Gün'ün penceresinden
bakınca gördük ki, yeni dünya kavramı oldukça önemli bir
kavram ve değiştirici özellikler taşıyor. Sanki şöyle
fısıldıyor kulağımıza ;
“
Değişirim,
değiştiririm;
gerisini sen bilirsin! ”
Yeni bir dünyaya yürürken, modern çağın getirdikleri ve
götürdükleri
Yaşamakta
olduğumuz modern çağın getirmiş olduğu yaşam ortamı içinde
gerçek ruhsal değerleri korumanın zorluğunu hepimiz biliyoruz.
Günümüzde tüm değerler alt üst edilmiş, dejenere olmuş
durumda. Bu, hiç şüphesiz değişimin kaçınılmaz bir sonucu
olarak ortaya çıkıyor. Yenilenme öncesi eskinin iyice dejenere
olması zemini temizler. Ancak bu süreç böyle işliyor diye
bizim de dejenere olmamız mı gerekiyor? Elbette hayır… Tam
tersine dejenerasyona karşı kendimizi korumamız ve
bütünlüğümüzü zedelememiz gerekiyor. Bu yolda
harcanacak çaba her şeye değer. Daima cezp edici ve bol
vaatli, kolay elde edilen tüm değerlere karşı kendini
korumanın yolunu bulmak için
‘Bireysel
Gelişim Uygulamaları’
büyük bir önem taşıyor.
Bu çağın değişim hareketi
bireyden başlıyor, topluma yayılıyor. Hepimizin kendi evinin
önünü süpürmesinin tam zamanı… Hem de bu süpürme işlemini
sevgiyle, sevinçle yaşaması gereken bir çağ ve anlayışla karşı
karşıya daha doğrusu iç içeyiz… Yeni bir dünya anlayışının
hızla yayılmaya başladığı bu çağ; şeffaflaşma, önce kendine
dürüst olma, birey olarak içsel değerlerimizi geliştirme,
içimizdeki doğallığı ortaya çıkarma yani varlıksal ağacımızın
köklerini sulayarak, bireyselliğimizi herkesin bizi olduğu
gibi göreceği şeffaf, sevecen, dürüst, doğru enerjilerle
beslenen bir bireysellik yaratma ve onu yaşama çağı…
Dünya hızla
yenileniyor
Taşı,
toprağı, insanı, anlayışıyla hızla değişen bu dünyayı
algılayabiliyor muyuz? İlk soru bu. Yoksa
“hadi canım sende
değişen ne var ki, bunlar ütopik
zihinlerin oyunları mı?” diyoruz hâlâ... demiyorsak olup
biteni hızla kavramak ve uygulamak için; bilimi,
teknolojiyi, kadim bilgeliği, ruhsal öğretileri, ulusların her
türlü örf ve adetini bir arada gözlemlemeliyiz. Bu uğraş
hepimiz için çağa uygun bir bakış sağlayabilir. Yaşamakta
olduğumuz modern çağın olumlu ve olumsuz yönlerine rasyonel ve
sağduyulu bakabiliriz. Globalleştiren, zihni açan, insanı çağa
ayak uyduran yönlerini yaşamanın sevincini duyarken, dejenere
eden yönlerine de uyanık davranmak neden zor olsun ki?…
Yeni Dünya İnsanı
Yeni
dünyanın insanı çok hızlı. Çevresinde neler olup bittiğini her
an izliyor ve gözlüyor. Neyi niye izlediğini çok iyi biliyor.
Hep uyanık, hep dikkatli, hep
farkındalığı yüksek. Kartal gibi gözünü hedeften hiç
ayırmıyor. Olaylara kartal gibi
yüksekten bakmayı seviyor ve öyle yaşamayı seçme cesaretini de
gösteriyor… Yataydaki karınca bakışına, karınca uygulamalarına
karışmayı hiç sevmiyor… Yeniliklere
açık, ezbere verilen hiçbir etkiyi ve bilgiyi almıyor.
Yaşamak, görmek, deneyimlemek
istiyor. Uyumlu-esnek-hızlı adaptasyon gücüne sahip… Ağır ve
yavaş olan hiç bir şeyden
hoşlanmıyor.
Yeni bir çağ, yeni bir dönem başlıyor. Dünya yeni dünya’yı
doğurmaya hazırlanıyor. Daha evrensel bir dönem, daha evrensel
değerlere sahip bir dünya insanlığı için
her şey… Bir bütünlük şuuru içinde, kozmik bir anlayış
ile geçiş yapılacak yeni bir zamana başlanıyor. Artık eski inanışların, çağ dışı anlayışların ne yeri ne de
zamanı. Zaten istesek de, bu çağ bize izin vermiyor. Öyle
hızlandı ki, her oluşum yakalayabilmek için onunla beraber
akarak, gelişmek gerekiyor. Ki; bizi de
yanına katıp götürsün. Ve böylece bu yeni
dünya’ya birlikte uyanabilelim.
|