Kendini tanıma ve iletişimdeki
‘Ben’in rolü denince ilk
akla gelen
‘Grup Dinamikleri’
kavramıdır. Grup Dinamikleri kavramı, küçük bir insan grubu içinde
grubun verimli bir bütünlük içinde çalışması için nasıl davranması
gerektiğini işaret eden etkileşimli güçleri ve bu güçlerin nasıl
kullanılacağını anlatır. İster iş dünyasında olsun ister toplum
bireyleri arasında olsun bir grubun her zaman kendine has bir grup
dinamiği vardır ama bu dinamiğin kalitesi nedir? Çatışma ve iç
çekişmelerle mi doludur? Yoksa aynı hedefe konsantre olan insanların güç
birliği halinde midir? Grup Dinamiği denince asıl sorulması gereken soru
budur.
Bir grup
içindeki bireylerin etkinliği,
“Karşılıklı Etkileşim ve Karşılıklı
Farkındalık”
imkanlarıyla sınırlı
olduğu için grubu oluşturan bireylerin
“Kendi güç kapasitelerini iyi
tanımaları ve iletişime gereken önemi vermeleri”
Grup Dinamiğinin
gücünü, aktivitesini ve verimliliğini arttıracaktır. Moralin gerekliliği
verimliliğin artması için bireylerin yüksek bir moral duygusu içinde
olmaları çok önemlidir. Moral bir zihin durumudur. Bütün bir grubu, var
güçleriyle çalışmaya iten, kendilerinden daha büyük bir olgunun parçası
olduklarını hissettiren, gözle görünmez bir kuvvettir. Bunun belli
esasları olmalıdır. Öncelik sırasına göre; Ruhsal, zihinsel, bedensel
şartlardır.
- Ruhsal temel birinci sıradadır.
Çünkü sadece ruhi temel gerçek bir zorlanmaya dayanır. - İkinci sırada, zihinsel temellerin
olmasının nedeni, insanların duygularının yanı sıra mantıkların
tarafından da yönetilmeleridir. - Maddi temel en son sıradadır.
Önemli ama son sırada. Çünkü çok yüksek moral çeşitlerine, sık sık
maddi şartlar en düşük seviyedeyken de rastlanır. Sıkışma itici güç
haline dönüşür. Kendini tanıma
Tüm kendini tanıma uygulamalarının asıl
amacı; içsel ve dışsal denge kurmaktır. Kendini tanıma çalışmalarında,
"duygusal tepkilerimiz ve yaşam biçimimiz
bizim bireysel inançlarımız, bakış açımız ve yarattığımız bilinçle
ilgilidir" savı büyük bir önem taşır.
Pratik olarak insanların kendi kendileri ile yaptıkları içsel konuşmalar
ve ifadeleri onların düşünceleri ve duygularıdır veya duyguları,
düşünceleri haline gelmektedir ki bu noktada kendini güçlü ve güçsüz
yanlarıyla daha iyi tanımak ön plana geçer. Çünkü yanıltıcı iç
konuşmalarla aktive olan duyguların hem o insana hem çevresine zarar
vermesi mümkündür.
Kendini
tanımada hedef
Kendini tanıma ile
ilgili yapılan sağaltıcı programlar, bireylerde özellikle kaygı, endişe,
güvensizlik ve olumsuz içsel konuşmalar motiflerini ele alıp, onların
yerlerini olumluları ile değiştirir. Umut, sevinç ve yaşamı tüm
yönleriyle olduğu gibi kabullenen, dinamik bir sürece girmeyi, mevcut
şartları yükseltmeyi ve daha pozitif bir hale getirmeyi hedefler.
İletimdeki Ben'in rolü
Çağımız insanının en büyük
sorunlarından biri iletişim sorunu. Pek çok defa aynı şeyi konuşmamıza
rağmen birbirimize duygu ve düşüncelerimizi anlatamadığımızı
gözlemleyebiliyoruz ve gereksiz yere kendimizi bir tartışmanın içinde
buluveriyoruz.
Peki ! Gerçek manada iletişim nedir
? Ve niye bu kadar sorun olmaktadır? Anlatabilmek ve sahiden dinlemek…Karşı taraftaki
insanla doğru iletişim kurmak, derdimizi anlatabilmek ve dinlemeyi
başarmak hepimizin en büyük dileği!
