Gençlerin kimlik arayışları
Genç
insanın yetiştirilişi sırasında ebeveynler, yeni bir toplumun
yaratılmasına hizmet ederler. Eski kuşaklarla ilgili tüm
şikayetlerin yinelenmemesi için genç insana karşı özen,
dikkat, saygı ve sevgi gerekiyor.
Genç insanların ilk yetişme
dönemlerinde yaşadıkları bazı doğal ve haklı sorunları
vardır. Onlarla olan iletişimin kopmaması, bireysel gelişiminin
ilk adımlarını atan, yeni kuşak insanına karşı anlayışlı
olmayı gerektirir ki biz Astroset
olarak şuna inanıyoruz,
anlayış dediğimiz olgu birdenbire
oluşmuyor. Bir bilgi birikimi, olgunluk ve kültür
gerektiriyor. Yani ebeveyn, genç insana yakın olmak için önce
kendi bireysel gelişimi konusunda bazı şeyler yapmış olmalı…
Objektifliğini ve çağın getirdiklerini
göz ardı etmemeli…
Gençlerin sık
sık yaşadıkları duygu halleri
Genç kimliğini araştırma ve
yapılama sırasında kendini doğru biçimde görüp algılamakta
zorluk çeker. Kendini olduğundan üstün gördüğü gibi gereksiz
yere aşağılayabilir de… Yürüyüşünü, oturuşunu beğenmez, hep
huzursuzdur. Benliğin değerlendirilişi gerçekçi değilse ortaya
uyumsuzluk ve çeşitli sorunlar çıkar. Katı bir benlik kavramı,
bireyi tökezletip çabuk kırılmasına neden olabilir, esnek
benlik kavramı ise gelişmeye açıktır. Genç insan doğal olarak,
iç insanın keşfi ve eğitimi konusunda henüz hiçbir bilgiye
sahip değildir. Duygularını, düşüncelerini, davranışlarını
eleştirmeyi bilmez.
‘Ben neyim, kimim, nasıl bir
insanım, nereden gelip, nereye gidiyorum’
gibi temel soruları
da gençlik nedeniyle aklına bile getirmez. Kendini olduğu gibi
kabullenir, başkalarından nerede ayrıldığı konusunu aklına
dahi getirmez. Henüz çok bencildir yalnız kendisiyle
ilgilenir. (Yaşı büyük olduğu halde ergenlikten olgunluğa
geçememiş tüm bireylerde de aynı soruna sık sık rastlanır.
Onların ya da yakınlarının böyle ciddi bir çocuksuluk ve
bencillik karşısında uzman danışmanlığı almadan sorun
çözmeleri mümkün değildir; önemle hatırlatılır. Bilimsel bir
çağdayız ve çağın gereği, bazı çocukluk veya gençlik
sorunlarını yaşı büyümüş bireylerde ancak uzman yardımının
alınması bir gelişme sağlayabilir.)
İlk
Gençlik ve Ergenlik
İlk gençlikten gençliğe
geçilen ve ergenliği de kapsayan
bu dönemde gence yardımcı olarak, onu ürkütmeden ve incitmeden
iç gözlemler yapmasına ön ayak olmak çok yararlıdır. Benliğin
(egonun) gerçekçi olmayan bir şekilde şişmesi, gelecekte gence
çok zarar verebilir. Kendi varlığı, yetenekleri, gücü, algılama
kapasitesi hakkında mümkün olabildiğince objektif davranmayı
öğrenmenin en güzel zamanını yaşamaktadır. Yaşı ilerledikçe kendini
tanımayı öğrenen genç, düzeltebileceği yönlerini düzeltmek
için harekete geçer. Önce heyecanlarını ve duygularını kontrol
etmeyi öğrenir. Bu aşamadan sonra duygusallık söz konusu
olduğunda akıl, mantık süzgecinden geçirerek objektif kalmaya
ve kendini dışarıdan biriymiş gibi izlemeye
başlar.
Duyu-Duygu ve
Enerji kontrolleri Duyu ve duygularımız kozmosu ve
kendimizi tanımamız için bize verilen en önemli araçlardır.
