Astroloji, spiritüel-matematik-astronomi-
psikoloji kökenli bir disiplin, bir kadim bilgi ağı olarak; mikro kozmos
ve makro kozmosu, yani insanı ve evreni inceler. Atom ve
atom altı partikül araştırmalarında
özellikle kuantum fiziğinde bu benzerlik her geçen gün daha iyi
anlaşılmaktadır.
Metafor
yazılarını
astrolojinin mikro ve makro uzaya olan yayılımını ve bağlantısını daha
iyi anlamak için incelemenizi tavsiye ederiz.
Tarih
boyunca kadim uygarlıkların tüm bilgilerinde, Güneş ve Ay’ın insanlar
üzerindeki etkileri anlatılmış, eski Sümer’lerde
Aztek İnka ve Maya’larda günümüz
astronomlarını şaşırtan çeşitli Ay ve Güneş takvimleri yapılmıştır. Astroloji
evrenle insan yani mikro ile makro arasındaki benzerliği binlerce yıl
önce fark etmiş ve insana yararlı olmak için kullanmaya başlamıştır.
İnsan bedeninden yayılan bugün aura adını
verdiğimiz ışınımlar, gök cisimlerinde de vardır. Her gök cismi kendine
has bir yayın yapmakta ve etki göndermektedir. Astrolojide
esas olan, Dünya’nın Güneş etrafında dönerken dolaştığı kuşağın
karşısında bulunan 12 takımyıldızla, bireylerin, ülkelerin hatta
gezegenin etkileşimidir. Zodyak adını verdiğimiz 12 takımyıldızın her
birey üzerindeki etkisi, o bireyin doğum saatine, yerine göre ayrı bir
konum alır. Buna burçların insan üzerindeki değişik etkileri de
denilebilir. "Oysa,
yaygın inanışın aksine, yıldızların ve gezegenlerin bizim üzerimizdeki
etkisi sanıldığı gibi değildir. Evren canlı bir organizma ve bir bütün
olduğu için mikro kozmosta atom ve atom altı partiküller gezegensel,
ruhsal ve maddesel etkilerden, ışınımlardan hatta düşünce yayınlarından
nasıl etkileniyorsa, makro kozmosta da bu yayınlardan etkilenmektedir.
Bütünsel bir evren anlayışında her şey
birbirini sürekli olarak etkiler ve değiştirir."
Bu nedenle eğitmen Satürn ile
savaşçı Mars zıt açılarda kesiştiğinde,
sizin horoskopunuza uygun başka etkiler, Venüs ile Jüpiter olumlu
açılarda kesiştiklerinde ise başka etkiler ortaya çıkar.
"Gerçekte gezegenler
ve yıldızlar evrende iş görmekte olan görünmeyen enerjilerin görünen
yüzleridir. Gökyüzündeki semboller,insanoğlunun kullanması amacı ile
evrenin koyduğu“işaretler” dir; Zodyak
kuşağını da evrensel işaretler olarak kabul ederseniz, anlaşılması zor
bir disiplin olan astrolojinin ruhuna daha fazla nüfuz etmiş olursunuz.
Çeşitli enerjilerin birbirleriyle olan bağıntılarını bazı evrensel
işaretler aracılığıyla incelediği için astroloji bir tür enerji
mühendisliğidir de diyebiliriz."
Tarihsel süreç içinde çok değişik
açılardan ele alınan astrolojiyi Aristo doğal bilimlere;
Farabi ve İbni
Haldun ise matematik bilimlerinden astronomiye ait kabul ederler. Ünlü
psikolog Carl Gustave
Jung hastalarının ruhsal durumlarını anlamak için astrolojiden
yararlanmış, günümüz ünlü terapist ve
psikiyatristlerinden Stanislav
Grof ise Holotropik
Terapi adını verdiği çalışma şeklinde insanın olağandışı yönünü
tanımlamak için transpersonel (aşkın kişilik
ya da kişilik ötesi) terimini benimserken,
eğitiminin önemli bir bölümünde astrolojiden de yararlandığını
söylemekten çekinmeden astrolojik verileri terapi için kullanmıştır.
Bunun gibi pek çok örnek vermek mümkün. Günümüzde de bu
metot ve disiplin tıpkı önce reddedilen
hipnoz gibi bazı aydın düşünceli bilim adamları tarafından
kullanılmaktadır.
Astrolojiyi
bir başka açıdan ele alırsak doğum haritamız,
spiritüel bir deyişle; ruhumuz dünyada
bedenlenmeyi seçtiğinde, doğduğumuz yer ve zamandaki gökyüzünün
durumunu gösterir.Horoskopumuz,
doğum anında aldığımız etkileri ve yaşamımız boyunca bizi çevreleyecek
olan etkileri burçlar, gezegenler evler adları altında gösteren bir
çeşit haritadır. Horoskop, yaşam boyu karşımıza çıkacak olan şartları
gösterir. Neler olacağına değil, neler olabileceğine ışık tutar.
Olasılık hesapları yapar. Potansiyel ölçer ve bizim o olasılıklara karşı
hangi yönümüzü ve içsel gücümüzü nasıl harekete geçireceğimizi ortaya
çıkarır. Bundan ötürü, önceden bilgi vererek, herhangi bir şeyi
değiştirmek için neler yapabileceğimize dair öğütte bulunur. Bu bilgilendirme iş, aşk,
sağlık ve ilişkiler gibi temel konularda olası durumlara hazır
olmamızı sağlar.
|