Günümüzde kullandığımız ilaçlar, şifalı bitkilerin aksine daha
alerjik, daha toksik yan etkiler
içermektedir. Bir de uzun süre bu ilaçları kullanmak zorunda kalan
hasta üzerindeki negatif etkiler, bazen yarardan çok zarar verebilir
bünyeye. Şifalı bitkilerle tedavi, ilaç sanayinin ürettiği ilaçlara
göre organizmayla daha büyük bir biyolojik uyum içindedir. Doğanın
kendisi öyle büyük bir düzen ve denge içindedir ki, şifalı bitkilerde
ki kimyasal maddenin organizmaya zarar vermesini önleyen başka
kimyasal maddeler de yine aynı bitkinin içinde mevcuttur.
Şifalı
bitkilerin toksik etkileri, ilaçlara göre
çok daha düşük seviyededir. Doğal olmaları sebebiyle, gün geçtikçe daha çok tercih edilir hale
gelen bitkisel ilaçları bilinçsizce kullanmamak gerekir.
Özellikle günlük dozlarına ve suda kaynatma ya da bekletme sürelerine
uyularak kullanılan bitkiler, bizler için şifa ve zindelik kaynağıdır.
Farklı kaynama zamanları suya geçen farklı etkin maddeler demektir.
Bir örnek verecek olursak; her gün
tükettiğimiz çayı, eğer 1 dakika demleyip içerseniz, uyarıcı etki
yapacaktır. Eğer ki 5-7 dk. arası demleyip
tüketirseniz sindirimi rahatlatıcı özelliğinden yararlanırsınız. Çayı
10-15 dk. Arası demlerseniz bu sefer de onun
dinlendiren, gevşetici etkisini görebilirsiniz.
Öyle
şifalı bitkiler vardır ki, demleme zamanının üzerinde
bir süre suyunun içerisinde bekletirseniz,
çay şifalı özelliğini kaybetmektedir. Hatta birer toksin
olabilmektedir.
Şifalı bitkilerin ilaçlara göre bir diğer faydası da, kullanımı
sırasında bir organı iyi ederken diğeri üzerinde yan etki yaratmadan
tedavi etmesidir. Şifalı bitkiler, ilaçların aksine vücutla daha doğal
bir uyum içinde olduklarından örneğin; boğaz mukozasını tedavi eden
bir bitki olan Adaçayı ayni zamanda kanı temizler ve gaz
şişkinliklerinin giderilmesinde yardımcı olmaktadır. Yalnız aşırı
kullanımda adaçayı kan basıncını yükseltebilir. Hamileler
kullanmamalıdır.
Bitkilerle tedavide, bitkileri az miktarda kullanmayı tercih etmek
yerinde olur. En büyük yanılgılardan biri de şudur ki; Kısa süre
içinde, çok fazla miktarda bitki kullanmak vücuda daha iyi gelmez
aksine onun dengelerini bozabilir.
En
önemli nokta, şifalı bitkilerin tedavi edici gücünden hastalığa
yakalanmamak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için
yararlanmaktır. Önemli hastalıkların tıbbi tedavisi sırasında da,
doktorunuzun onayını alarak tedaviye bitkilerle destek verebilirsiniz.
Şuna
da dikkat etmek gerekir ki: bazı bitkisel desteklerin içeriğindeki
aktif bileşikler ilaçlarla etkileşerek birtakım zararlı reaksiyonlar
meydana getirebilir.
Örneğin sarımsak; kan basıncını düşürmek,
bağışıklık sistemini güçlendirmek veya
dolaşımı desteklemek için kullanılan sarımsak,
aspirin ya da diğer kan inceltici birtakım ilaçlarla birlikte
kullanılmamalıdır. Kan sekerini düşürmede de etkili olduğu için
diyabetli birinin ensülin ihtiyacını
azaltabilir.
Sarı
kantaron-TS. Johns North bitkisi; anti depresan ve gevşetici etkisi
olan bu bitkiyi ya da haplarını, eğer anti
depresan ilaç, kalp ilacı doğum kontrol hapları ve kan basıncını
düşüren ilaçları kullanıyorsanız, bunlarla birlikte almamalısınız. Örneğin bir Kuzey Amerika bitkisi olan
Echinacea'nın bağışıklık güçlendirici
etkisi vardır ve kış aylarında gribal
enfeksiyonlardan, soğuk algınlığından korunmak amacıyla çok
kullanılır. Echinacea, karaciğer hasarına neden olabilecek ilaçlarla
da alınmamalıdır. Ayrıca, yüksek kan basıncı ve kalp hastalığı
tedavisinde kullanılan ilaçlarla etkileşime girerek vücut sistemini
bozabilir.
|