Doğum haritası yorumlamayı öğrenmek, yabancı dil öğrenmeye benzer. Eğer
yurtdışında bir şehirde bir hafta kalacaksak, o dil ile
ilgili bazı temel deyimleri ve alışveriş
dilini bilmemiz yeterli olacaktır. Yolları soracak ve lokantada sipariş
verecek kadar o dile vakıf olmak işimizi görecektir. Ama eğer bu dilde,
başkaları ile iletişim kurmak,
karşımızdakini bir konu hakkında bilgilendirmek hatta o şehirde çeşitli
iş bağlantıları kurmak istiyorsak ve yeni bir açılımı hedefliyorsak,
farklı bir strateji izlememiz, yabancı dili öğrenmenin yollarını
bulmamız gerekir. Sözcükleri ezberlemek, gramer kurallarını öğrenmek
ve en önemlisi de kendi kendimize konuşma
dilinde cümle kurmaya başlamak gerekir ki, işe yarayacak şekilde
derdimizi anlatalım ve iletişim kurabilelim.
Astroloji ile
ilgili olarak yazılan kitaplar bu bağlamda
astrolojik deyim kitabı gibidirler. Ve
her deyimle ilgili bazı standart yorumlar içerirler. Satürn yengeç
burcundaysa 71.sayfaya bak, Pluto üçüncü
evdeyse 102. sayfaya bak gibi göndermeler yaparlar.
Bu kitapların mutlaka okunması ve araştırılması gerekir ama farklı bir
anlayış ve zihin hali ile incelenirse; öğrenme yolundaki
kişiye çok daha büyük yarar
sağlarlar. Çeşitli astroloji kitaplarındaki, hepsi tek başına
yeterliymiş gibi yapılan tanımlar aslında maalesef yanıltıcıdır.
Sadece
deyimleri ezberleyip yolculuğa çıkmış birinin, gerçek yaşam yolu
karşısında nasıl şaşıracağını ve kekeleyeceğini siz de tahmin
edebilirsiniz. Hele özellikle astrolojiyi bir
yaşam yolu olarak seçmek istiyorsa… Bir örnek verelim;
Güneşi terazi burcunda ve altıncı evde olan birinin doğum haritası
üzerinde çalıştığımızı farz edelim. Klasik bir astroloji
kitabı bu tip açılar yapan bir doğum
haritasının evleri ile ilgili olarak; kararsız, boyun eğen ve hizmete
önem veren bir insanın tanımını yapacaktır. Ama bakmaya devam edince
Ay’ın kova burcunda olmasının isyan duygularını harekete geçirdiğini ve
birinci evinde yer alan Uranüs’ün bu kişiyi patlamaya hazır bir etki ile
doldurduğunu görürüz. İlgili bölümleri kitabı açıp okursak görürüz ki,
bu insan inatçı dik kafalı, kibirli ve özgür ruhlu gibi tanımlamalara
sahip biri ama yoruma başlarken de, güneşi ve
altıncı eviyle ilgili açıklamalarda kararsız, boyun eğen ve hizmete
önem veren tanımıyla karşılaşmıştık.
Son derece kaotik bir
durum!...
Peki şimdi ne yapacağız aynı kişide iki zıt temel özellik var
gibi gözüküyor. Bunu ona aktarırken hangi yönünü öne alması gerektiğini
söylemeliyiz ? Bu tip söylemler bir astrolog
için hayati önem taşır. Sorumluluğunu taşımadığınız sözcükleri
hiç kimseye sarf etmemenizi öneririz. Kılavuz kitaplara
başvurarak yapılan yorumlarda ve bu tip bilgisayar programlarıyla
yapılan yaklaşımlarda; astroloji çok çabuk bazı yanıtlar verir
ama acaba bu yanıtlar o kişinin haritası ile
birebir örtüşmekte midir?
İlk başlangıçta
tek yapmamız gereken şeyin ilgili bölümleri hızla tekrar
tekrar okumak olduğunu zannederiz ve öyle de
yaparız. Adeta bir bilgisayar gibi çalışırız,
yeni bir düşünce sistemi oluşturmamız gerektiğini, imajinasyon gücümüzü
devreye sokmanın önemini göz ardı eder, paragraflar ve satırlar arasında
heyecanla gider geliriz. Ama ulaştığımız sonuç pek de sevindirici
değildir ve çelişkilerle doludur. Şimdi bu haritayı nasıl
yorumlayacağız?
Bu noktada aslında her haritanın bizi de
değiştirdiğini ve büyümeye zorladığını, yaşamı o birey aracılığıyla
yeniden yapıladığını anlamamız gerekir.
Sıradan bir şekilde
astroloji haritası yorumlamaya çalışmak holistik
bir bütünlük içermez. Bir bedeni parçalara
ayırıp her parçadan yeni bir insan oluşturmaya çalışmak gibi bir sonuç
verir. Ve bu biraz da gülünç bir manzara çıkarır ortaya. Bütün
parçaları, paragraf paragraf birbirine
yapıştırdığımızı zannedebiliriz ama sonuçta kimseyi kandıramayız ve
karşımızdakinin kafası
bizden de karışık bir hale gelir.
Bu arada etkili
olmak için astrolojik deyimleri ardı ardına sıraladığımızdan durum iyice
işin içinden çıkılmaz bir hal alır. Oysa ki
karşınızdakinin tek ihtiyacı, sade ve günlük yaşamda kullanılan
cümlelerden oluşan bir kişilik analizi ve potansiyel tespitidir. Yani
güçlü ve güçsüz yönlerini öğrenmek, hangi yönüne ağırlık vermesi
gerektiğini anlamak ve uygulamalarında hız kazanmak için gelmiştir size…
Yani haklı olarak yolunu aydınlatmanızı beklemektedir… Biz bir bilgisayar
programı değiliz. Doğum haritası bilgisayarla
oluşturabilir ama hiçbir zaman anlamlı bir biçimde yorum yapamaz.
Yorumlar kaçınılmaz olarak parça parça ve
birbiri ile çelişkili olacaktır. Yorumu yaşamın bize
kattığı bir ödül gibi düşünün. Yorum için, doğum haritasına bir insana
yaklaştığımız gibi duyarlı ve hassas yaklaşmalıyız. Aklımızla,
duygularımızla, fiziğimizle ve tabii ki tüm sezgilerimizle… Sezgi harita
yorumunda önemli bir yer tutar. Haritada bütünlük önemlidir, deyimleri
ezberlemek ve astrolojik terimleri sıralamak bize yardımcı olamaz. Bu dili öğrenmek
aslında hiçte
zor değildir ama özen, dikkat ve saygı gerektirir. Ve tabii ki,
kadim astrolojinin temel verilerine sahip olmayı, sembol dilini çözmeye
yatkınlığı da…
Hepimizin içinde
saklı bir astrolog vardır ama ona henüz
yeterince ulaşamamış olabiliriz. Astrolojinin gerçek dilini öğrendikçe;
doğal bilgileri ile bize ne kadar çok şey kattığına önce bizim şahit
olmamız ve inanmamız gerekir. İnsan inanmadığı hiçbir çalışmada başarılı
olamaz yani daha açıkçası bu konuyu popüler boyutundan; burçla karakter
tahlili ve falcılık gibi anlamaktan vazgeçip, ustalık gerektiren bir
sanat gibi ele alır ve sabırlı olursak,
haritalar da bizi ödüllendirmeye, büyütmeye, genişletmeye, zihnimizi
açmaya başlayacaktır…
|