Ne zaman zaptedilmesi imkansız bir
hayvan beni rahatsız etse aynı şey aklıma geliyor, insanlar
hayvanların her şeyle olan gerçek ilişkilerine odaklansaydı ve
onları anlasaydı hayvanlar buna karşı çıkmazdı. Hayvanlar
şuursuz olarak insanların her birinde odaklanan genel
düşmanlıkların farkındadırlar. Her şeyle ahenk içinde
olduğumuzda insanlar bize düşman
olamaz,
hayvanlarsa
olmazlar.
Hor görme içgüdüsü konusunda hayvanlar yazılı olmayan yasalara
daha sadıktırlar.
Ruhsal Yol Göstericilerin kınadığı “boş
söz” varlığın
eylemsiz oluşunu ifade eder. Bu, homojen rezonansın,
Kelam’ın,
Söz’ün
durması demektir. Söz, en yüksek eylemiyle, saf ruhtur;
durgunluk halinde ise cehennemdir. Her insana güvenilerek ruh
verilir ama o bunu yanlış yorumlarsa işkence çekmeye başlar.
Onu içine hapsederse, kişi ebedi ölüme mahkum edilir ki tekrar
özgürleşebilsin, çünkü ruh ebediyen özgürdür. İnsan, yanlış
kullanarak ruhunu nasıl doğru kullanacağını öğrenebilir. Eğer
onu reddederse kaybolur, çünkü insan yalnızca ruh için yaşar.
İnsan için, vicdanın emirlerinden rahatsızlık duymaktansa
bilerek Yasa’ya karşı gelmek daha iyidir. Bilerek karşı gelen,
başka bir Kralı kabul ederek dönen kişidir, diğeri ise isyan
eden ama itaat etmemeye de cesaret edemeyen korkak ve köle
olandır. Doğrudan günahın enerjisi tepki olarak geri dönüşü
çağırabilir ama korkunun ataletinin hiçbir meyvesi yoktur.
Eğer almak istiyorsanız, verin. Eğer yükselmek istiyorsanız
alçalın. Yaşamak istiyorsanız ölün. Bu sözleri anlamak
istiyorsanız, onları ruhun ışığında okuyun ve anlayışın
ışığında reddedin.
Görünür kötülük, tezahürün ya da düalitenin doğal bir
sonucudur. İyilik ise
zamanda tek başınayken eylemsizdir. Kötülük,
iyiliğin dengeleyenidir; dengeleyici kudrette iyilik gibi
ebedidir. Sessiz ebediyet Ruhun mekandaki eylemini doğurduğunda
dünyalar oluşur ve bir denge arayışı içinde yeniden ebedi
sessizliğe geri dönülür. İnsan ruhunda da bu olur. Hırsızlar
toplumunda, asla doğru bir düşünceyi yansıtmayan ince
insanlara göre daha fazla kurtarıcı erdem bulunabilir.
Birincisinde bir çarpıp geri sekme vardır, ikincisi ise doğru
düşünceyi yansıtamadığı için hayatı reddetme vardır.
Ceza
çekmek, günahın özüdür. Kendi cezasını içinde barındıran
“kötülük” sürekli olarak kendi kendini bozguna uğratacaktır ve
kendi yeniden doğumunda “iyinin” tohumunu diker.
Mükemmelliği gören, mükemmel olmalıdır. Nasıl mı? İlk
adımı atarak. Bunun ilk adımı kişinin kendi içinde tüm
mükemmelliği tamamen fark etmesidir.
|