Doğal Yaşam

WWW.ASTROSET.COM

 

KATILIMCI ŞİFA

  Günümüz modern fiziğine göre, maddenin görünür en küçük yapı taşlarından söz etmek artık yeterince bilimsel değil çünkü atom altına indikçe madde gözümüzden kayboluyor, giderek süptilleşiyor ve ruhsallaşıyor. Öyleyse diyorlar fizikçiler, ayrımcı zihniyetten tamamen vazgeçerek ayrılamaz bir bütün halindeki evrenden söz edebiliriz; “birbiriyle karşılıklı ilişkili, birbirinin içine dokunmuş engin bir olasılıklar ağından, olasılıklar evreninden…”
  Peki! Günümüz modern şifacıları ve bioenerji uzmanları ne diyor?
  Onlarda,
araştırmalar gösteriyor ki, tezahür etmiş evrenimiz bu bütünden çıkar. Bizler bu bütünlüğün ayrılamaz parçaları olduğumuza göre, bütünsel oluş haline girebilir, bütünle titreşebilir, katılımcı yönümüzü harekete geçirebilir ve evrenin herkesi her yerde iyileştirebilecek yaratıcı güçleriyle bağlantıya geçebiliriz.” diyorlar. Öyleyse şifaya da “Katılımcı Şifa” adını rahatlıkla verebiliriz.

  Şifa ve şifacılık konusunda kaynak teşkil edebilecek Ann Brennan’ın ‘Işığın Elleri’ adlı eserinde de gayet detaylı bir şekilde anlatıldığı gibi sağlığın, enerji alanları ile çok yakından bağlantısı vardır. Eğer insan sağlıksızsa, hastalık şifacının içsel-ruhsal gözüyle; öncelikle enerji akışı bozuk bir enerji beden olarak kendini gösterir. Çakralar yeterince enerji ile beslenemezler ve enerji beden üzerinde koyulaşmış renkler şeklinde gözükürler. Bu tıpkı mutsuz ve karamsar günlerimizde asık suratlı olmak, mutlu günlerimizde ise neşeli ve canlı olmak gibidir. Aynı etkiler enerji bedende de izlenebilir. Sağlıklı insan parlak renkler ve dengeli bir enerji akışı yaşar. Diğeri ise tam tersini. Enerji bedenlerin ve çakraların gösterdiği renkler ise hastalıklara göre değişir. Şifacılıkla ilgilenenlerin konuyu daha detaylı araştırmaları ve bol bol okumaları tavsiye edilir. Şifacılık dışarıdan göründüğü kadar kolay ve bilgisizce takip edilebilecek bir konu asla değildir.

  Kalıcı İyileşme
  Kalıcı iyileşme için, Katılımcı Şifa yöntemleri kullanılmalı ve sağlık arayan kişi de işin içine katılmalıdır. Şifacının
“Duyular  Dışı Algılama” adını taşıyan psişik yetenekleri ile tespit ettiği verileri; hastalığın tanısında, tıpta, psikolojik danışmanlıkta ve terapilerde rahatlıkla kullanılabilir. Hastalığın ruhsal kökenini açıklayan bu veriler kalıcı iyileşmede iyi bir veri tabanı sağlar. Asıl köken ve neden bilinince üzerine gitmek kolaylaşır.
  Şifada işbirliği çok önemlidir. Şifacınız ne kadar yetenekli olursa olsun, siz değişmiyorsanız ve bu şifa sürecine katılmıyorsanız, rahatsızlığınız belki de şekil değiştirerek bir süre sonra yeniden kendini hatırlatacaktır. Çünkü holistik yani bütünsel bir bakış açısı ile sizden arındırılmayı ve ortadan kaldırılmayı istemektedir. Ama maalesef çevremiz değişmek istemeyen, sadece dışarıdan şifa alıp, en kısa sürede iyileşip sonra da aynı hızla onu hasta eden nedenlere geri dönmek isteyenlerle doludur.

  Şifa-Yol Haritası-Sözel Bilgilendirme
  Şifa-Yol Haritası tespiti-Sözel Bilgilendirme ve gerekiyorsa Terapi süreci, kalıcı iyileşme için çok önemlidir. Kişi önce hastadır, tıbba müracaat etmelidir, eder. Kısa bir süre için iyileşir ama kendisinde o hastalığa neden olan yönü değiştiremediği ya da bir terapi uygulanamadığı için yine hastalanır. Hastalığa bütüncül bakmamış, tek bir organ örneğin böbrek iyileştirilmiştir ama hangi üzüntünün böbrek üstü bezleri tetiklediği araştırılamamıştır. Sonra hasta Alternatif Tıbba yani Tamamlayıcı Tıbba, Şifacıya veya Bioenerji uzmanına danışır. Şifacı enerji bedenindeki sorunu görür ve enerjisini yenilemesine yardımcı olur. İyileşme bazı kişilerde kesin sonuçlar verse de dürüst olmak gerekir ki, daha geniş bir tabanda tam iyileşme sağlamak katılımcı şifa anlayışını geliştirmekle mümkün olur. Son aşamada da sözel bilgilendirme-terapi gerekli olabilir. Bu kişiden kişiye değişim gösterir. Terapi konusunda da eğer varsa yanlış algılamaların da değişmesi gerekir ki şifa sonuç verebilsin.
Her noktadaki dirençlerin kırılması, esneklik ve uyum süreçlerinin arttırılması bizi kesin sonuca götürür.

