Türkiye Cumhuriyeti “Uyanışı”
yaşıyor… 31.Mayıs 2013 de
başlayan aydınlanma sürecine birde Astrolojik açıdan bakmakta yarar var.
Astrolojik açıdan da Türkiye’nin değişim süreci 31 Mayıs 2013’te
başladı ve bilinçlerde büyük bir aydınlanma getiren bu hareketin
ilk dalgasının etkileri 26
Haziran 2013 tarihine kadar farklı boyutlarda yaşanmaya devam edecek
gibi görünüyor.. Ezoterik alanda yer alan gezegen konumları bu
hareketi açıklar nitelikte. Satürn akrep burcunda Kasım 2012 de
ilk kez geldiği konumunu yeniden alırken (Türkiyenin güneşi üzerinde) ,
İkizlerde ilerleyen Jüpiter Türkiye'nin haritasında Terazi'deki
Merkür ve Satürn üzerinde etkisini yoğunlaştırdı. Güneş, Merkür,
Venüs ve tamda o gün Mars'ın İkizlere girmesiyle değişim
etkisini yaratan enerjiyi iyice arttı. 31.Mayıs saat 03:31 de Ay'ın
Balığa girmesi ile barajın kapakları açılmış oldu.
Türkiye Cumhuriyetinin burcu akrep
yükselen burcu ise yengeç. Bu nedenle manevi değerleri açısından çok
zengin ve duyarlı bir toplum. Manevi değerler içinde dini değerler
olduğu kadar cumhuriyet, bilgi, sanat, aile, doğa, özetle insana ait tüm
değerler yer almakta. Türkiye bütün bu manevi değerlerin bir bütününün
oluştuğu eşsiz bir toplum. Yine bu toplumu diğer toplumlardan ayıran en
önemli özellik Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş haritasında kendisini
açıkça gösteriyor. Bu toplum kendi kararlarını kendisi alan, görünmeyen
yüksek iradesi ve sağduyusunun farkında, baskı ile yönetilmeyi sevmeyen,
bağımsızlığı ilke edinmiş, bilgiye açık bir halkın bütünüdür.
Dünya
tarihi içinde bir çok kahramanlık destanlarıyla Kurtuluş Savaşı’nı
gerçekleştiren bu ülke halkı son günlerde sadece kendi toprakları
üzerinde yaşayanlara değil tüm dünyaya mesaj veriyor.
Kendi dengelerini yeniden kurmaya başladığı bu dönemde, bizler sizler
ayırımının yapıldığı onca yılların ardından artık "biz bir, bütün
halkız; biz insanız!" bilincinin daha da güçlenerek çıkmaya başladığı bir dönüşüm
süreci bu. Kimsenin kimseye baskı yapmadığı bir iklimi yaşamayı hak
etmiş bir halkın hareketi bu.
Çeşitli astrolojik hareketlerle 31 Mayıs
2013’te açığa çıkan ses bilinçlerde daha da güçlenerek devam edecek gibi
görünüyor. Uzlaşma, dönüşüm gibi kavramlar, Türkiye Cumhuriyetinin gizli
gücünün, kadınların ve gençlerin uyanışı ile gerçek oluyor. Biriken
suların oluşturduğu barajın kapaklarının açılması gibi bir taşma söz
konusu ki, bu oğulları-kızları meydanlara çıkan annelerin farklı
duygular içinde sokaklarda
camlarda tencere-kaşık çalmaları olarak somutlaşıyor.
Öte
yandan 90 yıllık bilgi, birikim ve deneyim ürünü olan cumhuriyet ve
demokrasi çok önemli bir sınavdan geçiyor. Türkiye devrimle
cumhuriyetini kurduktan sonraki yılların ve geçmişinin hesaplarını da
vermeye artık hazır gibi duruyor.
Yepyeni
bir dönemin habercisi bu hareket, güneşin doğuşunun müjdesi. Her zaman
baskının, zulmün karşısında özgürlüğü seçmiş bir halkın isterse
özgürlüğü için sahte servetlerinden, zenginliklerden yada ekonomik
sistemin bağlılıklarından bile vazgeçebileceğinin göstergesi bir ağaç…
Tüm
dünyada yayılmış para-çıkar sistemi ile ruhun savaş verdiği en kilit
nokta İstanbul… Para merkezli bir yaşam anlayışının karşısında direnen
bir ağacın halkın bilincinde yarattığı çağrıya verilen yanıt.
Ruhun sahipsiz
olmadığı ve küçük bir çağrının nasıl bir yoğunluk ortaya çıkardığının
göstergesi bu… Nicelik değil, niteliğin ortaya çıkışı… Spiritüalizmin hep sözünü ettiği “Büyük Anadolu Misyonu"
kavramı şimdilerde daha anlamlı olmaya başlıyor.
Maneviyat ve aklın işbirliği içinde olacağı yeni bir dönem başlıyor.
Para, kapitalizm ve baskıcı tüm kavramlar yerine, ruhun özgürlüğü,
bilgi, hoşgörü ve sevginin ön plana çıkmaya hazırlandığı yepyeni
aydınlık bir dönemin ilk ışıkları bunlar. İçinde olmaktan gurur
duyduğumuz birbirimizi görmekten sevgi duyacağımız bir ülkeye doğru
atılan ilk adımlar bunlar.
Yaşananlara her birey/kurum kendi gözlüğünden bakarken bir ağacın insan
ruhunda yarattığı etkiyi görmeyen gözler daha çok konuşacaklar gibi ama
o ağacın sessiz çağrısını duyanların yarattığı bu hareket bilinçlerde
büyük değişimlere yol açmaya başladı bile… |