Pozitif olmak;
düşüncelerimize hakim olmak, onları kontrol altına
alabilmektir. Buna
nefis terbiyesi de denir.
Bizi bütünden ayıran, endişe, korku, umutsuzluk, öfke, kin,
nefret gibi negatif duyguları ve düşünceleri olabildiğince
azaltıp, sevgi, umut, sabır, metanet, herkese ve herşeye yaşam
hakkını vererek esnek, akıcı, hoşgörülü olmaya çalışmak;
bencillikten uzak, verici, sorumluluklarını bilen bir varlık
haline dönüşmek ve pozitif duygu ve düşüncelerin artmasını
gerçekten istemek uygulama açısından çok önemlidir.
Yoğun negatif düşünce kirliliği baskısı olan bir toplumda bu
duruşu sergileyebilmek zor olsa da, her geçen gün kendi
üzerimizde, zihnimizde disiplinle bunu uygulayarak örnek
olabilmektir, pozitiflik… Sergileyeceğiniz bu duruş,
yaratacağınız pozitif alan ve enerji dalga dalga yayılacaktır
ve size geri dönecektir. Üreteceğiniz en ufak pozitif düşünce
formu, pozitif bir alan ve enerji yaratarak evrendeki negatif
formda oluşturulmuş alanı temizleyecektir .
Pozitif düşünce güne umutla, sevgiyle başlamak, sıcak bir
tebessümle insanlara gülümsemek şeklinde
de olabilir, aslında tüm bu basit gibi görünen
(unuttuğumuz) uygulamaların ardında çok büyük sabırlarla elde
edilen deneyimlerin özü, geçirilen ıstıraplar, insana sevgiyle
dokunabilme, ona değebilme, onu anlayabilme uygulamaları
vardır, bunlar öyle çok kolay kazanımlar, hemen oluveren
şeyler değildir.
İşte
bu pozitifliği kazanabilmenin ardında çaba, alın teri, sivri
tarafları törpüleyebilme, gözyaşı, yorgunluk vardır fakat
hepsi de cok çok değerlidir ve insanı evrensel değerlere yakın
kılar, daha doğrusu uygular kılar ve pozitif düşünen, pozitif
eyleyen, pozitif yaşayan, kendine ve başkalarına yararlı
bireyler olmalarına neden olur… |