  Sözel İletişim-Terapi
  Terapi aslında sözel iletişim demektir, bloke edilmiş duygu-düşünce ve davranışların konuşma yöntemi ile çözülmesini amaçlar. Ama bu doğal ve modern yöntemi terapi alan kişilerin psikolojik sorun haline getirmeleri süreci uzatır. Terapiye, nedenini tam anlamadığınız sağlığınız ya da sorunlarınızla ilgili bir konuda dışınızdaki ve konuya hakim biri ile sözel iletişim kurmak, bilgilendirilmek demek sanırız daha doğru ve daha sade bir tanım olacaktır. Buna isterseniz çok güvendiğiniz bir aile dostunuzla dertleşmek ve problemleri birlikte aşmak diye de bakabilirsiniz.
Alınan terapinin köklü çözümler üretebilmesi için de bir doğum haritası-kişilik analizi ve kullanılamayan bastırılmış-potansiyel duyguların tespiti gerekir. İyileştirme için Duyular Dışı Algılama ile yapılan tespitler, Psikolojik Danışmanlık ya da Astro-Terapi elele yürürse, sorunları olan kişi çok kısa bir sürede kendini iyileştirecek gücü toplar. Ve zihinsel-fiziksel-ruhsal bir değişime uğradığı için de bir daha kolay kolay hastalanmaz. Onu o hale getiren nedenleri artık anlamıştır ruhsal ve fiziksel bedeni iyileşmeyi gerçekleştirecektir; işin doğrusunu söylemek gerekirse aslında hiç kimsenin şifa almaya da ihtiyacı yoktur. Evrensel bir düzenekle kurulmuş olan bu olağanüstü yapı yani beden kendi kendini iyileştirmeye doğuştan yeteneklidir. Şifacı tıkalı olan enerji dengelerini toparlar, yeniler ve aynı duruma dönmemesi için tavsiye verir. İşte bu tavsiyeleri ciddiye almak ve  kulak vermek şifalanmanın birinci basamağıdır.

  Şifalanma Süreci
  Şifalanma, şifa alma ve iyileşme sürecine yeni bir bakış açısı ile yaklaşacak olursak rahatlıkla diyebiliriz ki, katılımcı etkin gücümüzü, holografik bir evren anlayışında geçmişimizi düzeltmek için de kullanabiliriz. Yaşanmış deneyimlere dikkat ve özen göstermek, farkındalığı arttırmaya çalışmak çok yararlıdır. Katılımcı evren anlayışı ruhsal şifada dahil olmak üzere her ilişkide anlayışımızı, uygulamalarımızı yeniden ve çok daha yaratıcı bir biçimde gözden geçirmemizi sağlayacak niteliktedir. Holistik, bölücü olmayan bir anlayış kazanmak ve neler olup bittiğini sahiden anlamaya çalışmak bile doğal yöntemlerle geçmişi temizleyebilir ve affediciliğimizi harekete geçirebilir ama affetme ve öfke kontrollerinde sorun varsa dış yardım almak şarttır ve bunun da utanılacak, sıkılacak hiçbir yanı yoktur, spora gitmekten, aerobik yapmaktan hiç farklı değildir.
  Kendi kendine yardım etmek isteyen biri için Michael Talbot'un yazdığı
'Holografik Evren' adlı eseri de, holistik şifayı daha iyi anlamak için okumak yararlı olabilir. Bunların nasıl işlediğini tam olarak anlamadan, okuma ve trans şifacılığı yapan hatta başarılı olan pek çok kişi olabilir. Ama bu tip kitapları okumak, ‘çözümlemelerin’ nasıl çalıştığını anlamaya yardım eder ve hem şifacıyı hem de hastayı bilgilendirir.

