Günün Penceresi

WWW.ASTROSET.COM

SESSİZLİĞİN GÜCÜ

Percy Leonard
Çeviren: Işık UÇKUN
Yayın Tarihi: 30.Eylül.2009
http://www.theosociety.org

“Gizli Bilgi’nin bilgeleri arasında ben onların sessizliğiyim”.
Bagavatgita, X. bölüm

  Sessizlik pek çok kişi tarafından hiçbirşey yapmamak, ya da konuşmaktan uzak durmak olarak algılanır, oysa kadim bilgelik öğretilerine göre sessizlik bundan çok daha fazlasını yapmaktır. Sessizlik, aslında ruhun güçlerinden biridir ve insanın yaşamına Yüce Olanın “dizginleme” olarak yansıyan eylemidir. Ayrıca, birçok zaman hissettiğimiz güçlü konuşma itilimini; düşünce ve hislerimizi sözel olarak dışarı vurmaya bizi iten o güçlü harareti düşündüğümüzde, çok zor bir görevi başarmak için gereken ve o sözlü taşkınlığı engellemeye yetecek gücün ne kadar büyük olduğunu anlamak da kolaydır.

  İnsan sessizce oturup hiçbir şey söylemediği için, onun işe yaramaz biri olduğunu söylemek mümkün değildir. Güç imha edilemez ve kişinin ses organlarından bir çıkış bularak aktardığı duygular, ifade edilmek için başka bir kanal bulmalıdır. Bizler hepimiz beş duyumuz üzerinde bir etki yaratmayan bu güçleri görmezden gelmeye çok eğilimliyizdir ama yine de dünya böyle etkilerle doludur. Evrenin Çekim Gücü’nü düşünün, dönüp duran gezegenleri yörüngeleri içinde nasıl da sessizce tutmayı başarıyor! Güneşin ışınlarını düşünün, bu ışınlar çiçekleri, hayvanları ve insanı besliyor ve destekliyor oysa bu fayda yüklü akışları sunan herhangi bir dışsal ses değil. İçinde yaşadığımız, hareket ettiğimiz ve varlığımıza sahip olduğumuz sonsuz iyilik, bizimle konuşmaz.

  Cahil ve kaba olan insan her zaman bir öfke gösterisi sunan güç gösterilerine hayranlık duymuştur ve bu fırtınalı filmi değerli göstermeyi, öfke sunan kelimeleri tekrar tekrar söylemeyi yıllarca sürdürecektir. Bununla beraber düşünün ki bir adam öfke itilimi hissediyor ve konuşmamak için çaba gösterip dilini tutuyor; bu kişi bir etki yaratmada başarısız mı oldu dersiniz? Hiçbir şekilde başarısız olmamıştır. Ondan örtülü bir etki çıkmıştır bile. Bu tavrıyla birlikte ondan süptil, ince bir etki akmış ve diğerlerinin hayatlarına girmiş, onların o andan itibaren tutkularını kontrol etmelerini ve düşük seviyedeki doğalarına hakim olmalarını kolaylaştırmıştır.

  Teozoflar için sessizliğe değerini veren, sükunetin bu niteliğidir, onlar insanların gözünde belki de bir hiç olarak görünmelerine neden olabilecek bu güce gıpta etmektedirler. Bu güce sahip olmak insanı diğerleri tarafından fark edilmez ve teşekkür bile edilmeyen biri yapsa da, güçlü omuzları onu, acı çeken insan ırkının düşmesine veya bir yerlere çarpmasına neden olacak olan eski günahların ıstıraplı yükünden sakınmasını sağlayacaktır.

  Sessizlik! Tam bir sessizlik hali ne de etkilidir! Kardeşlerimizin en acemi olanları, bizlerin huzurunda yarım saat kadar sessiz kalabilmeyi dilemektedirler. Bizler acı içindeyken yanımızda sessiz sedasız oturabilen bir arkadaş ne mükemmel bir merhemdir bizim için! Siz ağlarken onlar sizinle ağlamaz, ellerini sıkıp durmazlar. Onlar sadece oturur ve kederinizi hissederler, sürekli bir Ebedi Sessizliğin sarsılmaz sükuneti içinde güçlü dururlar. Böyle duruşlarının nedeni hissiz oluşları değil, soğukkanlı olabilişleridir. Onlar, sessiz duruşlarının içinde sizinle derin bir sempatik dokunuş içindedir ve yine de bu zemin üzerinde çok emin bir duruşları vardır, öyle ki duygusal bir kendine acıma halinin karmaşa yaşayan ruhunuza çarpan fırtınalı dalgaları onun ayaklarında birer okyanus dalgası misali kırılır. En azından bu dalgaların etkisi altına girip o mükemmel dengelerini bozmazlar.

  Bütün gerçek çalışmalar sessizce yapılırlar demişti bize Öğretmenimiz. Kardeşliğimizin en alçakgönüllü üyesi, günlük rutin görevini tüm dünyaya bahşederek sessizce gerçekleştirir, kişisel isteklerden kaçınır, eylemlerini tüm yaradılanların iyiliğine adardı ve böylelikle tüm dünyaya akan güçlü akımlar üretir, yorgun ve acı çeken insan kitlelerimizin uyuyan ruhlarını ve hayatı hızlandırırdı.

 
 

© Astroset 2004-2010