Zorlayıcı, eğitici ve sert etkileri olumsuz yönüyle
değil de olumlu yönüyle ele almak bizim "yaşam kalitemizi"
yükseltir. İnsan yaşadığı dünya ile etkileşim içindedir. Bu etkileşim
gözle görülmeyen dalgalar, yansımalar şeklinde olduğu gibi aynı zamanda
da görünür ve hissedilir olaylar şeklinde de olur. İçsel
potansiyelimizin ilk tetikleyicisi duyu organlarımızla hissedilen ve
görünen boyuttaki olaylarla karşılaşmaktır. Bu olaylar bazen
hastalıklar, boşanmalar, ani iş değiştirmek zorunda kalmak şeklinde de
olabilir. Tabii ki detayına giremeyeceğimiz
yalnız sizin deneyimlediğiniz size ait daha
pek çok önemli olayda bu kategoridendir.
Doğum
haritasıyla yaşam kalitesini yükseltmek
Astroloji öyle disiplin öyle bir veri bankası ki, o bireye ait her detay
bir doğum haritasında gözler önüne seriliveriyor. Bazen farkında
olmadığımız pek çok yeteneğimiz, özelliğimiz, haritadaki sembollerin
okunması ile; bu zorlu yaşam yolunda rahat ilerlememiz ve yaşam
kalitemizi yükseltmemiz için birer basamağa dönüşüyor. Düşünün ki,
kendi iç bankanızda yalnız size ait gizli bir servet var ve o servet şu
andaki tüm sıkıntılarınızı çözmek ve yaşam kalitenizi yükseltmek için
size destek olacak ama bir türlü size ait bu gizli hazineye gidecek
yolu bulamıyorsunuz. Henüz bir doğum
haritasına yani horoskopun yararına olan inancınız
yada güveniniz de tam değil. Gerekliliğini bir türlü
kabullenemediniz o zaman kendi kendinize size vereceğimiz birkaç basit
öneri ile yaşam kalitenizi yükseltmeyi ve bireysel gelişimi arttırmayı
deneyimleyebilirsiniz.
Kendini
doğru ifade etmek
Bütün RUHSAL ÖĞRETİLERİN temelinde ‘KENDİNİ
DOĞRU’ ifade edebilmek vardır.
Giysilerimizden
yaşadığımız ortama, yaptığımız işten bireysel
ilişkilere kadar hemen her alanda görünen tek bir gerçek var, bireyin
kendisi. Ürettiğimiz, sunduğumuz her şeyin içinde biz varız.
Seçimlerimizin tümü aslında kendimizi ifade ediş biçimimizin birer
yansıması.
Kendimizi doğru ifade ettiğimiz duygusu uyandığı zaman kendimizden
memnun oluyor; beğeniyor ve iyi hissediyoruz. Bu duygu içsel
potansiyelimizin açığa çıkmasını sağlıyor ve parlamaya başlıyoruz.
Seçtiğimiz kıyafetten saç stilimize, kullandığımız renklerden aksesuarlara, duruşumuzdan ev veya ofisimize
ve beslenme tarzımıza kadar her şey bireyi etkiliyor. Hatta en önemlisi iş, arkadaş
ya da aile ortamında yaşanan her türlü
olayda, hiçbir etki ve baskı altında kalmadan sadece kendimiz olarak;
duygu, düşünce ve kanaatlerimizi belirtme fırsatını yaratabiliyorsak,
kendimizi dünyanın en huzurlu ve kendini doğru ifade etmeyi başaran
kişilerinden biri sayılabiliriz. Ve içinde bulunduğumuz dış şartlar
kolay kolay bu huzur ve özgürlük duygusunu
zedeleyemez. Kısa süreler için etki altında kalsak bile kendi temel
felsefemiz oturmuş olduğundan yaşam kalitemiz yüksektir. Elbetteki yaşam
kalitesini her zaman nicelik olarak ele almayanlardansanız... Yani her
olgu için ' ne, ne kadar, kaç para’ demiyorsanız işiniz daha kolay. Ama
basitmiş gibi iki sözcükle işaret etmeye çalıştığımız bu özgürlük ve
kendini doğru ifade olgusu öylesine uğraş ve bireysel çaba gerektiren
bir olgudur ki, bu özgürlüğü elde etmek için yaşamlar boyu uğraşmak
gerekebilir.
İç
özgürlük
Krişnamurti “İç Özgürlük”
adlı eserinde hep bu konuyu ele almıştı.
KENDİNİ DOĞRU İFADE EDEBİLMEK VE İÇ ÖZGÜRLÜĞE ulaşmak. Zor,
sapa, engellerle dolu ama zirveye ulaşıldığında sınırsız bir huzur ve
mutluluk yolu. Dünya kuruldu kurulalı tüm ruhsal
öğretilerin en temel ve en gizemli sırrı, insanın kendini doğru ifade
etmesini, kendi varlığının istediklerini yaşamasını sağlamak ve onu
içsel özgürlüğe ulaştırmak. Ama bu özgürlük bedava elde edilmiyor. Bazı
eğitim metotlarının ve disiplinlerin
uygulanmasıyla ulaşıyorsunuz ki herkesin kendini tanıma çabalarını yarı
yolda bırakmasının tek nedeni de bu. Kimse disipline olmak, kendini daha
yakından tanımak, artılarını ve eksilerini bilerek yürümek istemiyor.
Nedense hiç durmadan yaşamdan, kaderden, aileden, ebeveynlerden şikayet
etmek daha kolay sanılıyor. Oysa sadece yolu uzatıyoruz. Çünkü gidilecek
yol, gidilecek hedef belli. Herkes bir gün
kendisiyle yüzleşmek, kendini tanımak, kendini olduğu gibi kabul etmek
ve o haliyle değişmeyi istemeyi öğrenecek.
Gerçek huzur ve mutluluğu başka türlü elde etmenin hiçbir yolu yok. Yol
zannettiklerimiz ise geçici duraklar, hiç durmadan
değişiveriyorlar. Bizler de onlar da değiştikçe bir o yana, bir
yana sürükleniyor ve hiç durmadan yer değiştiriyoruz tıpkı bir kuru
yaprak gibi. Buna değer mi dersiniz ?
Mutluluk ve huzur
Kendinden memnun olmak ile kendini
doğru ifade etmek, birbirini besleyen ve etkileyen duygular. Kendimizi
doğru ifade edemediğimiz duygusuna sahipsek o zaman iç ve dış dünyanın
değişimine önem vermeliyiz. Çünkü mutlaka yolunda gitmeyen bir şeyler
vardır.Yaşamımıza ve yaşadığımız mekanlara, birlikte yaşadığımız
bireylere ve onlarla olan ilişkilere özen göstermek bizim en doğal
hakkımız. Bunu ancak kendi doğal haklarımızın bilincinde olduğumuzda
yapabiliriz. Bize özgürlüğü ve mutluluğu getirecek olan yegane şey
bilinçtir.
“Gerçek yaşam gönülden sevdiğiniz bir şeyi bütün varlığınızı koyarak
yapmaktır. O zaman ortada hiçbir çelişki kalmaz, yaptığınız şeyle
yapmanızın gerekli olduğunu düşündüğünüz şey arasında bir savaş yoktur.
O zaman yaşam tam anlamıyla bölüksüz bir bütündür bu da insana son
derece kıvanç verir. Bunu yapabilmek için siz hiç kimseye, hiçbir
topluma ruhsal bir bağımlılık duymamayı öğrenirseniz yaptığınız işi
severek yapabilme olasılığı doğar.”
- Krişnamurti
-
|