Bugün yeri
gelmişken son günlerde aklıma takılan bir konuyu da paylaşmak
istiyorum sizlerle… Danışanlarımın Doğum Haritalarına
bakarken yaptığımız karşılıklı sohbette, en çok ikili
ilişkiler konusundaki sorunlara rastlıyorum ve özellikle genç
arkadaşlarımızın, çok sudan nedenlerle hayatlarının
karardığını, çok acı çektiklerini ve çektirdiklerini gözlemliyorum.
Sizlerle paylaşmak istediğim birkaç cümle var, bunlar bir
ilişkinin ana temel direkleri, diğer detaylarda tabii kişisel
olarak haritalara göre değerlendirilmeli.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; severken şüpheci
olmayın… Karşınızdakinden sürekli bir şeyler
beklemeyin… İlişkiyi neden yaşar ki bir insan? Mutlu olmak
ve paylaşmak için… Mutluluğu ararken karşınızdakini
mutsuz etmenin bir aracı olmamaya çalışın… “Bu saate
kadar aramadı” demeden, “Acaba şimdi kiminle” diye içiniz
içinizi yemeden, “Acaba şunu-bunu hatırlayacak mı” diye
papatya yaprakların bir bir koparmadan… Kısacası hiçbir şey
beklemeden severseniz büyük severseniz..
Böyle sevmeyi
hiç denediniz mi? Onun ruhuyla ve bedeniyle gerçekten size ait
olmadığını kabullenerek, onu özgür haliyle sevmeyi
denediniz mi? “Bitecekse biter. Ömrün bile bir sonu var”
diyerek, onu anlamsız kıskançlıklarla prangalamadan ve
kendinizi kavurmaktan vazgeçerek sevmeyi, en azından aklınızın
ucundan bir kere bile geçirdiniz mi? Bunları yapmak zor bir
danışman olarak biliyorum… Ama başaramasanız bile bir kere
düşünün çünkü karşınızdakini boğmakta haklı değilsiniz...
Eğer bunları hiç düşünmüyorsanız diyebilirim ki, o zaman
siz hiç beklemediğiniz bir anda onu karşınızda görmenin,
beklemediğiniz bir anda hediye almanın, hiç beklemediğiniz
bir anda “Seni seviyorum” mesajının tadına varmanın
keyfini yaşamayı hep ihmal ediyor ya da erteliyorsunuz. Bu
erteleme bir süre sonra beyin kimyanıza zarar vererek,
depresyona girmenize ve ilaç kıllanmak zorunda olmanıza bile
neden olabilir.
Oysa
beklentisiz, karşılıksız sevmenin tadına bir baktınız mı
bir daha asla vazgeçemezsiniz. Tamamen beklentisiz olmak büyük
iddiadır ve Tanrı’ya mahsustur, haddimizi bilerek asgari
beklentilerimiz olduğunu baştan itiraf edelim ama abartmaya da
hiç gerek yok.
Oysa ki acaba
nerede, ne yapıyor, kiminle, nerede, ne zaman niçinler yerine,
“Hiç beklemiyordum geleceğini” veya “Aaa bu ne harika
bir sürpriz” demek ne güzeldir bilir misiniz? Onu boğmadan
sevebilmek, nefes almasına izin vermek ne güzeldir bilebilir
misiniz?
Sahiplenmeden,
sevmenin ve sevilmenin tadına bakmayı bir kere deneyin bir
daha asla vazgeçemeyeceksiniz. İkinizin de ayrı ayrı alanları
olmalı ki, onu özleme fırsatınız olsun ayrıca kendinizi
yaratma da. Kendinizi yaratamazsanız ilişkiyi de yaratamazsınız.
Her insanın bir işi, bir uğraşı, hobisi ve yalnız kendine
ait alanları olmalı ki, saçma ve gereksiz beklentilerle
kendisini kavurmasın… Kendinizi aşk labirentinde kaybetmek
yerine, apansız gelen bir mesajla, bir hediyeyle, bir sözle
mutlu olmanın tadını sonuna kadar çıkarmaya çalışın
çünkü yaşam zorlu ve karmaşık bir sonraki anın ne
getireceğini asla hiçbirimiz bilmiyoruz.
Beklemeden
sevin… Karşılıksız olun… Beklentisiz sevmek lazım. O
partnerim olduğu veya olacağı için onun tüm özgürlüklerini
kısıtalayamacağımızı baştan bilmek gerek… Tapulu malımmış
gibi değil… Tam tersine bir eşya gibi davranmaya hakkım
olamadığını bilerek… Onu sevdiğim ve onun da beni sevdiği
için seviyorum-seveceğim demek olgunluktur, büyüklüktür. O
zaman partneriniz daha bir romantik… Daha bir büyük…
Sevginiz daha bir derin olacak…
Gerçekleşmemiş
ve gerçekleşmeyecek beklentilerle birlikte olduğunuz anları
bozmamaya çalışın… Beklentisiz sevin… Sevdiğiniz için
sevin… Beklentisiz sevmeyi bir gün deneyin, hiçbir şey
kaybetmezsiniz…
Çünkü bilin
ki, siz ne beklerseniz bekleyin, yaşamın size sundukları hiç
bir zaman bu beklentileri tam anlamıyla karşılamaz, üstelik
hiçbir şeyin de garantisi yoktur. Yaşam bir tapu, bir senet
veya bir garanti belgesi hiçbir zaman vermez. Yarın sabahtan
itiaren sarsıcı bir olayla tüm yaşamınız değişebilir, tüm
bunları göz önünde tutarak sevmek ise o gelen sevgiyi,
partner iletişimini veya dostluğu ödül olarak kabul etmek
demektir...
|