Metafizik / New Age

WWW.ASTROSET.COM

ORUCUN SPİRİTÜEL ANLAMI

  "Evrensel oto kontrol ve nefis terbiyesinin en iyi uygulamalarından biri oruçtur. Aşırıya kaçan fazlalıkları eğer kendi irademizle temizleyemiyorsak o dürtüleri kontrol altına almak için kullanılan destekleyici bir farkındalık yöntemdir."

 Bizi kendimiz üzerinde oto kontrol kurmaya ve nefis terbiyesi yapmaya, yani bir tür iç hesaplaşmaya, beğenmediğimiz yönlerimizi değiştirmeye, kendimiz, ailemiz ve yaşadığımız toplumla bütünleşmeye çağıran ramazan ayını karşılamaya hazırlanırken Orucun Spiritüel Anlamı hakkında biraz daha kapsamlı düşünmek sanırız hepimiz için yararlı olur.

  Oto kontrol ve nefis terbiyesi, kişinin kendi varlığında bulunan fazla ya da aşırıya kaçan davranışlarının törpülenmesi, fazlalıklarını düzeltilmesi, kendisi hakkındaki farkındalığını yükseltmesidir. Çeşitli zamanlar içinde dinler, insanlığa bu vazifeyi yapabilmeleri için, orucu ve benzeri uygulama yöntemlerini önerdiler ki, bazı dürtülerimizi frenlemeyi, doğruyu yanlıştan daha çabuk ayırmayı ve iç disiplini öğrenebilelim.
  Aslında bu yöntemler hala geçerliliklerini korumaktalar. Oto kontrol ve arınma öneren tüm yöntemler kişiyi daha fazla kendisiyle yüzleşmeye yöneltebilmek ve elbetteki o yüzleşme ile daha yukarı yükselmesini sağlayarak, maddi alemin yıkıcı tesirlerine karşı güç kazanmasını sağlamak için önerilmişlerdir. Ve biz dilersek, bugün hala aynı maksatlar için kullanılabilirler.
Bu anlamda oto kontrol ve nefis terbiyesinin en iyi uygulamalarından biri oruçtur.

  Oruç, her anlamda kullanılabilir bir yöntemdir. Aşırıya kaçan fazlalıkları eğer kendi irademizle temizleyemiyorsak o dürtüleri kontrol altına almak için kullanılan destekleyici bir farkındalık yöntemidir de aynı zamanda…
  Örneğin; alkol, sigara, uyuşturucu gibi tüm zararlı alışkanlıklar için, fikir ve düşünce kontrolleri, aşırı yemek ve tüketim alışkanlıkları hatta aşırı konuşmak için bile kullanılabilir. Sonuç itibariyle kendimizi kontrol edemeden yaptığımız her eylemde, her fiilde bir arınma ve dengelenme sağlamak için orucu kullanabiliriz. Bizi daha üst bir anlayışa taşıyacak bu uygulama, nefis terbiyesinin en etkili yöntemlerindendir. O yüzden, tüm ezoterik öğretilerde, tasavvuf çalışmalarında, sufizmin temelinde, doğunun mistik uygulamalarında; yani insanın bireysel gelişimine engel olan, kontrol edemediği her türlü dürtü, istek ve arzuyu terbiye etme yöntemlerinin tümünde mutlaka oruç tavsiye edilir. Ve belli bir süre o orucu uygulamadan da o istenmeyen yönlerin terbiye edildiğini söylemek mümkün değildir.

