“Az
insan kaçabilir kaderinden ya da karşı çıkabilir korkunç baskısına
Zodyak’ın;
Çünkü yıldızlar araçtır Kader’in elinde, gelip geçen ne varsa oluşturan
insanların dünyasında.
Bütün bunların üstünde eğer ruhunun akılcı tarafıyla bir insan
aydınlanacak olsa tek bir ışınla Atum’dan
gelen,
Bu tanırların işleri hemen hiç kalır yanında,çünkü güçsüzdür bütün
tanrılar Yüce Işık’ın önünde.
Ama az bulunur böyle insanlar.
Çoğunu sevk eder,
yol gösterir dünyasal hayatı yöneten tanrılar,
kader’in
araçları olarak kullanarak bedenlerimizi
Benim düşünceme göre, yine de, bize vazifedir doğrudan boyun eğmemek
insan olarak bu halimizde;
Aksine, Tanrısal niteliklerin yoğun tefekkürü yoluyla kendimizi üstünde
tutmak,
tamamen
ölümlü olan doğamızın."
HERMES TRİSMEGİSTUS
Kadim
Astroloji…
Mısır,
Kalde, Çin, Aztek,
İnka, Maya gibi tüm eski tapınaklarda
sürdürülen araştırmaların ve çalışmaların temeli gökyüzünün
gözlenmesiydi.
Güneş’in on iki Zodyak burcu boyunca ilerleyişi çok sayıda mitolojik
öykünün çıkış noktası oldu tarih boyunca… Atlas-Herkül
maceraları ve Altın Post gibi.
Takımyıldızların doğuş ve batışları, olağanüstü güzellikteki göksel
denizdeki çok yönlü hareketleri, inisiyelerin
dikkatini hep çekti. Bu gözlemler belirli ve derin bir öğretinin
temelini oluşturdu.
Mısır
hiyerogliflerinin, Kalde çivi yazısının,
Maya tabletlerinin, Sanskritçe yazıtların,
Çince'nin alfabetik karakterleri, bazı takımyıldızlarının biçimini
taşımaktaydı.
Bin yıllar içinden uzanıp bize gelen Kadim Astrolojinin de kullandığı
genel üç çemberi, merkezi yıldız çemberi, hareketli yıldızlar çemberi,
sabit yıldızlar çemberi, gezegenler adını verdiğimiz yedi hareketli
yıldız, Zodyak dediğimiz on iki sabit burç…
Bunların her biri hiyerogliftik işaretlerle
simgelenmiş ve bu, MÖ. 500’lerde Babil
Okulları tarafından egzoterik yani dışrak
olarak aktarılmıştı.
Astroloji, alşimi, mitoloji, ak maji ve
Kutsal kitap mitoslarının sembollerini çözmek yani anahtarlarını verimli
tarzda çözmek için astrolojinin temel unsurlarını iyi bilmek gerekir.
Kepler, Galileo,
Kopernikus,
Tyço Brahe,
Newton’un astrolog olmaları bir rastlantı
değildir.
Carl
Gustave Yung,
Stanislav Grof,
Papus, Blavatsky,
Gurdcief gibi dünya çapında ünlü astronom,
psikolog ve gizli bilimcilerin,okültistlerin
hemen hemen hepsi mutlaka astroloji ile
ilgilenmişler
ve bu olgunun temel esaslarını iyi öğrenmişlerdir.
“Güneş, güneş
alemin (sisteminin) merkezidir ve beyni
görülen güneşin arkasında gizlidir. Buradan duyu, büyük bedenin bütün
sinir merkezlerine ışınlanır. Hayat enerjisinin dalgaları her bir
damarın içine akar... Gezegenler onun uzuvları ve nabızlarıdır."
H.P. Blavatsky Tüm
ciddi araştırmacıların, astrologların kullandığı teknik ve terimleri
tanıması çok yararlıdır. Astrolojiyi gezegenlerle bütünselleştirmek ve
bunlara çağdaş astronominin bazı verilerini
uygulamak, inanın ki bir psikologun da çok
işine yarar, bir matematikçinin de…
Astrolojiyi bilmek isteyenlerin eski ya da modern
Hermetiklerin derin çalışmalarının araştırılmasında küçük bir
girişe gerek var diye düşündük… Kadim/ezoterik
astrolojiyi kavramak için Hermetizm ve
Hermetik Öğreti kavramlarının da ne anlama
geldiğini kısaca bilmemiz gerekiyor.
Hermetizm
kavramı, Eski Mısır inancındaki tanrılardan biri olan
"Thoth"un
Yunanca'daki karşılığı olan
"Hermes"
kelimesinden gelir.
Bir başka deyişle Hermetizm, Eski Mısır
felsefesinin Eski Yunan'daki karşılığıdır.
Eski Mısır'daki Hermes Öğretisi tamamen
ezoterik ve inisiyatik
bir öğretiydi. Yine eski Mısır'dan kökünü alan İskenderiye Okulu ve eski
Yunan'dan çıkan Yeni Platonculuk gibi felsefi
öğreti ve düşün sistemlerinin kuruluş biçimi, öğretiyi sunuş şekilleri
ve düşünce yanları için de hermetiktir
diyebiliriz. Hermetik öğretinin
kökenleri Mu ve Atlantis
inisiyelerine kadar uzanır. İlk Mu
kökenli ezoterik ve tradisyonel bilgiler zamanlar içinde, özünü
bozmadan, belli bir koruma altında yani hermetik/ezoterik
etkisini kaybetmeden Eski Mısır’a kadar gelmiştir.
Kuzey Mısır,
Hermes döneminden, Firavun
Menes dönemine kadar (M.Ö. 5.000)
Hermetik rahipler tarafından yönetildi. Daha
sonraları İdris Peygamber olarak tek tanrılı dinlerin efsanelerine giren
Hermes'e Yunanlılar, aynı zamanda hem kral,
hem büyük rahip, hem de din kurucu olması nedeniyle, üç defa büyük
anlamına gelen
"trismegistus"
sıfatını layık gördüler.
Astroloji özünde
ezoterik bir araştırma alanıdır ve bilgileri
hermetiktir. Ancak bazı modern astrologlar
astrolojiyi bu bütünsel Hermetik kökeninden
uzaklaştırma çabasına girip ve bilim dalı gibi göstermeyi
seçebilirler ama bu hermetik
ve ezoterik sonuçları hiçbir zaman değiştirmez. Pozitif bilim
ağırlıklı modern akademik anlayışa uyma, ona şirin gözükme çabası,
astrolojinin hermetik ve kadim yönünü bir
türlü kavrayamayanlar için doğal sayılabilir. Oysa
tarih boyunca, özellikle klasik astrolojinin matematik ve astronomiyle
olan sıkı bağlantısı, bu ezoterik köklerden kopma anlamına asla
gelmemiştir. Gerçek astroloji
diğer ezoterik bilimlerle içli dışlı bir sistemi kendi dilinde anlatır
yani mikro kozmosla
makro kozmos arasındaki bağlantıları; gökyüzü
ve bireylerin doğum haritalarıyla ifade eder ve ezoterik bir
kaynaktan gelmedir. Gerçek bir astrolog çeşitli endişelere kapılarak,
astrolojiyi zorla şu anda moda olan düşünce
kalıplarına, bilimsel bir tabana ve çeşitli ideolojilere sokma gayretine
girmemelidir.
|