Her şeyin çok hızlı aktığı bir çağda yaşıyoruz. İnsanoğlu
adeta zamanla yarışıyor. Günlük yaşam hızlı bir koşuşturma
temposu içinde akıp gidiyor. Bazen dönüp kendimize bakacak
zamanı bile bulamadığımız oluyor. Bu hızlı akışı değiştiremeyeceği- mize göre tempoyu bozmadan
da kendimiz için yapacak bir şeylerimiz, günlük küçük
pratiklerimiz neden olmasın? Sade ve doğal birkaç
metotla benliğimizi daha yakından
keşfetmek imkanımız her zaman
vardır. Sadece kendimiz için
ayıracağımız yarım saatlik bir zaman diliminde
metotlu ve disiplinli basit
uygulamalarla yeni bir bakış ve içimizdeki beni keşfetme
fırsatı yaratabiliriz. Yaşam hepimiz için öyle
değerli ve burada kalınan süre aslında o kadar sınırlı ki,
çoğu da bize ait olmayan takıntılı düşünce alışkanlıklarımızı
değiştirebilirsek ve bu sayede ne kadar
hafifleyeceğimizi hissedersek, hepimiz
her gün günlük yaşam pratikleri uygulama fırsatı
yaratmak için kendimizle yarışır hale gelebiliriz.
Karamsarlık, yaşamı iyi
değerlendiremiyorum duygusuna kapılma, stres, üzüntü,
depresyon, yaşamdan bir türlü memnun olamama, hep başkalarının
daha iyi şeyler yaşadıklarını sanma hali eğer kendimizi teslim
edersek her an hepimizin kapısında, bizi teslim almak için
hemen şurada, yanı başımızda
bekliyor… Oysa sade ve çok kolay
yöntemlerle uygulanabilen doğal bir arındırma ve yenilenme
programına hemen başlayabiliriz. Böylelikle gezegenimize
akmakta yeni enerjileri, daha hafif ve yükseltici bilgileri
kullanma fırsatı da bulabiliriz.
İstemek
ve karar vermek her şeyin başlangıcıdır Evrenle uyumlu bir
iletişime geçmek ve özgürce hareket etmek dürtüsüne her insan
doğuştan sahiptir. Dilersek böyle bir iletişimi
deneyimleyebilir, zaman ve
mekan içerisinde kolaylıkla
akabiliriz çünkü bu bizim yaradılışımızla birlikte getirdiğimiz
bir özelliğimizdir. İçinde yaşadığımız
gezegen ve onun da içinde bulunduğu evren canlı bir
organizmadır. Tıpkı bedenimiz gibi… Öyleyse bedenimiz ve
ruhumuz üzerinde çalışarak, belli sade disiplinleri
uygulayarak ve deneyimleyerek
kendimize yeni bir sayfa açabiliriz. Bu yeni
sayfaya da şunu yazabiliriz;
SAĞLIKLI BEDEN - SAĞLIKLI RUHSAL YAPI - SAĞLIKLI MANTAL UYGULAMA - MUTLU YAŞAM
Yaşam tüm yaratılmışlar
için değerlidir ve her canlı varlık güvenlikte olmayı,
beslenmeyi, amaçladığı hedeflere ulaşmayı ve mutlu
olmayı ister. İnsan da bunların
ötesi de vardır. Farkındalığını
kendisinin şuurunda olma sınırlarının ötelerine ulaştırmak
gibi doğuştan gelen bir kapasiteye sahip olduğu için
sınırlarını olabildiğince genişletmek ve yükseltmek ister. Bu
isteğini yeterince gerçekleştiremeyince, yaşama kırgın ve
umutsuz olur. İnsan özel bir konumdadır ve seçkin, incelmiş
sinir sisteminden ötürü de kozmik şuurluluğu günlük yaşamında
yaşayabilir ve evrenle anlamlı bir ilişki içerisine girebilir. Kozmik şuurluluk içinde
yaşadığımız evrenin doğası, kökeni ve tüm bu olup bitenlerin
ardındaki ilkeler hakkında daha yüksek bir
farkındalığa erişme yeteneğidir.
Bugün günümüze uygun
anlayış, doğadaki tüm güçlerin tek bir gücün çeşitli
varyasyonlarından başka bir şey olmadığı
ve doğanın da bir kozmik güç tarafından kendi kendine
ama bir sistem içinde organize olduğu üzerinedir.
Doğadaki tüm olaylar
“ Evrensel Zihin”
olarak adlandıracağımız bir
alan içinde ortaya çıkarlar. Yani bütün formların kendisinden
çıktığı ilk cevher, ilk töz her şeyin başlangıcı ve sonudur.
|