  Orucu farkındalığı disiplin aracılığı ile ayakta tutan ve insanı nefsine karşı uyanık hale sokan bir yöntem olarak ele almak doğru bir yaklaşımdır. Aynı şekilde meditasyon, yoga veya zikir aracılığı ile bir disiplin ve farkındalık elde etmek istiyorsanız yine bir ay oruç tutmak gibi eylemlerinizde süreklilik ve kontrol olmalıdır ki, beden üzerindeki yararlarını bizzat kendiniz izleme fırsatı bulabilesiniz.
  Ramazan ayı, bedensel ve ruhsal denge kurmak için en uygun aydır. Bizimle birlikte inanan milyonlarca hatta milyarlarca insanın sağladığı inanca dayalı saf bir enerji desteği ruhsal ve bedensel sağlımızı yeniden tesis etmede en büyük desteğimizdir. Milyarlarca insanın manevi bir ortak alan oluşturduğu bu günlerde, hep birlikte oruç tutmak, oruç açmak, dua halinde olmak, arınma isteği üretmek daha da kolay olmaktadır. İnsanın kendini denetlemesi ve egosu üzerinde oto kontrol kurması gibi zor bir konuda diğerlerinin manevi desteği yabana atılacak, hafif bir destek değildir. Bu nedenle de grup halinde yapılan meditasyonlar ve yoga uygulamaları daha başarılı olmaktadır. Peygamberlerin de toplu yapılan ibadetlerin daha hayırlı olduğuna dair hadisleri vardır.

  ‘ Ramazanın, oruç tutmanın, ailece iftar açmanın, buram buram kokan taze pidenin tadı başkadır, ahh nerede o eski ramazanlar’, diyen büyüklerimiz aslında bu manevi günlerin, kardeşçe, insanca dayanışmasını içeren ruhsal desteğini kastetmekteler…
  Ramazan demek oruç tutmak da demektir, ama spiritüel anlamda ruhsal arınmaya davet eden bu ayı sadece
"yiyecek- içecek orucu yapmak" gibi düşünürsek asıl spiritüel anlamını yitirmiş oluruz.
  Ramazan ayı size sadece yeme-içme alanında değil, beden ve ruhumuzun tüm alanlarında hafiflemeyi, fazlalıklarımızdan arınmayı ve Tanrı’ya ruhsal yönelişi sağlamayı amaçlar. Ramazan ayı, bedensel ve ruhsal arınmanın, temizlenmenin iyi bir fırsatı olarak kabul edilmelidir. Kısaca daha geniş bir bakış açısı ile bu dönemi Zihinsel ve Bedensel Arınma programı uygulayacağımız bir dönem olarak kabul edebiliriz.

  Oruç ve Zihinsel -Bedensel Arınma Programı
  Bireysel gelişim için iç disiplin ve arınma-oruç programları her zaman çok önemli olmuştur. Özellikle uzak doğunun bu yöndeki içe yöneliş çalışmaları ve felsefeleri, tarih boyunca bu arınma programlarında dikkat çekici disiplinler uygulamış ve bu tarz iç disiplin çalışmaları uzak doğuda çok uygulanmıştır. Bu yöndeki zihinsel ve bedensel arınma programları, uzak doğu kültürlerinin bilgelik okullarının ve felsefelerinin en sık uyguladığı yöntemlerdir. Gezegenimizdeki uzak doğu felsefeleri binlerce yıldır içe yöneliş öğretilerini uygulamaktadır.

  İçe yöneliş yöntemleri aradıklarımızı dışarıda değil içeride aramamızı öğreten metotlardır. Çünkü aradığımız her ne ise onu dışarıda değil içeride bulacağımız şüphesizdir ve içimizin sesini daha fazla duymamız, ona daha fazla kulak kabartmanız gerektiği, onun bize zaten yolumuzu çizdiği, yolunuza ait haritayı verdiği gerçeği tartışılmaz evrensel bir gerçekliktir ve içsel yolculuk yapmak isteyenler için, varabilmemiz için bu tarzda programlar uygulamak yararlıdır.