  Geçmişi Olumlamak
  Işığın yapısı ve bizlerin nasıl ışıktan varlıklar olduğumuzla ilgili makale ve eserler yazan ünlü araştırmacı James Jacobi,
'Bizler ışıktan varlıklar olarak farkındalığımızı odaklayabilme gücüne sahibiz' derken holistik anlamda geçmişin şifalandırılmasından söz ediyordu.  Şuurumuzun bir bölümünü bir ışık ışını olarak odaklayabilmiş ve eskiden olan olaya uzanarak deney hologramının içinden geriye doğru gitmek ve o kişinin üzüntüsüne neden olan koşulu bulmak ve onu bir nedene ya da bir tavsiyeye dönüşecek şekilde bugüne getirmek elbette mümkün ama sonra o anıyı hologram enerjisinden serbest bırakıp çıkarmak ve üzüntü veren anıyı kişinin geçmişinden temizleyebilmek her zaman sanıldığı kadar kolay değil.
  Kişinin alıcılığından başlayarak o kadar çok faktörün bir araya gelmesi gerekiyor ki, ayakları yere basan gerçek bir şifa uygulamasında şifacının ‘o resmi gördüm ve onu iyileştirdim’ demesi çok kolay olmamalı. Bu tip çalışmalar  sorumluluk gerektirir. Şimdi çok moda olduğu üzere
“geçmiş anılarımızı pozitif bir düşünce dizisi içinde yeniden yaşar gibi zihnimizde imgeleyebilir, bizi çok üzmüş olan o anılan olumlayabilirsek, farkındalığımızı şimdiye odaklayabilir ve geçmişi affedebilirsek, bugünü daha verimli, pozitif eylemlerle dolu, mutlu ve huzurlu yaşayabiliriz” diyebiliriz biz de. Ama önemli olan demek değil, sonuca ulaşmak ve gerçekten yararlı olmak.
  Aramızda kaç kişi yukarıda sıralananları bir çırpıda yapıverir, yapabilse idi zaten hasta mı olurdu? Acaba kaç şifacı doğru nedeni ve resmi tespit eder? gibi daha pek çok soru sormak da mümkündür. O yüzden ayakları yerden kesmeden şifacıdan gerekli verileri aldıktan sonra ilk aşamada tıbbı çözümler konusunda ne yapabilirim şeklinde düşünmek daha sade ve daha sağlıklı görünmektedir. Daha sonra yine alternatif yöntemler aranabilirse de, insan akıl-mantık-sağduyu üçgenini bu tip çalışmalara da uygulamak gerektiğini asla göz ardı etmemelidir.

  Şifada Kuantum Etkiler
  Şimdi de son olarak şifada kuantum etkilerin neler olduğuna bir bakalım. Kuantum fiziği sizin de bildiğiniz ya da
metafor sayfasında okuduğunuz gibi gibi olasılıklar üzerine kurulmuştur. Herkesin yaşamı aslında olasılıklar dünyasına aittir ve olasılıklarla örülüdür. Neyi seçip seçmeyeceği yine o kişinin iradesine bağlıdır. Siz dünyanın en iyi şifacısı da olsanız kişinin özgür iradesini aşamazsınız ve aşmamalısınz da...
  Bizler nesneleri düşünürken gerçekliği olduğundan fazla somutlaştırırız. Ve sonra da o somutlaştırdığımız yere saplanıp kalırız. Çünkü gerçeklik somutsa ben önemsizim, onu değiştiremem diye düşünürüz.
Fakat gerçeklik, kuantum teorisinin de anlatmaya çalıştığı gibi bir zihin olasılığı ise o zaman şu soru sorulabilir: Onu nasıl değiştirebilirim?
  Öncelikle şartlar ne olursa olsun değiştirebileceğinize olan inancınızı hiç kaybetmemelisiniz. Ama inanç sübjektiftir ve sık sık sarsıntıya uğrayabilir. Bilgi ise daha sağlam temellere dayanır o nedenle Katılımcı Şifa Anlayışı'nda şifayı alan kişinin de bilgilendirilmesi, kendini yenilemesi hatta eğitmesi çok ama çok büyük bir önem taşımaktadır.

  Bir örnek verelim; Sizi kızdıran, sinirlendiren, endişe veren veya umut ve sevinç veren bir duyguyu/düşünceyi üst üste tekrarlarsanız, beyindeki sinir hücreleri o duyguyla uzun süreli bir bağ kurar. Mesela gün be gün bir şeylere kızar, acı çekerseniz, beyindeki nöron ağını her gün daha çok ateşlersiniz. Böylece o duyguya bağımlı hale gelirsiniz. Üzüntü ve karamsarlık açısından "Neden hep benim başıma geliyor?" cümlesini kuranları bir düşünün, bu söylediklerimizi daha iyi anlayacaksınız. Ama her iki uçta doğru olduğu için bunun aksi ucunda da umut-sevinç-neşe-bolluk-bereket vardır. Ve yaşama bakış açısını yenilemeyen daha doğrusu kendini eğitmeyi, yenilemeyi, değişmeyi göze almak istemeyen birinin bir şifacı veya bir terapist aracılığı ile geçmiş anılarının temizlenerek aniden iyileşmesi sadece boş bir hayal ve kendi kendini kandırmadır. Bir süre idare eder ama sonra yine gerçekle yüz yüze gelmek gerekecektir. O yüzden diyoruz ki; tıp-şifacı-terapist üçgeninden önce, kendimizi yenilemek konusunda pozitif adımlar atalım, değişmeyi sahiden arzu edelim.
  Bunu tıpkı yeni bir eve taşınmak ya da çok istediğimiz bir işe girmek veya bir eğitimi almak gibi istekle yaşayalım ve yaşamı farkındalıkla gözleyelim bakalım bize ne gibi yenilikler sunacak; bu değişimimize nasıl bir katkıda bulunacak?

 
 
 

© Astroset 2004-2010