Astroloji
kendi bütünlüğü içinde yaşamımızın küçük bir modeli ve neden böyle bir
yaşamımız olduğuna dair temel nedenleri aydınlatma gücü olan kadim bir
disiplindir. Bu temel verilerin özünde de insanın dengesi, özgürlük
alanları ve belki de henüz fark edemediği yaratıcı kapasitesi yer
alıyor. Yaşamımızdaki bazı baskın olay ve kişilerin nedenlerini
araştırmaya başladığımızda, metafizik ve astrolojinin verdiği yanıtları
göz ardı etmemiz pek mümkün gibi görünmüyor.
Makro Kader Yaşamı
biraz daha dikkatli gözlerle incelersek her yönden gelen etkileri daha
rahat fark ederiz. Biz güneşe, güneş kendi galaksisine, o da daha büyük
alemlere bağlı olmak üzere, büyük bir kozmik ağ içinde; herkes kendi
yerli yerinde bazı yasalara bağlanarak yaşamını sürdürür. Kozmik
Yasa'ların dışında bir eylemin olması pek mümkün değil.
Makro/Kader
en tepeden başlıyor.
Mikro
Kader Bir de,
astrolojik açıdan horoskop adını verdiğimiz;
spiritüel açıdan da yaşam planı olarak kabul edilen bizim
çemberimizden gelen
Mikro/Kader
var. Bunun
ilk aşaması, bizim genetik yapımız ve genetik yapıda kayıtlı bilgiler.
Bu organik yapının atası kendi kromozomu üzerine nasıl bir işaret koydu?
İşte o durmadan tekrar eden işaretler bir tür kalıtım hafızası
oluşturuyor.Tıpkı bir manyetik bant üzerindeki izleri gibi… Sonunda bu
izler bize kader olarak fizik bedenle ilgili
olarak geçiyor. Yani DNA kayıtlarımızın
dışına çıkmak mümkün mü? Değil ! Bu örnekten anlaşılıyor ki biz nereye
dönersek orada başka bir bağlantı görüyoruz.
Kader
Deyince! Mor-ötesinden
kızıl- ötesine uzanan bir renk bandının tümünü bir metre olarak kabul
edelim. Biz ancak bir santimlik kısmını görebiliyoruz. Ve biz sonra da
büyük bir rahatlıkla diyoruz ki,
“Gözümün görmediği şeye inanmam”.
Oysa biz sesleri de aşağı yukarı az önceki ölçülere göre işitiriz,
dokunma yeteneğimiz de aynı şekilde, özel bir psişik yetenek yoksa çok
sınırlıdır. Ama parmaklarıyla yazı okuyan ya
da eline aldığı bir cimin binlerce yıl ötesine giden birini gördüğümüzde
de hemen orada bir hile aramaya çalışır, olayı reddetmek için elimizden
geleni yaparız. Aslında
kaderi bu şekilde kısıtlayan da biziz. Öyleyse kader deyince; genetik
hafıza, kalıtım, bedenin yapısı, doğulan ülke ve şehir, çevrenin
şartlandırması, anne-baba, eğitim, okul, devlet, yasalar, felsefi ve
ekonomik sistemler, ruhsal öğretilerle ilgili inançlar, işte bütün
bunlarda ayrı ayrı insanın kaderinin birer
unsurudur.
Özgür
Seçimler Bunların
arasında değiştiremeyeceklerimiz olduğu gibi akıl ve sezgi ile bize
tanınan serbest alanlardan yararlanarak bazı yeni atılımlara
geçmek de kaderin daha doğrusu seçme
özgürlüğünün bir ifadesidir. Yaşamımızla ilgili nedenleri
araştırdıkça özgür iradenin geçerli olmadığını ancak özgür seçimlerin de
her zaman seçilmek için karşımızda durduğunu fark edebiliriz. Peki ! Şu
çok gelir elde edeceğimizi sanarak seçmek istediğimiz meslek acaba,
bizim doğum haritamıza uygun mu? Yoksa şunun bunun dolduruşuna mı
geldik? Seçimi nasıl
yapacağız? İşte astroloji bu noktada devreye girer.
Doğum Haritası
Astrolojinin en
önemli görevi,
“Özgür
seçimlerimizde"
bize destek olmak, doğum haritamızı
vasıtasıyla, uygun
zaman-mekan şartlarını araştırmaktır. Özgür iradeden ziyade özgür
seçimler olduğu için seçimlerimiz yaşamımızı çepeçevre saran sınırlarla
belirlenir. Zeka-sezgi-akıl üçgenini de harekete geçirerek, yeni
seçimleri tam gerektiği anda ve gereken yerde yapabilmektir maharet. Kör
atışı yapmayı zaten herkes biliyor. Önemli olan insanın kendi yaşamına
sahip çıkmasıdır.
Olası Seçimler Sepeti Olası
seçimler sepetimiz her zaman vardır ve yeni olasılıklarla bizi bekler.
Astrolojiden de destek alarak, daha mutlu, daha başarılı ve bizi biz
olarak daha fazla tanımlayan; özgür seçimlerimizle yaratılmış bir yaşamı
sevinç içinde, dolu dolu yaşamak, bu
gezegene doğan her insanın doğuştan hakkıdır. Doğum
haritası ve yaşam planının sınırladığı alanlar zaten baştan bellidir.
Ama ya sonra özgür seçimle yaratılacak
alanlar…
İşte önemli olan o alanları doğru
tespit edip, huzur ve mutlulukla yürümek !…
|