  Eğer Ramazan ayı gibi özel bir ayda değilsek, zihinsel ve bedensel arınma programları bulunduğumuz yer ve koşula göre değişkenlikler kazanabilir. Ama önemli olan buradaki düşüncenin temelindeki niyettir hangi niyetle bu programı uygulamaya başladığımız ve bu niyeti program boyunca sürdürmemiz ve en sonuna gelip tamamladığımız zamanda aynı niyetle tamamlıyor olmamız çok önemlidir.
  Böylece örneğin oruç bizim içe yönelişimizi kolaylaştıracak bir program olacaktır. Buna bugünün modern tanımıyla bir tür ruhsal detoks da diyebilirsiniz isterseniz. Aradıklarımızı içeride bulmamız için bir fırsat ve aynı zamanda içimizin sesini daha fazla duyabilmemiz için olanaklar yaratacaktır çünkü zihinsel ve bedensel arınma programları dışarıdan gelen gürültülerin azalmasına neden olur. Dışarıdan bu kadar çok gürültü geldiğinde içimizin sesini duymakta zorlanabiliriz. Ancak dışarıdan gelen, gürültülerden, fazlalıklardan, kirliliklerden uzaklaştığımız zaman yani bizi karıştıran her şeyden uzaklaştığınız zaman içimizdeki o gerçek, tamamen saf, bize, Tanrı’ya ve Evrene ait olan, bizim yolumuzu bize çok rahat gösterebilen sesi duymamız çok daha kolay hale gelecektir.

  Zihinsel Arınma
  Önce zihinsel arınmayı biraz açarsak: Bu programın en büyük önemi tamamen içe yönelmemizi sağlayabilmek amaçlı olmasındadır. Bunun olması içinse dışarıdan gelen fazla gürültüleri, kirlilikleri, fazla sesleri kesebilmemiz lazım ki, içeriye daha fazla yönelebilelim, eğer oruç tutuyorsak, orucun asıl anlamını yaşayabilelim. Bulunduğunuz şu anki çağda ve mevcut bulunduğunuz alanda, çok fazla akıl-zihin karıştırıcı, bulandırıcı etkenler var. Bu program uygulandığı sürece bunlardan arınmak, öze dönebilmek, varoluşa ait olan o kendi sesimizi duyabilmek için detaylardan arınmamız lazım. Günümüz koşullarında bu zihinsel arınmanın yani ruhsal detoksun sağlanabilmesi için programı uyguladığımız sürece bazı şeylerden uzak kalmamız ve zihinsel bir oruca da girmemiz gerekecektir ki zihinsel oruç - hiçbir olay ve kişi hakkında olumsuz düşünmemek, yargı üretmemeye çalışmak, kıskançlık, öfke, kin gibi duyguları denetlemektir- fiziksel oruçla tamamlanmadığında ruhsal anlamda oruç tutmuş sayılmayız. Sadece mekanik anlamda içimizden bin tane küfür ve kahır geçirerek belli saatler içinde aç kalmanın dinlerin tavsiye ettiği gerçek oruçla hiç alakası yoktur. Tüm ramazan ayında biraz daha içsel ve ruhsal değerlere dönük yaşamak asıl spiritüel anlamın gerçekleşmesine yardımcı olacaktır.

  Bedensel arınma
  Bu tamamen fiziksel bir arınma yöntemi içerir. Bu yüzden de bedenimizin arınması için sadece yediklerimize ve içtiklerimize dikkat etmemiz ve oruç bozarken ağır ve bedene zarar veren besinler almamamız yeterli olacaktır. Oruç açarken neler yenebileceğine dair pek çok yayın vardır, dileyenler araştırabilir. Beden arınması için bu tip bir uygulama yaparken daha temiz bir havada daha fazla zaman geçirmemiz, nefes-alış veriş yöntemleriyle bedene daha fazla oksijen sağlamamız iyi olur ki bu da, bu zaman zarfında yani diyelim ki ramazan ayında vejetaryen beslenme tarzını benimsememiz, içeceğimiz içeceklerin doğal olması, özellikle bol su tüketmemiz ve doğal içeceklere yönelmemiz, çay, kahve, kola, alkol, sigara gibi içeceklerden vazgeçmemiz anlamına gelecektir .

  Ayrıca zihinsel arınmaya takviye için her gün hiç aksatmadan belirli süreler süresince kendimizde zihinsel yükseliş için uygun gördüğünüz meditatif  bir programı uygulamamız ve asla aksatmamamız bize takviye bir destek ve güç verecektir. Meditasyon yapmak bunlardan biridir.Mantra veya zikir sözcüklerimizi kendi isteğimize göre seçerek daha çabuk yükseliş sağlayabiliriz. Bu metotları kullanmak bize düzenli ve disiplinli bir çalışma programı sağlayacak, orucumuzu zihinsel, fiziksel ve inancımıza uygun manevi bir bütünlük hissi içinde, bir tamlık ve içsel arınma ile tutmamıza neden olacaktır.

