Mu dini sembollerinin en önde
geleni,
"Mu
Kozmik Diyagramı"dır.
Bu diyagramda, tam merkezde
bulunan daire Güneşin,
"Ra"
nın, yani tek Tanrının kolektif simgesidir. Üçgen içindeki
daire, tanrının gözünün daima insanların üzerinde olduğunun,
iç içe geçmiş iki üçgen, iyiliğin ve kötülüğün bir arada
bulunduğunun simgesidir. Bu üçgenlerden yukarı dönük olanı
iyiye, yani Tanrıya ulaşmayı, aşağı bakanı ise yeniden doğuş
yasası uyarınca geriye dönüşü simgeler. Her ikisinin bir arada
oluşturduğu
altı köşeli
yıldız, adaletin sembolüdür.
Ayrıca bu yıldızın her bir ucu bir fazileti sembolle anlatı ve
insan ancak bu faziletlere sahip olunca Tanrıya
ulaşabilecektir. Altı köşeli yıldızın dışındaki çember,
dünyadan başka alemlerin de bulunduğunu, bunun dışındaki 12
fisto ise, insanın
uzak durması gereken 12 kötü eğilimi simgeler. İnsan ruhu,
diğer alemlere geçmeden önce, bu 12 dünyasal kötü eğilimden
kurtulmak zorundadır. Aşağı
doğru inen sekiz şeritli yol ise, ruhun Tanrıya ulaşması için
tırmanması gereken aşamaların ifadesidir. Ruh, en alt
kademeden, cansız varlıktan mükemmele, yani Kamil İnsan'a,
Kozmik İnsan'a, ulaşmak zorundadır. Naacal mabetlerinde ay, bir
sembol olarak güneşin hemen yanında yer alır. Hem baba, hem
ana olan Tanrının eril sembolü güneş ise, dişil sembolü de
ay'dır. Kozmik diyagram üzerinde de görüleceği gibi üçgenin ve
üç sayısının Naacal öğretisindeki yeri büyüktür. Üç sayısına
verilen önem Mu kıtasının kendisinden kaynaklanmaktadır. Mu
kıtası üç parçadan oluşmuş, ve aralarında boğazların bulunduğu
adalar topluluğudur. Bu nedenle üçgen, hem Mu kıtasını, hem
de, Tanrının eril ve dişil yönleri ile onlardan südur eden
İlahi Kelamı, yani evreni simgeler.
Üçgen içindeki göz, ana
kaynağın, yani Tanrının, varlığını insan üzerinde daima
hissettirdiğini, bir biçimde onu gözlediğini simgeler. Bu
sembol, Osiris ile önce Atlantis'e buradan Hermes ile Mısır'a,
Mısır'dan Yunanistan'a ve nihayet günümüzde Masonluğa kadar
ulaşmıştır.
Birçok
sembol gibi, Ezoterik Sırlar Öğretisinin üyelerini kabul
ettiği inisiyasyon törenlerinin kökeni de, Mu Naacal
okulundadır. Değişik örgütlenmeler vasıtasıyla günümüze kadar
ulaşmış bu inisiyasyon töreninde aday, uzun bir hazırlık ve
soruşturma döneminden sonra, layık görülmesi halinde
kardeşliğe kabul edilirdi. Naacal kardeşlik örgütüne üyelerin
seçilerek alındıkları dışında, kabul töreni ile ilgili
herhangi bir bilgi bulunmamakta. Ancak, Naacal kardeşliğinin
son durağı olarak da kabul edilebilecek Mısır'ın Hermetik
kardeşliğine kabul töreninin Naacal' lerin uyguladıkları
törenden daha farklı olduğunu varsaymak için hiçbir neden
yoktur. Bu törenin ayrıntıları Mısır uygarlığının incelenmesi
ile netleşebilir.
Mu dininin
dört temel kavramı vardır;
1-Tanrı tektir. Her şey
ondan varolmuştur ve ona dönecektir. 2-Ruh ile beden birbirinden
ayrıdır. Beden ölür ve ayrışırken ruh ölmez. 3- Ruh,
mükemmelliğe ulaşmak için değişik bedenlerde yeniden doğar. 4-
Mükemmelliğe ulaşan ruh Tanrıya döner ve onunla birleşir.
