NASA’da
görevli bilim adamlarından Prof Klaus HEINEMANN
fotoğraflardaki paranormal orblar gerçeğini desteklediğini
açıklamıştır.
Prof. Klaus
HEINEMANN, “Daily Mail”in “Strange orbs of
light” başlıklı incelemesine katılan birkaç bilim
insanından biridir. Prof. HEINEMANN, kendisiyle konuşan bir
gazeteciye, ruhsal şifacıların bir toplantısında, karısının
çektiği fotoğraflarda minyatür aya benzer ışık dairelerinin
bulunduğunu gördüğü zaman çok şaşırdığını söylemiştir. Prof.
HEINEMANN önce, bu ışıklı lekeleri su ve toz parçacıklarıyla
ortaya çıkmış oluşumlar sanmışsa da, sonra merakını
yenemeyerek yakından incelediği zaman onların bu kadar basit
bir oluşum olmadıklarını anlamakta gecikmemiştir. Mikroskop
teknolojisinde de epeyce bir deneyim ve birikime sahip olan
Prof. HEINEMANN, resimlerin çekildiği kamerada da bir arıza
bulamamıştır.
“Bununla
da yetinmeyen Prof. HEINEMANN” diyen H. COURTENEY,
Daily Mail’e hazırladığı araştırma yazısını şöyle
sürdürüyordu: “bu gizemli dairelere neyin neden olduğunu
düşünmeyi sürdürdü. Bunun için karısıyla birlikte orada burada
yüzlerce dijital resim çekti durdu. Bu oluşuma neden olan
gizemli etkiyi keşfetmek istiyordu. Pek çok çekimden sonra
buldular. İnanılacak gibi değildi ama yakın gerçek buydu:
Evet, bu gizemli daireler (“orb”lar) sadece, kendilerinden
kameraya görünmeleri rica edildiği zaman ortaya çıkıyorlardı!
Ayrıca, spritüel nitelikli toplantılarda onları
çekme şansına daha çok sahip oluyorlardı.”
Prof.
HEINEMANN bu ilk başarılı sonuca ulaştıktan
sonra durmadı ve bu sefer daha sıkı ve kontrollü
koşullar altında çekimlerde çift kamera kullanmaya başladı. Bu şekilde ve bu ikinci
aşamada “orb” ların saatte 500 mil hızla hareket edebildiğini saptadı ve beklenen ilk
açıklamasını yapmakta gecikmedi: “ Bence artık hiç kuşku yok ki, orblar,
pekala şimdiye
kadar beşeriyetin tanık olduğu bu realitenin ötesiyle ilgili
bir oluşum olabilir. Şimdiye kadar ruhsal âlemin varlığı yokluğu
konusunda ciddi ya da gayrı ciddi pek çok şey söylendi. Bence bu konunun şakaya gelir yanı yok. Fiziksel olmayan
ama gerçek bir fenomen ile karşı karşıya bulunuyoruz. Artık sayıları giderek artan saygın
bilim insanı ‘orblar’ konusunu kabul ediyor.”
Gazetenin bu
konudaki ayrıntılı haberine göre, 2007’nin başlarında “orblar”
üzerine ilk uluslar arası konferansı Arizona’da yapılmıştır.
Dünyanın birçok üniversitesinden konuyla ilgili profesörlerin
katıldığı bu konferansta ağırlıklı görüş “orblar”ın
paranormal kökenli olmalarıyla ilgiliydi. Konferansa bildiri
sunanlardan teorik fizik profesörü (madde ve şuur
araştırmaları konusunda Stanford Üniversitesinde uzman bir
araştırmacı olarak) William TILLER; dünya beşeri olarak
bizlerin, görünen evrenin sadece onda birini
algılayabildiğimizi söylemiştir.
