İngiliz silahlı
kuvvetlerinde albay olan Churchward,
1880'li yıllarda Hindistan ve Tibet'te görevle bulunduğu
sıralarda bu kıta hakkındaki ilk
bilgilerini edinmiş ve araştırmalarını olağanüstü çabalarla
tamamlayarak batık uygarlık Mu ile
ilgili beş eser yazmıştır.
Churcward'ın
kaynakları, Batı Tibet'te bir mabette, bu mabedin baş rahibi
tarafından kendisine verilen
"Naacal Tabletleri"
ile,
Amerikalı Jeolog William Niven'in
1921-23 yılları arasında Meksika'da
ortaya çıkardığı tabletler olmuştur. James
Churchward 1883'de, Batı
Tibet'te bir manastırda bu belgelerin en önemlilerini gün
ışığına çıkarttı.Tibet'te görevli olarak bulunan
Churchward, eski dinlerin
kökenleri hakkındaki araştırmaları doğrultusunda Tibet'teki
manastırları dolaşırken,yolu Batı
Tibet'te bir manastıra düştü. Bu manastırın,
"Büyük
Rahipler Kardeşliğinin"
önde gelen üyelerinden olan baş rahibi
Rishi,
Churchward'a, günümüzden 15 bin yıl önce yazılmış
"Naacal Tabletleri" ni
gösterdi. Rishi'nin
Churchward'a, binlerce yıldır sır
olarak saklanan tabletleri niçin gösterdiği bilinmiyor. Ama
tahminen bu bilgilerin yeryüzüne çıkma zamanı gelmişti ve
karşılaşma da pek tesadüf değildi. Rishi,
Churchward'a iki yıl boyunca
üstatlık yaptı ve sadece büyük
rahiplerin bildiği, Naacal
Tabletlerinin yazıldığı dili kendisine öğretti.
Naacal dilini öğrenen ve
tabletleri inceleyen
Churchward, bu tabletlerin ışığı
doğrultusunda batık
kıta Mu ve
uygarlığının izlerine rastlamak umuduyla 50 yıl sürecek
olan araştırma gezilerine başladı. Pasifik
okyanusundaki hemen bütün adalarda, Sibirya ve Orta Asya'da,
Avustralya'da, Mısır'da
incelemeler yapan Churchward
aradıklarını Meksika'da buldu. Amerikalı Jeolog William
Niven, 1921-23
yılları arasında Meksika'da yaptığı kazılarda, 11.500-12.000
yıl önce yazıldıkları saptanan 2600 dolayında tablet buldu. Bu
tabletlerdeki yazılar ne Niven
tarafından, ne de tabletler üzerinde uzun bir inceleme yapan
Carnegie Enstitüsü uzmanlarından Dr.
Morley tarafından okunamadı. Tabletlerin varlığını
duyan Churchward Meksika'ya gitti
ve Tibet'te öğrenmiş olduğu Naacal
diliyle yazılı olduklarını ispatladığı Meksika tabletlerini
çözmeyi başardı. Tibet tabletlerinde eksik kalan bilgilerini
Meksika tabletleri ile tamamlayan
Churchward, batık uygarlık Mu
hakkında büyük yankılar getiren eserlerini böyle yazdı. Churchward
ve Niven'in bulguları, Mu
kıtasının bugünkü Pasifik okyanusunun oldukça büyük bir
bölümünü kapladığını, Hawaii, Haiti, Fiji, Paskalya adaları
ile diğer Polonezya adalarının bu
batık kıtadan artakalan parçalar olduklarını ortaya koydu.
Danimarkalı araştırmacı ve yazar Eric
Von Daniken
de, birbirlerinden binlerce kilometre uzakta olan bu adalar
kültürlerinin şaşılacak derecede benzediklerini işaret ediyor.
Churchward'a
göre Mu kıtası, doğudan batıya 8 bin kilometre,
kuzeyden güneye de 5 bin kilometre uzunluğunda dev bir ada
kıtaydı. Naacal tabletleri bu
kıtanın, uygarlığın beşiği olduğunu öne sürmektedir. Yaklaşık
70.000 yıllık bir uygarlık geçmişine sahip
olan Mu; zaman içerisinde tüm dünyada birçok koloniler
ve büyük imparatorluklar oluşturmuştur. Mu uygarlığının
kolonileştirdiği ve daha sonra bağımsızlaşarak birer
imparatorluğa dönüşen en önemli iki büyük imparatorluk vardır
bunlar Atlantis ve Uygur İmparatorluklarıdır. Ayrıca, bugün
Antik Mısır, Çin, Hint ve Maya uygarlıkları diye bilinen
uygarlıkların kökeninde de
‘Mu Uygarlığı’
yatmaktadır. |