Pluto artık gezegen değil !

  Yaklaşık 3 bin astronomun katılımıyla gerçekleştirilen Uluslararası Astronomi Birliği’nin Prag’daki toplantısında Plüton’un ve dolayısıyla Güneş Sistemi’nin konumu kesinleşti.
  Astronomlar kullandıkları oylarla Plüton’un
‘gezegen’ sıfatından çıkarılmasını kararlaştırdı. Bu sayede Güneş Sistemi’ndeki gezegen sayısı 8’e inerek astronomi tarihinin en önemli olaylarından birisi gerçekleşmiş oldu.
  Geçen sene kaşifleri tarafından yeni bir gezegen olarak tüm dünyaya duyurulan, “Xena” (resmi adıyla 2003 UB313) isimli gök cismi, bilim dünyasında yoğun bir tartışmaya neden olmuştu. Biraz daha küçük Plüton’la benzer özellikler taşıyan Xena, 1930’dan bu yana gezegen olarak anılan Plüton’u da ‘gezegen tartışması’ içine sokmuştu. Tartışmaların giderek artması, Uluslararası Astronomi Birliği’ni gezegen kelimesini yeniden tanımlamaya kadar götüren bir dizi toplantının gerçekleşmesiyle sonuçlandı.

  Prag’da gerçekleşen ve yaklaşık 3 bin astronomun katıldığı toplantılarda gezegen tanımlaması tartışıldı. Gezegen kelimesinin anlamı için sunulan çeşitli önerileri değerlendiren astronomlar sonunda oylarını kullanarak gezegenin anlamını tekrar tanımladı. Yeni tanımlayama göre bir gök cismin gezegen olarak sayılabilmesi için (a) Güneş’in etrafında dönmesi, (b) küre şeklini kazandıracak kadar büyük olması ve (c) yörüngesinde büyük bir engelin bulunmaması gerekiyor. Yörüngesi kendisinden kat kat büyük Neptün ile kesiştiği için ise Plüton, üçüncü kural nedeniyle gezegen sıfatını kaybediyor.
  Astronomi dünyasındaki bu son büyük değişimin etkilerinin ise uzun bir süre sürmesi bekleniyor. Astronomlar, bu değişimin insanlar üzerinde pek hoş bir etki yaratmayacağı üzerinde hemfikirler. Değişimin eğitim müfredatına yansıması ise bir diğer sancılı nokta olarak kabul ediliyor. Gelelim Astroloji dünyasındaki etkilerine. 1930 yılından itibaren astroloji literatürüne giren Pluto artık gezegen statüsüne girmediğine göre Astrolojik yorumlarda bu nasıl bir etki yaratacaktır.

  Sitemiz Astroloğu Gürgün bu konuda oldukça açık konuşuyor. " Astroloji astronomiden farklı bir disiplindir. Onların yolları uzun zaman önce ayrılmıştır. Bu nedenle Astronomi dünyasının aldığı kararlar astrolojiyi ve dolayısıyla astrolojik yorumları bağlamaz. Ekliptik kaymalarının sonucu olarak bahar dönümünün Koç yerine Balık olması; 13. burç spekülasyonlarından sonra şimdi Pluto'nun gezegen oluşunun iptali. Bu Astronomi dünyasının yeni gelişmeler karşısında düştüğü durumu göstermekten başka bir şey değildir. Astroloji açısından bu karar hiç bir şey ifade etmez. Yorumlarında Ezoterik sistemi takip eden astrologlar zaten modern gezegenleri hesaplamalarına dahil etmezler.(Uranüs,Neptün,Pluto) Modern gezegenleri yorumlarına katan astrologlar için ise Pluto'nun sistem dahilindeki hareketleri astronomların aldığı kararla değişmeyeceğine göre astroloji açısından yorumlarda değişen bir şey yok demektir."

