Kader nedir? Kaderin şifresi var mı?
İnsan kaderini bilebilir mi? Hatta kaderine hakim olabilir mi?
Yönlendirme yapabilir mi? Kaderi değiştirebilmenin sınırları ne?
Değiştirmemesi gerekenleri nasıl bilecek?
Hepimizin kaderle ilgili çok merak ettiği temel sorulara
astroloji açısından yaklaşmak istedik. Öncelikle kaderi tanımlayalım
sonra da kaderin şifresinin çözülüp çözülemeyeceği konusunu inceleyelim. Kader
önüne geçilmesi mümkün olmayan, bazı
yasalara bağlanmış eylemler bütünüdür. Kader astrolojik açıdan, doğum
haritası adını verdiğimiz horoskopla da sembolize edilir. Horoskop
daire şeklindedir ve insana yasalarla sınırlı olduğunu, kendisine ait
önceden belirlenmiş bir çemberin içinde şifresini çözmeyi bilirse
kendine ait tüm bilgilerin saklı olduğunu anlatır. Bu çemberde çeşitli
gezegen etkilerini içeren asıl burcu, yükseleni, evleri, kuzey ve güney
ay düğümü gibi astrolojik veriler vardır. Bu veriler
açıldığında ve yeterince iyi
yorumlandığında, aile bağlarımız, evlilik, çocuk sahibi olma, karşılıklı
ilişkiler, meslek, yaşanacak ülke, gizli kalmış saklı potansiyeller gibi
bize ait temel veriler hakkında net bilgilere ulaşırız.
Deneyimlenmesi gerekenler
Öncelikle
şunu belirtmemiz gerekir ki, hiç kimsenin alnına zorla yazılmış bir
alınyazısı yoktur. Kader insanın ihtiyaçları gereği yaşaması gereken
olaylar bütünüdür. Bizler özgür irade ve isteğimizle kendi
kaderimizin yapıcısıyız. Yaşam planlarımızda,
doğulacak ülke, şehir, anne-baba, genetik evolüsyon,
doğulacak fizik dünyanın kronolojik ve
kozmik değişimleri gibi temel öğeler önceden
saptanır.
Kader konusunda özgür
irade çok önemli bir konudur. Yani insan nereye kadar özgürdür, nereye
kadar gerekirliliklerle sınırlıdır?
Özgürlük Eylem
özgürlüğümüz hepimizin de bildiği gibi belli yasa ve gerekirliliklerle
sınırlandırılmıştır. Yani istesek de uçamayız. Bir yerden bir yere
giderken bir araca binmek zorundayız. İnsan üzerinde
yaşadığı dünya gezegeninin, biyosferinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bedeni
yapı olarak onun toprağından yapılmıştır ve canlılığını sürdürebilmesi
için de belli miktarlarda suya ve besine ihtiyacı vardır çünkü biyolojik
ve fizyolojik fonksiyonlarını yani canlılığını devam ettirebilmesi için
bir çok bakımdan önce bu gezegenin biyolojik ve fizyolojik şartlarına
bağlıyız. Ayrıca bizler canlı ve
akıllı varlıklar olduğumuz için sosyo-psikolojik
bakımdan çevremize bağımlı durumdayız. Yani sosyal-kültürel-dini ve
ekonomik bakımdan da çevre ve içinde
yaşadığımız toplum bizi çok etkiler. Bizler organik yapı
olarak doğaya aitiz. Dünyamız daima aynı etki içinde ve aynı etkiyi mi
göndermekte ? Hayır ! Bilimin verilerine göre, dünyamız da pek çok
jeolojik değişimler yaşamış ve yaşamakta, iklim değişiklikleri devam
ediyor. İklim değişiklikleri mizaç ve karakter değişimi de yapıyor.
Örneğin sıcak ülkelerin insanlarının ağır kanlı, Akdeniz ülkelerindeki
insanların ise çok canlı, kuzeydeki ülkelerin insanlarının ise
soğukkanlı olması gibi.
"Dünyada
yaşarken istesek de istemesek de bazı kural ve yasa dizilerine
bağlanıyoruz."
İnsan hissedebildiği
kadar özgürdür
Astroloji açısından tüm
kadim uygarlıklarda, dünyanın güneşe ve diğer gezegenlere göre durumunun
insanı etkilediği bilinmektedir. Eğer dünyanın çekim
gücü biraz değişmiş olsa bundan çok etkilenirdik. Aklımızın kapasitesi,
zihnimizin çalışma süresi, dolayısıyla
organik sistemimizde pek çok değişiklikler olurdu. Ayrıca dünyanın kendi
ekseni ve güneş çevresindeki turunda oluşan bir değişiklik pek büyük
sonuçları da ortaya çıkarırdı.
Bütün bunlar
gösteriyor ki, insanın özgürlüğünden söz ederken, özgürlüğü canının
istediği gibi davranmak olarak algılamaktan
vazgeçmeliyiz. Kader ve astroloji açısından kaderin yeni bir tanımını
yapma zamanı geldi de geçiyor!...
Kader;
bizi etkisi alan belli yasalar
ya da kader çemberiyle uyum içinde kalarak
özgür eylemlerde bulunmak ve sürekli kendini geliştirmek demektir. İnsan düşünebildiği kadar, anlayabildiği kadar, kendini tanıdığı ve
özgür hissedebildiği kadar özgürdür. Ve kaderini de bu
algılama-hissetme-eyleme geçebilme kapasitesine uygun olarak geniş
ya da dar açılı yaşar.
|