Budist hikayelerinde şemsiyelerle ilgili sayısız gönderme
vardır. Buda öğrencilerine
“Buda Tarlaları”
adını verdikleri şeyi görme gücünü verdiğinde öğrenciler çok
sayıda Buda’nın, ağaçların ve değerli taşlarla süslü
şemsiyelerin altında oturduğunu görmüşlerdi. Hindu
kitaplarında ve eserlerinde şemsiyelerle ilgili sunumların
kişileştirilmesi sıkça yer alır. Hindistan’da Seven Pagodas’ta
son derece ilginç ve eski bir taş olan
relievo, Durga
(Hint
mitolojisinde bir tanrıça; Şiva’nın karısı)
ile şeytanlar arasındaki çelişkiyi göstermektedir, şemsiye
Şef’lerin başlarının üzerinde gösterilmiştir.
Amacımız bu genel ve
yararlı makaleyi okültizmde yüksek bir yere koymak değil,
sadece bununla bağlantılı olarak gerçek öğrenciler için bir
fikir sunmak istiyoruz.
Upanişadlarda şu
duayı görmekteyiz; “Söyle
bize Ey*Pushan
(*Hindu Tanrısı),
gerçek güneşin yüzünü,
şimdi altından kapağı kapalı olan.”
Bu, bir “gerçek
güneşin” olduğunu ve gördüğümüz güneşin ikinci bir diğer
güneş olduğunu, ya da daha doğrudan bir ifadeyle güneşte
mistikler tarafından elde edilebilen ve elde edene zarar
verebileceği durumlarda bir örtü ile örtülen, saklanan veya
engellenen bir etki veya gücün olduğunu işaret eder. Bu
açıklama, zarar vermeyeceği durumlarda yararlı işlerde
kullanılabilecek bir etki veya gücün olduğuna dair, kadim
zamanlardan bugüne değin tüm gerçek okültistlerin inançları
için bir referanstır.
Gökyüzündeki güneşin
bir sembolü ve kısmi bir yansıması olduğu gerçek bir merkez
vardır. Bu merkez Dhyan Chohan’ların veya gezegen ruhlarının
zamanında yer almamızı sağlıyor. O her şeyi bilir ve öyle
güçlüdür ki mücadelesi devam eden bir öğrenci henüz hazır
olmadan onun huzuruna çıktığı takdirde hem bedenen hem de
ruhen tükenir. Ve bizim uğruna çabaladığımız hedef budur, pek
çoğumuz henüz yarışın başındayken bile bunu görmeyi isteriz.
İşte bizleri
koruyabilmek için bunun altına bir örtü, bir şemsiye
yerleştirilmiştir. Şemsiyelerin telleri Rişiler, Üstatlar veya
Mahatmalardır; bunlar yarışın “ağabeyleridirler”.
Bu kapının kolu herkesin elindedir ve her birey bu Üstatlardan
biriyle bağlantılıysa veya bağlantılı olacaksa, kapının
sapıyla kendisine uzanan gerçek merkezin etkilerini de
alabilir.
Bu örtüden sızan ışık,
hayat, bilgi ve güç, altındaki tüm insan kitlelerinin
oluşturduğu sayısız nehire, öğrenci olsalar da olmasalar da
nüfuz eder. Öğrenci yükselmeye çabaladıkça kendini insanların
oluşturduğu kitlelerden ayırmaya başlar ve ister çok belirgin
olsun ister az, şemsiye telleriyle bağlantıya geçer. Tıpkı
akan suların şemsiye tellerinin uçlarından aşağıya dökülmeleri
gibi ruhsal tesirler de koruyucu örtünün iskeletini oluşturan
ve olmamaları halinde ruhsal dünyanın alevlerinin bizi zarara
uğratacağı üstatlardan akar. |