  ASTROLOJİ SOYUT BİLGİ DİSİPLİNİDİR
  Astroloji köken olarak kadim bir disiplindir.Kadim uygarlıklardan bu yana binlerce yıldır, belli bir matematiksel  ve spiritüel sistematik ile saptamalarını yapmakta, verilerini oluşturmaktadır bu nedenle astronomi biliminin aldığı yeni kararlarla, kendi sisteminde haklı bir karar bile olsa astrolojinin düzeninin bozulması söz konusu bile olamaz. Eski uygarlıkların özellikle eski Mısır, Afrika, Mezopotamya, Güney Amerika’daki  Aztek, İnka, Maya  ve çeşitli Anadolu uygarlıklarının bin yıllardır kullandığı veriler 7 gök sistemi üstüne oturtulmuştur. Eskilerin bizler gibi teleskopları, astronomi gözlem evleri, bilgisayarları ve teknolojik gereçleri yoktu. Ama günümüz bilim adamlarını hala hayrete düşüren, isabetli ve doğru bazı astronomik ve astrolojik hesaplamalarda günümüzden ilerideydiler. Bu artık günümüzde bilinen bir gerçekliktir.

  Şu anda değerini tam olarak anlayamadığımız bu verileri elde ederken onlar; bu gök olaylarının sadece sayısal ve niceliksel yönleriyle ilgilenmiyorlardı. Yani 14 Ağustos’ta bilim adamlarımızın yaptığı yeni tespitlerin bu nedenle astrolojiyi ilgilendiren bir yönü olamaz. Asıl araştırma alanları görünenin ötesindeki görünmeyen etkileşimlerdi. Yani bu verilerin daha ziyade niteliksel yönleriyle ilke bazında ilgileniyorlardı. Günümüz bilimsel araştırmalarının yaptığı keşiflerden biliyoruz ki, evren hem makro, hem de mikro düzeyde birbirleriyle sürekli etkileşim halinde olan ve birbirini destekleyen birimlerden oluşan dev bir organizmaya benziyor. Kadim bilgelik okulları ve ezoterik çalışmalar; görünmeyen etkileşimlerin işleyiş etkileri, insanların ve cisimlerin enerji dengeleri, enerji hatları ve bu etkileşimlerin, enerjilerin nasıl kullanılacağı hakkında bir hayli geniş bilgilere sahiplerdi. Titreşimlerden ve enerjilerden ibaret bir evren anlayışına sahip olan eski astrologların yeni takipçileri, astrolojiyi bilim adamlarına şirin göstermek ya da onların tepkilerinden çekinerek, astrolojinin bu kadim özelliklerinden taviz vermek yerine, gerçeğe bir adım daha yaklaşmışlar ve özellikle geleceğe yönelik öngörülerinde, sadece yıldız haritalarının yorumlarıyla yetinmeyip, sezgilerini ve tüm psişik yeteneklerini de çekinmeden kullanmış ve bunu saklamak gereğini duymamışlardır. Örneğin Nostradamus bunlardan bir tanesidir. O yıldız haritalarından elde ettiği tüm verileri derinleştirip, geleceğe uzanarak kehanetlerde de bulunma yetisini elde etmiştir.

  Bu kozmik inceleme ve araştırmaların bir yönünü oluşturan astroloji de gök cisimlerinin pozisyonlarının, yaydıkları titreşimlerin insan yaşamı üzerindeki etkilerini inceleyen soyut bir araştırma alanıdır. Günümüze ulaşan ve halen yozlaşmamış haliyle korunan sağlam temelli astroloji bilgileri de, kadim astrolojinin temel ve ezoterik bilgileridir. Buna bir bilim dalı demek mümkün mü? Kendi disiplini içinde soyutun disiplini ve bilgi ağı demek sanırız daha gerçekçi olacaktır çünkü astrolojinin matematiksel verilerinden doğan bilim dalı astronomidir ki astronomi de şu anda kendi kulvarında bir karar vermiştir. Pluto artık cüce gezegen statüsündedir, olabilir ya da olmayabilir bu bilimsel bir tavır ve onları ilgilendirir ama astrolojinin bu tip yorumlarla ilgisi yoktur.

  Günümüz astronomisi ve değerli bilim adamları gezegenleri çeşitli sınıflara, statülere sokabilirler ama astrologların da, kadim astrolojinin ezoterik bilgilerine göre kendi disiplin alanlarını korumak hakları vardır zaten değişen bir şey olmaz, bu tip araştırmalar hep yapılır, gerekli bile olabilir ama astrolojinin astronomi ile direkt değil endirekt bir bağlantısı vardır.

Yayın Tarihi:14.Ocak.2010

 

© Astroset 2003-2013