İrlanda
Ulusal Üniversitesi’nden teoloji profesörü Miceal LEDWITH de,
“Bana göre, hiç kuşkusuz bu orb fenomeni gerçektir ve
ciddi çalışmalara layıktır. Elimizdeki birikim sadece birkaç
orb fotoğrafı değildir. Dünyanın dört bir yanından gelen
yüzbinlerce gerçek orb fotoğrafı bulunuyor elimizde.”
Vatican’da
Uluslar arası Teoloji Komisyonu Üyelerinden olan Mr.
LEDWITH’in sadece kendi özel orb resim koleksiyonu yüz bin
parçadan oluşuyormuş. “Her boydan orb var: üç beş
santimden, çapı 90 cm, 1 metreye kadar değişenler var. Ayrıca
renk olarak da çeşitlilik gösteriyorlar. Beyazdan altın
sarısına kadar her renkte olanı var. Zamanla kendi
çekimlerimde anladım ki, çekimlerde flaş gerekiyor, gün
ışığında bile. Çünkü orblar floresan ışıkta daha iyi
görülebiliyorlar; bildiğiniz gibi, fotoğraf flaşında da
floresan yayını vardır.” Mr. LEDWITH’e göre (bir
kısmı) bedensiz varlıklara, (bir kısmı da) enkarne olmak üzere
sıra ve zaman bekleyen (yine “bedensiz”)
varlıklara aittir. Yine Mr. LEDWITH’e göre orblar, fiziksel
ortamlara henüz hiç enkarne olmamış bir tür enerji varlıklara
ait oluşumlar da olabilirler…
Psişik önemi
olan mekânlarda “orblar”ın fotoğrafları daha
güzel çekilmektedir. Spritüel amaçlı ve ruhsal konulu
toplantılar “orblar”ın görüntülenmesi için ideal
fırsatlardır. Orblar, ruhsal şifa celselerinde de şifacının
yakın çevresinde ve yoğun olarak da şifacının elleri civarında
görülür.
Deneyimli
fotoğrafçı Anna DONALDSON da konferansa katılanlar
arasındaydı. A. DONALDSON ünlü medyum Keith WATSON’un da
çalışmadayken birçok fotoğrafını çekmiştir. Ayrıca, A.
DONALDSON; büyükannesinin Batı Sussex’teki evi yakınında
oynarken kaçırılan Sarah PAYNE olayında da araştırmacılara
yardım etmişti. Kaçırılan Sarah’ın, A. DONALDSON tarafından
çekilen en son resimlerinden birinde sanki alev alev yanan
ışıklı ve gizemli bir nokta da ortaya çıkmıştı. A. DONALDSON
konferansta yaptığı konuşmada, “Benim aslında paranormal ile
aram açıktır, inanmam. Bu ışıklı lekenin bulunduğu kareden
dolayı makinemi tekrar tekrar kontrol ettim, hiçbir bozukluk
yoktu. Eğer makine de bir şey olmuş olsaydı, çektiğim tüm
resimlerde sıra dışı bir şey olması gerekirdi. Nihayet
deneyimli fotoğrafçı medyum K. WATSON’u, çocuğun kaçırıldığı o
noktada bir daha çekmeye karar verdi ve o karede de mavi bir
orb görünmüştü medyumun görüntüsünün yanında. Ertesi gün aynı
yerde çekilen resimlerde de orblar vardı ama renkleri değişik:
Bu kez turuncu renkte.
Arizona
Üniversitesi’nden psikiyatri profesörü Dr. Gary SCHWARTZ da
konferansın konuşmacıları arasındaydı. G. SCHWARTZ “orblar”la
ilgili çalışmalarını Katherine CREATH adlı optik bilimci ile
birlikte yapmış.
Konferansın
sonunda tekrar söz alan Prof. HEINEMANN, orblar konusundaki
araştırmaların henüz emekleme aşamasında olduğunu ama eldeki
fotoğrafların daha şimdiden spritüel gerçekliğin bilimsel
kanıtlarını oluşturduğunu söylemiştir. |