  İçsel Arınma
  İç arınmaya davet imana davet etmek anlamına da gelir. Hangi inanç grubundan veya dinden olursa olsun her inananın arınmaya, oruca yani nefsini terbiye etmeye ihtiyacı vardır. Ruhsal anlamda gerçekten oruç tutan yani nefsini, egosunu denetlemek isteyen bir insan bu eylemi ve düşüncesiyle atom altı parçacık düzeyinde de benzerlerine örnek olmakta onları da imana davet etmekte ve sessiz bir ruhsal çağrı yapmaktadır.
  Gözü görmeyenlere ışık tutmak, kulağı duymayanlara ses olmak, yolu bilmeyenlere işaret etmek her inananın sorumluluğudur. Çünkü acıları dindirecek olan sadece imandır, gerçek iman ise evren yasalarının işleyişine teslim olmak, oluşmakta olana rıza göstermek ama daha iyisini yapmak içinde hiç durmadan, bıkmadan, usanmadan çalışmak demektir.

  İmanda acı olmaz. Endişe olmaz. Sadece bir teslimiyet ve güven hali vardır. Yaradan’ın yarattıklarını ve yaptıklarını o yüce Bilgi’den ötürü yaptığını bilmek, inanmak ve güvenmek vardır. Ve böylece O’nun o Yüce Sevgisinden emin olmak ve onu bilmek ve onu hissetmek vardır. Ve inananı da inanmayanı da aynı Yüce Sevgi ile sardığını görmek vardır.
  Gerçek imana varmak belki de pek çok inkarlardan geçecektir. Nice acı dolu süreçler gelip gidecektir. Ancak asıl olan bellidir ve muhakkak ona varılacaktır. Neredeyse herkesin yolu aynı yeredir. Kimisi önce kimisi sonra...

  Ancak önce gidenlerinse arkadan gelenlere yardım etmesi esastır. Tıpkı ona da yardım edilmiş olduğu gibi. Nasıl ki o buraya gelene dek nice önden gelenler elinden tutmuştur ve tutmaya devam edecektir, şimdi o da her bir ardında durana elini uzatmalıdır. Işığın varlığını göstermelidir. Çünkü böylece bir gün onlarda diğerlerine el uzatacaklardır.

  Oruç diyet değildir!
  Ramazan ayında yapılabilecek en önemli yanlışlardan biri, bu ayı bir "diyet ayı" gibi değerlendirmektir. Ramazan ayının spiritüel anlam ve faydasını bu kadar bozan bir yaklaşımla zayıflamak değil kilo almak bile mümkündür. Ramazan ayı taşıdığı manevi değer nedeniyle de kilo verme, diyet yapma, zayıflama için hiç de uygun bir ay değildir. Bu güzel ay sahip olmanın değil sadece insan olmanın, şükredip inanmanın, huzura, sevgiye, saygıya ve paylaşmaya odaklanmanın ve hayatı bize sunan sonsuz güce sınırsız teslim olmaya çalışmanın ayıdır, olabildiği kadarıyla tabii ki…
  Ramazan ayının en önemli sağlık yararı bedene ve ruha verdiği huzur desteğidir. Bu huzur, bizi hastalıklardan da koruyacaktır! Huzuru bol, keyfi, neşesi, eğlencesi zengin, üzüntüsü, endişesi, korkusu az bir hayatın bedensel ve ruhsal bağışıklığı güçlendireceği gerçeği en büyük evrensel gerçeklerden biridir…

  Bu ayda sevdiklerimize, inançlarımıza, değerlerimize ve teslimiyet duygumuzu geliştiren diğer ruhsal güçlerimize sarıldıkça, bedenimiz de, ruhumuz da iyileşecek, mutsuzluklara ve hiç bitmeyen şikayetlerimize karşı direnç kazanır hale geleceğiz. Aşırılıklarımız için yalnız ramazan ayında değil, kendimizde fazlalık hissettiğimiz tüm zamanlarda da oruç tutabiliriz…

 

© Astroset 2003-2012