Asya
Ön-Türk dini şaman inançları üzerine kurulu idi. Şamanlık bir
din değildi zira yazılı kuralları yoktu. Ancak damga yazısı
(Semiotik yazı) ile bu inanç simgeleşmekte ve düşüncelerini,
görüşlerini, inançlarını aktarmakta idi. Tablodaki sol üst
köşede görülen damga hem T harfine hem de O harfine
dönüşmüştür. O harfinin ortaya çıkışında O sesinin de etkisi
vardır. Zira O sesini çıkarmak için dudakların bir daire
şekline dönüşmesi gerekir.
O sesi
birçok sessiz harfle birleşerek anlamlı heceler oluşturmuştur.
Sol üst köşedeki damganın içerdiği kutsallık kavramını hem
İsevi dininde hem de Budizm inancında görmekteyiz. Görülen
diğer simgelerden bu durumu açıkça anlamaktayız. Kutsallık
görüşünü destekleyen kavramları Türkçede halen
bulabilmekteyiz. O ile başlayan birçok hece Türkçede kutsal
bir kavram içerir. Örnekler:
OK:
Tanrısal özelliklere sahip yönetici kişi, aynı zamanda ok
taşıyan savaşçı önderdir. Günümüzde “erkek simgesi” olarak
varlığını sürdürmektedir.
OL:
Tanrının evreni oluşturmak için verdiği ilk kutsal emir. Yunan
dilinde “Logos”. Logos sözünün ilk hecesi LO, “OL”
hecesinin yer değiştirmiş şekli olup aynı kökten türer.
OZ:
Ön-Türk inancında ölen kişinin ruhu göğe çıkarken “Ozlaşır”
yani “Özleşerek özüne döner”. Demek ki, ÖZ sözünün aslı
OZ olup esas cevher olarak anlaşılmalıdır.
ON:
Ön-Türklerin evrene (kainata) verdikleri isim ON idi. Antik
Yunan diline de girmiştir. Yunanca ONTO “varlık”
demektir. Ontoloji sözü de varlık bilgisi veya bilimi
demektir.
OR:
“Yüksek” anlamında bir kök sözcüktür. “Orta” yüksek yer,
Almanca’ya aynı söz “Ort” olarak girmiştir. “Ordu” yüksek
(büyük) askeri güç. “Orman” yüksek ağaçların bulunduğu bölge.
Latince “Oracle” yüksek sözler söyleyen kişi. “Oratorio”
Yüksek sesle söylenen eser. Antik Yunan tanrılarında “Orfe”
gibi sözcüklerin ilk hecesi olması tesadüf değildir.
ORHON:
“Yüksek yerleşim yeri”. Bu sözcükte “OR” yüksek ve HON
hecesi aslında KHO şeklinde genizden çıkan bir ses olduğun
KON, yani “yerleş” anlamını taşır. Zaten KON sözü de OK-ON = “OK’ların
evreni” veya OK savaşçılarının yerleşim bölgesi
olmaktadır.
OT:
Önce “Güneş” ve sonraları “kutsal ateş” anlamını
almış bir kök sözcüktür. Zaman içinde anlam kayması olmuş ve
yanan küçük bitkilere de “ot” denmiştir. Yukarıdaki resmin
ikinci sırasında Tengri damgasından türeyen O ile T
harflerinin birleşimi sonucu OT hecesi oluştuğunu görmekteyiz.
OTAĞ:
Kutsal ateşin yandığı yer. Aynı zamanda Ön-Türk
yöneticilerinin oturduğu yere veya çadıra verilen ad.
OĞ:
OK sesi ile yakın ilişkili ve aynı kavramı içeren bir kök
sözcük. Asıl ses OKH olup hem OK hem de OĞ hecelerini
oluşturmuştur. “Oğlan” sözü “Oklan” yani “büyüyünce ok
sahibi ol, yönetici ve savaşçı ol” anlamlarını içeren bir
sözcük. Zamanla küçük çocuklara verilen isim olmuştur.
OĞUZ:
Türk dilinde R harfi ile biten sözcükler bir gurup oluşturur.
Diğer gurup ise Z harfi ile biten sözcüklerin bol olduğu Türk
dilleridir. Anadolu Oğuz Türkçesi Z ile biten guruba aittir.
Bu bakımdan OĞUZ veya OGUZ ile OGUR aynı halkın adıdır.
OGUR:
“Yüce devlet” anlamında olup “yücelik / yükseklik” kavramını
“Uğur” sözünde de bulmaktayız. “Uğurlu” yücelik ve yükseklik
taşıyan anlamını içeriyordu. Macarların kurdukları devlet de
“Ogur” adını taşıyordu. Zamanla Ogur “Hungar” olmuştur.
Yukarıdaki resmin alt satırı ise çok eski bir kavramdan
günümüze aktarılan bilinçaltı bir bellekten ortaya çıkan
“erkek” simgesini görüyoruz. Solda Orhon abecesindeki
T1 harfini, ortada O harfini
görüyoruz. O harfinde ok işaretinin sadece üst ucu kalmış ve
yan yatmıştır. Sağda ise günümüzde “erkek simgesi”
olarak kullanılan şekli görüyoruz. Astrolojide Mars
gezegeninin de simgesidir. |