İletişim
tanımı
İletişim kurma yeteneğinin doğru kullanımı, karşımızdaki insana daha
fazla zaman harcamak anlamına gelmez, gerçek bir iletişim,‘daha
çok bir durumu, konuşanın gözünden görebilme isteğidir.’
Eğer bakış açımız kendimize dönüklüğümüzle daralmışsa karşılaştığımız
insanla pozitif bir iletişim kurmamız ve sonuç elde etmemiz nasıl mümkün
olabilir? Öyle insanlar vardır ki, onlar konuşurken sadece kendi
seslerini duyarlar, diğerlerine kapalıdırlar bazılarına ulaşmak pek
mümkün olmayabilir ama ulaşılacak noktada olanların, iletişimlerini daha
verimli kılma yolları aramaları da son derece doğaldır. Buna kısaca
‘empati kurma yeteneği’
adı da verilir. Yani kendimizi bir an için karşımızdakinin yerine koyma
gücü.
En iyi iletişim yolu
En iyi iletişim yolu dinleyerek kazanılan iletişim yoludur. İnsanlara
kendini değerli hissettirmenin ilk adımı onları dinlemektir.
Karışınızdaki insan kim olursa olsun, gözlerinizdeki anlama arzusunu ve
gerçek iletişim kurma dileğinizi algılayacaktır. Şuurlu dinleme bize
insanların sözlerini duymaktan daha fazlasını verir, onların görüş
açılarının nasıl ve niçin’lerini daha iyi anlamamıza yardım eder.
Anlayış meydana geldiğinde, hiçbir anlaşmaya varılamasa bile her iki
tarafta da bir sükunete erişilir. Anlayıştan yola çıkarak, bir diğer
kişiye karşı saygı ve güven duyma mümkün hale gelir; zihinlerimizi açma
ve potansiyel çözümlere karşı görüş alanımızı genişletme konusunda özgür
oluruz.
Bireysel
gelişim ve iletişim
Bireysel gelişimimizi ve yaşama karşı duruşumuzu zorlayan sadece
gürültülü bir çevre, aynı anda birden fazla işi yapma, aşırı bilgi
yüklemesi ya da uzaktan kumanda aleti değildir. Öz varlığımızı ve daha
iyi bir dünya için umutlarımızı tehdit eden faktörler aslında görmekte
çok zorlandığımız, içsel zihin dağıtıcılarımız, zaman takıntısı, hız ve
iş konusundaki açgözlülük, insanlara ve değişime yönelik önyargı,
utangaçlık, sürekli ego tatmini peşinde koşmak, yalnız kendini düşünmek,
kendi kendine yapılan negatif konuşmalar, had safhadaki seçenek sayısı,
gelecek takıntılarının yanı sıra geçmişi eşeleyip durmak ve geçmiş
yaşanmışlıkları ya da inançları sürdürebilmek için yoğun gayret içinde
olmak, bu nedenle de bugüne ve her gün yeniden oluşmakta olana uygun
davranmamak. Yanlış
davranış kalıplarının değişimi
Bütün bunlar bizim birbirimizle bağ
kurmamızı, birbirimizi anlamamızı ve uyum içinde yaşamamızı tehlikeye
atan yanlış davranış kalıplarıdır ve sevgiyle, nezaketle yerlerine yeni
davranış ve düşünüş kalıplarının yerleştirilmesi genel toplumsal ve
bireysel sağlık için çok ama çok önemlidir. Karşımızdaki
insanı yeterince anlamıyor, hissedemiyor, onunla empati kuramıyor
oluşumuzun temel nedenlerinden birisi de içsel gürültü seviyelerimizin
yani içsel kavgalarımızın, dirençlerimizin çok değişken ve rahatsız
edecek kadar yüksek olması ve bundan dolayı da diğerlerinin duygularını,
hissettiklerini, isteklerini ya da bizimle paylaşmaya çalıştıkları
çeşitli sesleri örtmeleridir. Karşı tarafın mesajı bizim zihinsel
karışıklığımızın barajını ancak bölük pörçük bir şekilde aşabilmektedir.
İÇSEL VE DIŞSAL SESLERİ DAHA İYİ DUYMAK İÇİN ÇAĞIN GEREKTİRDİĞİ
İYİLEŞTİRİCİ (HEALİNG) PROGRAMLARA KATILMAK ÇOK YARARLI VE VERİM
ARTIRICIDIR. |