Duyu ve duygularımızı iyi kullandığımız zaman çok iyi
sonuçlar, kötü kullandığımız zamanda da kötü sonuçlar elde
ederiz. Biz evreni duyu ve duygularımızla algılarız. Zeka bir
fonksiyon, akıl da duyuların merkezileşip senteze tabi
tutulmasından başka bir şey değildir. Duyularımızı terbiye
etmek, duyularımızın akışını kontrol etmek, duyulara egemen
olabilmek, kendimizi yönetmek demektir. Duyguların kontrolünün
temelinde ahlaki ve iradi yönümüzün güçlendirilmesinin bilgisi
var. Arzuların ahlaksal ve iradi isteklerin kontrolü bir genç
için hemen hemen en önemli konu…
Duyu ve Duygu Basınçları
Bizi esnemek ve uyum sağlamak
zorunda bırakan bütün basınçlar duygular üzerine yapılır. Genç
duygu hayatının üzerine yapılan her türlü basınca karşı yeni
alanlar yaratmak ve enerjilerini dengelemek suretiyle ( bu
enerji dengelemesi için bireysel gelişimin her yönüyle
ilgilenmek ve uygulamak şarttır) bir denge elde eder. Dış
dünyadan gelen etkilere karşı direkt olarak tepki vermeden
esneklik ve uyum sağlama çabası içine giren genç; gelecekte,
hem iş hayatında hem özel hayatında çok rahat eder. Esneme ve
uyum, hayatımızın her alanında daha yeni bir platforma
sıçramak için uygulamamız gereken pratiklerdir ve bu
pratiklerin de uzmanlarca hazırlanan yöntemleri vardır. Örnek
verelim; eğer sabırsızlıkla ilgili bir sorun varsa,
sabretmenin nasıl uygulanacağını aktif yaşamdaki yerini,
bilimsel verileri de göz önüne alarak öğrenmek ve bu konuda
önce bilgilenmek gerekir… Genç duyu ve duygu basıncı
karşısında aklını, mantığını ve sezgilerini bir arada
kullanırsa başarılı olur. Tüm bu söylenenler de, kendi
gelişimini ciddiye alan ve başarılı olmak isteyen yeni kuşak
bireyleri içindir… Duygusallık ve korkular, gencin geleceğe ve
ileriye atılmasına engel olur, ona ayak bağı teşkil eder. Genç
duyguları tek başına görmeye alışmalı ve duygu kontrollerini
iyi yapmalı. Duygular özellikle gençlikte, çok ateşli ve
yakıcıdır.
‘Pire için yorgan yakmak’
ruh hali gibi… Duyu ve duygu kontrolleri aynı
zamanda şuuraltı temizliği sağlar ve bazı istek ve arzuların
şuuraltına atılıp orada çeşitli baskılar oluşturmasına engel
olur. Böylece kompleksli davranışların oluşmasına engel
olunur. Gençlik çağından itibaren duyu ve duygu kontrolleri
akıl ve mantıkla birlikte götürülmezse genç belli bir süre
sonra kendini tanımayı ve denetlemeyi bilmediği için çok
çeşitli savunma mekanizmaları kullanmaya başlar.
Savunma
Mekanizmaları -Bastırma -Yadsıma ya da yok sayma -Dışa yansıtma -Karşıt tepkiler kurma -Gerileme
-Mantığa bürüme -Kendine yöneltme -Yer değiştirme -Saplanma -Düş kurma -Özdeşleşme -Yüceltme vs.
Genç belli bir süre çeşitli
yüceltme metotları kullanarak
hayallere dalıp, kendini kahramanca işler yapan biri gibi
ya da hayranlık duyulan bir spor
yıldızı gibi algılayabilir ve bu dönemde çok çeşitli
dalgalanmalar gösterir. Bu süreç onun kendisini ana babasından
ve diğerlerinden ayıran özelliklerini ortaya çıkartma
sürecidir. Gençlik
bunalımı kendi kimliğini arayış bunalımıdır. Ayrıca günümüz gençlerinin
varoluşun ve yaşamın amacı hakkındaki bilgi eksiklerinden
ötürü yaşama karşı bir tür amaçsızlık ve bıkkınlık tarzında da
ortaya çıkan bir bunalımı vardır ki, bu bunalım ancak bazı
temel ruhsal bilgiler alındıktan ve bireysel gelişimin hakkı
verildikten sonra yok edilebilir. Genç insan bilmelidir ki,
kişinin kendini olduğu gibi kabul etmesi, olumlaması ve
kendine saygı duyması için üstün nitelikleri olması gerekmez. Bireyin kendine saygı duyması,
kendini olduğundan aşağı ya da
üstün görmeksizin kendinden memnun olma durumudur. Kendini
değerli, olumlu, beğenilmeye ve sevilmeye değer bulmaktır. Bu
dönem kimisinde ağır geçer, kimisinde kolay geçer, kimisinde
çeşitli arazlar bırakabilir. Burada ana babalara çok iş
düşmektedir. Gencin kendine güvenmediği, iç çatışmalarının çok
olduğu günlerde sevgi, anlayış ve katı olmayan bir
kararlılıkla onlara en büyük desteği verebilirler.