Şimdi Mu ve
Atlantis döneminden kalan bazı kutsal sembollerin incelemesini
yapalım. Özellikle zamanımızda kullanılan bazı sembollerin
aslında ne kadar eski kökene dayandığını ve anlamlarını ne
kadar hatalı bildiğimizi görelim.
Önce Mu Kraliyet Armasını inceleyelim. Bu armadaki
şekillerin büyük bir bölümü, Hintliler, Maoriler, Nevada ve
Meksika yerlileri, Guatamalılar ve Gobi çölünde yaşamış bazı
topluluklar tarafından kullanılmıştır. Aşağıda Mu Kraliyet
Arması görülmektedir.
Bu armayı bölüm bölüm
incelersek;
En dışta
yer alan bölüm, Mu alfabesindeki M şeklidir ve ayrıca bu
kıtanın simgesel harfidir. Harfin Mu dilindeki okunuşu da
“Mu”
olarak söylenir. Bu şekil aynı zamanda yedi rakamındaki şeklin
benzeridir ve tekamül yasalarını hatırlatır. M harfinin Maya
ve Mısır alfabesinde Ma olarak okunduğu ve Maya kökenli olduğu
da söylenir.
Armanın merkezindeki hiyeroglif şekil “U-lu-mil” olarak
okunur, ki
“ ….. İmparatorluğu”
demektir.
Bu şekil aynı zamanda dört sayısını ve dört gücü de ifade
etmektedir.
Hiyeroglif şekli çevreleyen daire, güneşi temsil eder. Bu
hiyeroglif ile birlikte
“Güneş İmparatorluğu”
denebilir. En dıştaki şekil ile üçü bir arada
“Mu
güneş İmparatorluğu”
anlamına gelir.
Armanın
içindeki sekiz köşeli yıldız, sekiz temel noktayı simgeler ve
Mu’nun dünyanın her yanına hakim olduğunu gösterir.
Çevresindeki daire ise, bir evren sembolüdür. Bu evren
insanındır. Mu’nun ışınları, etkisi bütün insanlığa ulaşmıştır
denilmektedir.
Mu
Kraliyet Arması’ndaki şekillerin halen pek çok yaşayan
kültürde, üstelik aynı anlam bütünlüğünde kullanılması
ilginçtir. İşte bu gördüğümüz sembollerin kökeninde yatan
gerçek anlamlar Mu Kıtasından bu yana pek çok uygarlığa ve
günümüze uzanmaktadır.
Bugün özellikle Japonya’nın bayrağındaki güneş şekli ve
kendilerini “Güneş İmparatoru” olarak anmalarının kökeninde bu
nedenler yatmaktadır. Büyük ve eski bir uygarlığın kültür
kalıntılarıdır bunlar.
Şimdi de
yine Mu’dan kalan
“Mu Kozmik Diyagramı” nı inceleyelim. Bunu
önce bir bütün olarak gördükten sonra, parça parça anlamlarına
değinelim.
Önce aşağı doğru inen mavi renk tonlarıyla verilen sekiz şerit
ile başlayalım. Bu sekiz şeridin her biri ruhun tanrıya
ulaşması için tırmanması gereken aşamaları ifade eder. Ruh en
alt kademeden, yani cansız varlıktan mükemmele, yani
kamil-olgun insana ulaşmak zorundadır. Bu bölümde ruhun
ölümsüzlüğü ve
tekamülü için yeniden doğuşu
anlatılmak istenmektedir. Bu sekiz yol, Buda’nın öğrettiği
sekiz bilgeliğin hemen hemen aynısıdır.
Altı köşeli yıldızın çevresindeki çember, dünyadan başka
alemlerin de bulunduğunu, bunun dışındaki 12 fisto ise,
insanın uzak durması gereken 12 kötü eğilimi simgeler. İnsan
ruhu, diğer alemlere geçmeden önce, bu dünyasal 12 kötü
eğilimden kurtulmak zorundadır. Bu 12 kötü eğilim iğvanın
simgeleştirilmiş halidir.
