Renklerin insan üzerindeki etkisi kadim zamanlardan beri
bilinen bir gerçektir. “Tıbbın Babası” olarak kabul
edilen Hipokrat rahatsızlık tanısı yaparken, hastaların
saç ve ten renklerine, gözlerine, kulak yapısına, hatta
idrar rengine bakarmış. Ünlü filozof ve bilim adamı İbn
Sina; mavinin teskin edici etkisine, kırmızı rengin
cinselliğe, üremeyi ve cinselliği arttırıcı etkisine değinmiştir.
Kadim uygarlıklarda (Yunan, Mısır, Çin, Hint) Şamanizim’de
rahatsızlıkların giderilmesinde renklerden yararlanılmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda Edirne’de (Selimiye Şifahanesi’nde)
hastaların; renkli odalarda, müzik ve su sesi eşliğinde
tedavi edildiği bilinmektedir.
Renklerin filozofik ve psikolojik yapımız üzerindeki
etkileri günümüzde de bilimsel araştırmalara konu olmuş
ve renklerin tedavi edici etkilerinden hiç değilse
alternatif tıp alanında yararlanılmaktadır. İnsan gücü
optik bir cihaz / organ
olarak sadece kırmızı ve mor arasındaki renkleri görebilecek
şekilde yaratılmıştır. Bu, kuşkusuz bu iki rengin ötesinde
de renkler olmadığı anlamına gelmez. Beşeri algılama
alanımız dışında bulunanlar, bizim algılayabildiklerimizden
çok çok fazladır. İnsan bedenindeki 7 (yedi) temel çakranın,
gök kuşağında 7 rengine karşılık rengi vardır. Bu
renklerden her biri, bağlantılı olduğu ( örneğin, kök
çakra kırmızı) çakranın bölgesindeki organlarla ilgili
rahatsızlıkların tedavisinde kadim zamanlardan beri kullanılagelmiştir.
Sağlıklı bir insan elektromanyetik bir enerji alanı içindedir.
Bu alanın renkli fotoğrafları yıllardan beri
(Kirlian’dan beri) çekilmektedir. Bedenimizi saran enerji
alanı içinde (kişinin sağlık durumuna ve psikolojik
haline göre) 7 rengin yedisi ya da bir kısmı görülebilir.
Sağlıksız vücutta bu renkler genellikle lekeli ya da bulanıktır.
Renklerin terapi amaçlı kullanımında, uzaktan
terapi uygulamalarında rahatsızlığın durumuna göre,
belirli renklerin (uzaktan) göndermek de olasıdır. Uzaktan
Reiki aktarımlarında bunun uygulamaları ve olumlu sonuçları
literatüre geçmiş durumdadır. Bu konuda deneysel çalışmalar
için bkz. Astroloji BURÇ Dergisi, sayılar: 97 + 90 + 91 +92
+ 86.
Bu gibi terapilerde süjeye (hedef şahısa) şifa
verirken, ışınlarla (enerjiyle) birlikte renkler de gönderilir.
Gönderilen renk rahatsızlığın türüne (ve çakraya) göre
değişmesine rağmen; sarı, yeşil, mavi ve mor renklerin
daha etkili olduğu görünmüştür. Renk terapisi için en
uygun durum, terapistin kalbinden ve alın çakrasından gelen
enerjiyi birleştirebildiği zamandır. Burada da işin içine
sevgi enerjisi katıldığında daha etkili olduğu görülüyor.
Renk terapisinin değerli taşlarla (kristal
enerjisiyle) birlikte yapılan uygulamaları da literatürde (örneğin,
YAŞAM ENERJİSİ, Prof. Dr. Ahmet Elmas Maranki, baskı:44)
Değerli taşların ve onların renklerinin insan bedenine
etkileri daima olmuş ve tedavi edici olarak kadim zamanlarda
(ve günümüzde de) kullanılagelmiştir. Bu konudaki kayıtlara
göre;
-Şeker hastaları için zümrütün;
-
Yaralarda doğal kuartz kristallerinin
-
Boğaz rahatsızlıklarında mavi turkuazın,
-
Baş, beyin ve daha birçok rahatsızlıkta amatistin,
mavi akikin, lacivert taşının, doğal (işlenmemiş) kaya
kristallerinin iyileştirici etkilerinden her zaman
yararlananlar olmuştur.
Renklerle
İlgili Diğer Yazılarımız:
http://www.astroset.com/bireysel_gelisim/holistik/holistik14.htm
http://www.astroset.com/bireysel_gelisim/holistik/holistik7.htm
|