Özgüven
Özgüven kendimiz hakkında gerçekçi ve objektif bilgilerimiz
olduğunda ortaya çıkar. Özgüveni gelişmemiş gençlerde bazı
ruhsal belirtiler ve psikosomatik rahatsızlıklar ortaya
çıkabilir: Uykusuzluk; Sinirlilik; İştahsızlık; Baş Ağrısı; Çarpıntı; Karabasan; Tedirginlik; Aşırı
terleme Bu dönemde gençlerin kendilerine
olan güvenleri azdır, kolay umutsuzluğa kapılırlar ve ruhsal
bozukluk göstermeye daha yatkın bir hale gelmişlerdir. Özgüven
ile ruh sağlığı arasında çok sıkı bir bağlantı vardır. Kendine
güveni ve saygısı yüksek olan gençlerde; iyimserlik, başarma
isteği, zorluklardan yılmamak gibi olumlu ruhsal nitelikler
vardır.
Gençlik Bunalımı
Gençlik bunalımı adını
verdiğimiz çağda genç özgür denemelerle çeşitli iç ve dış
basıkların üstesinden gelmeye çalışmaktadır. Mayın tarlasını
geçmeye çalışan acemi bir
askerdir, bu zor günlerinde ailelere sonra da çeşitli eğitim
kurumlarına çok iş düşer. Bu süreç atlatılması gereken doğal
bir süreçtir, bunu hepimiz çeşitli seviyelerde yaşadık. Genç bu
dönemde sinirlidir, birden tepki gösterir, öfke patlamaları
vardır, atak ve düşüncesiz davranır, çabuk sevinir, çabuk
üzülür, içe kapanma ile coşku arasında gider gelir. Bencildir,
sayısız kaygıları vardır, güvensiz ve kararsızdır. Eğer bu
özellikler bir yetişkinde toplanırsa ona ruh sağlığı bozuk ve
uyumsuz kişi denir ancak gençlik çağının ruh sağlığı ölçüleri
farklıdır. Sağlıklı gençlerde sık rastlanan
güvensizlik, kaygı, depresyon ve bunalım belirtileri normal
şartlarda kalıcı değildir. Hatta bu bunalımların ve streslerin
gençlere itici bir güç sağladığı da doğrudur. Her gerilim
olumlu ve olumsuz olmak üzere ikiye ayrılır. Olumlu türdeki
gerilimlerin genci atağa kaldırıcı, itici ve güç kazandırıcı
bir etkisi vardır. İlk gençlik çağlarında gencin ruhsal dengesi
çok değişkendir, çok dengeli dönemleri, çok tedirgin dönemler
izleyebilir. Bu nedenle gençlerdeki uyum kapasitesini yalnız
dış görünüşleri ve zaman zaman
beğenmeyip eleştirdiğimiz kıyafetlerine göre
değerlendiremeyiz.
Sağlıklı Gençlik
Genç çok sağlıklı ve güçlü
olmasına karşın bu olumsuz gibi gözüken davranış biçimlerini
olumsuz çevre koşulları ve çeşitli dış baskılara karşı bir
tepki ve uyum çabası olarak geliştirmiş olabilir ki bu dış
baskıların içine zaman zaman ana
ve babalar da katılmaktadır. Gencin çocukluk çağındaki uyumu
da bu dönemin hazırlayıcısıdır. Çocuğun da gencin de en önemli
ruhsal gereksinimi sevgidir. Gençlik çağında aile gence sevgi
ile birlikte anlayış, güven ve özgürlük vermelidir. Gelecekte
Yeni Çağın kurucuları olacak olan gençlere çocuk
değil de, bizlerden apayrı özgün
bir kişiliği olan ayrı bir birey gibi davranılması ve kendi
kanatları ile uçması için özgürlük ve bağımsızlık çabalarının
desteklenmesi gerekir. Astro Set'in
hazırladığı
“Bireysel Gelişim”
seminerleri de kısaca sözü
edilen bu amaçlar için hazırlanıyor… Bireyin özgüveni ve enerji
dengelerinin sağlanması ; yaşam potansiyelimizin ortaya
çıkması için iki temel faktördür. Bu iki temel direk sağlam
değilse yaşam kırık dökük olmaya mahkum…
|