Çemberin içinde daha önce de bahsetmiş olduğumuz çok önemli
bir sembol olan altı köşeli yıldız vardır. Bunu Yahudi dinine
mensup kişiler kendilerine aitmiş gibi göstermekle birlikte
sembolün kökeni kadim uygarlıklara dayanır. Bu Adalet
Yıldızı’dır ve iyilik ile kötülüğün bir arada bulunduğunun
simgesidir. Üçgenlerden yukarı dönük olanı iyiye, yanı tanrıya
ulaşmayı, aşağı bakanı ise yeniden doğuş yasası uyarınca
geriye dönüşü anlatır. Ayrıca yıldızın altı köşesi, insanın
tanrıya ulaşması için sahip olması gereken faziletlerini
gösterir. Yıldızın ortasındaki daire güneşin,
“Ra”
nın, yani tek tanrının kolektif simgesidir. Üçgen içindeki
daire, tanrının gözünün daima insanların üzerinde olduğunun
simgesidir. Üçgen içindeki daire yerine göz sembolünün de
kullanıldığını söylemiştik. Bu sembol, Osiris ile Atlantis’e,
buradan Hermes ile Mısır’a, Mısır’dan Pisagor ile Yunanistan’a
ve nihayet günümüze ulaşmıştır.
Görüldüğü
gibi Mu’nun en önemli sembolü olan Mu Kozmik Diyagramı bize,
kamil insan olma, tanrıyla bir olma yolunu çizmekte. Bütün
dinlerin esasında olan genel yaklaşımları ve tanrının
tekliğini bir sembolde anlatılabilmektedir Bize Mu’dan kalan
bir sembolünde, dört temel gücü simgeleyen haç olduğunu
görüyoruz. Yapılan kazılarda çok değişik haç sembollerine
rastlanmıştır. Bu haçlardan bazılarının uçlarının sağa,
bazılarının ise sola kıvrık olduğunu görüyoruz.
Tarihte
‘Gamalı Haç’
olarak da
bilinen Hitler’in uçları sağa kıvrık haçı rasgele seçilmiş bir
sembol değildir. Zira uçları sola kıvrık haç mutluluğun,
iyiliğin gücünü simgelerken, uçları sağa kıvrık haç ise
mutsuzluğu ve kötülüğü simgelemektedir. Haç sembolü daha sonra
Hıristiyanlar tarafından kullanılmış fakat dört gücü
simgelediği unutulmuş ve yerine ikincil sembol olan İsa’nın
çarmıha gerilmesini kutsanmak için kullanılmıştır. Görüldüğü
gibi bu sembol de asıl anlamının dışında kullanılmakta veya
bizler onu bu şekilde öğrenmekteyiz. Bunun dışında birleşik
semboller üzerinde oynamalar ile iyi veya kötü amaçlı
etkilemeler yapmanın mümkün olduğunu tüm ezoterik metinlerde
hep söylüyoruz.
Örneğin
beş köşeli yıldız ki bizim de bayrağımızda bulunan çok değerli
bir semboldür, etrafına çizilen bir çember ile şeytana
tapanların simgesi olarak kullanılır. Aynı şekilde altı köşeli
yıldızın içine konulan ters duran haç ve bunların yine bir
çember içine alınmasıyla şeytana tapanların simgelerinden
birini elde ederiz. Bu nedenle sembolleri doğru tanımlamak ve
iyi tanımak gerekir. Aynı sembolü küçük nüans çeşitliliği
ile pozitif ve negatif kutuplar günümüzde de kullanmaktadır.
Bu gözlemi yaparsak iyi ve kötüyü çok rahat ayırabiliriz.
Sembollere ilgi duyanların bu bilgilerini arttırmaları
ezoterizm araştırmaları için çok gerekli, çünkü yaşamın içinde
bazen öyle ilginç olaylar, rüyalar, vizyonlar görülüyor ki,
bunların asıl nedenini anlamak için sembolleri ve bize
iletilmek istenen mesajları anlamak gerekiyor. Sembol dilinden
anlayanlar için yaşam farklı bir boyut, farklı bir tat
kazanır. Çünkü herkesin göremediğini görebilir, yaşamın o an
size vermek istediğini ve olayların arkasında yatan
gerçeklerin neler olduğunu bulabilirsiniz. Eşzamanlılıkların
ve paralel evrenin sembollerini iyi anlamanın başka hiçbir
yolu yok ki!.
Kaynakça: Batık Ülke Mu Uygarlığı-Hans Stephan Santesson- Ruh
ve Madde Yay. |