Hepimiz şaşkın bir ifade dolu bakışlarla zaman
zaman sorarız kendimize bu yaşamın
yükünü niye taşıyorum sırtımda diye? Bize bu soruyu sorduran
yaşamın kara mizahlarla dolu olayları vardır da ondan… Tıp bayramında dağ
sporu yaparak hastasına ulaşmaya çalışan doktorlar; kendi
yaşamını tehlikeye atarak hayvanını veterinere götürmeye
çalışan köylü vatandaş; hırsızın bırakıp kaçtığı at arabasını
bin bir zorlukla karakola
götürmeye çalışan polis; satışı yükseltmek için 1 kg. kıymaya1
kg. piliç veren esnaf, reklam
panosundaki koltuk takımları yerine mecburi konforu seçen uncu
işçiler, camiye namaza giderken insana güvenini kaybetmeyen
sebze satıcısı ve daha binlerce
milyonlarca trajik-komik olay
arasında hep aynı soru aklımıza takılıyor
değil mi?
NEDEN ÇEKİYORUM BU YAŞAMIN
YÜKÜNÜ?
Brenda
yamaç tırmanışı yapmak isteyen genç bir kadındı. Bir gün
cesaretini toplayarak bir grup tırmanışına katıldı.
Tırmanacakları yere vardıklarında, neredeyse duvar gibi dik,
büyük ve kayalık bir yamaç çıktı karşılarına. Tüm korkularına
rağmen, Brenda azimliydi. Emniyet
kemerini taktı, ipi yakaladı ve kayanın dik yüzüne tırmanmaya
başladı.
Bir süre tırmandıktan sonra,
nefeslenebileceği bir oyuk buldu.. Orada asılı
dururken, gruptan yukarıda ipi tutan kişi dalgınlığa düşerek
ipi gevşetiverdi. Aniden boşalan ip, hızla Branda nın gözüne
çarparak lensinin düşmesine neden oldu.
Lens çok küçüktü ve bulunması neredeyse imkansızdı. Lens
yamacın ortasında bir yerlerde kalmıştı ve
Brenda artık bulanık görüyordu.
Ümitsizlik içinde Brenda, lensini
bulması için Allah'a dua edebilirdi yalnızca.
Ve içten içe düşünüp dua etmeye başladı.
"Allahım!
Sen bu anda buradaki tüm dağları görürsün. Bu dağlar
üzerindeki her bir taşı ve yaprağı bildiğin gibi, benim
lensimin yerini de biliyorsun. Onu bulmama yardım et."
Patikalardan yürüyerek aşağı indiler. Aşağı indiklerinde,
tırmanmak üzere oraya doğru gelen yeni bir grup gördüler.
İçlerinden biri "Aranızda lens
kaybeden var mı?" diye
bağırdı.
Brenda'nın sonradan
öğrendiğine göre, lensi bir karınca taşıyordu ve karınca
yürüdükçe yavaşça kayanın üzerinde hareket edip parlayan lens
kızların dikkatini çekmişti.
Eve döndüklerinde Brenda lensini
nasıl bulduklarını babasına anlatacak ve bir karikatürcü olan
babası da ağzıyla lens taşıyan bir karınca resmi çizerek,
karıncanın üzerindeki baloncuğa bunları yazacaktı:
"Siz siz olun BU YÜKÜ NİYE TAŞIYORUM demeyin...."
|