Küresel ısınma, endişelenmeyi gerektirmeyecek kadar uzak
ya da belirsiz bir gelişme olarak
görülebilir –bir hafta sonrasının hava durumunu dahi
genellikle doğru tahmin edemeyen günümüz bilgisayar
teknolojilerinin öngördüğü bir diğer gelişme... En azından,
soğuk bir kış gününde birkaç derecelik ısınmanın o kadar da
kötü olmadığını düşünebilir ve iklim değişikliğine ilişkin
uyarıları, yaşam biçimlerimizi değiştirmek için geliştirilen
çevreci korkutma taktikleri olarak algılayabilirsiniz. Ancak
değişen Dünya konulu dosyamızın birinci bölümü “
Jeo–Alarm
”a göz atmanızda yarar var. Dünya'nın insanlığı tedirgin eden
haberleri olduğunu göreceksiniz. Şu anda
Alaska'dan
And Dağları'nın karlı zirvelerine kadar her yer
ısınıyor, hem de hızla. Sıcaklıklar
geçtiğimiz yüzyıldan bu yana Dünya genelinde 0,6ºC
arttı ancak en soğuk, en uzak noktalar çok daha fazla ısındı.
Sonuçlar pek de iç açıcı değil. Buzullar eriyor, nehirler
kuruyor, kıyılar erozyona uğruyor ve yakınlarda yaşayan
toplulukları tehdit ediyor.
“
Eko–Alarm
” başlıklı bölümde okuyacağınız gibi,
flora ve fauna da ısınmadan etkileniyor. Değişiklikler büyük
ölçüde gözden ırak gerçekleşiyor. Ancak akıldan ırak olmamalı
çünkü bunlar gezegenin geri kalanı için geleceği gösteren
işaretler.
Bazı şüpheciler, “Hemen karar vermeyin” diyor. İklim
kararsızlığıyla ünlüdür. Bin yıl önce Avrupa ılımandı ve
İngiltere'de şaraplık üzümler yetişiyordu; 400 yıl öncesine
gelindiğinde ise iklim değişmiş, hava serinlemiş ve
Thames belirli aralıklarla donmaya
başlamıştı. Şu andaki ısınma da doğanın kaprisi, geçici bir
durum olamaz mı? Uzmanlar, “Bundan çok da emin olmayın” diyor.
Kuşkusuz, izleyen sayfalarda okuyacağınız ısınma
belirtilerinin bazıları iklimin doğal ritmiyle açıklanabilir.
Ancak gezegen genelinde ateşi yükselten bir diğer etken daha
var.
Yüzlerce yıldır
ormanları kesiyor; kömür, petrol ve benzin yakarak bitkilerle
okyanusların soğurabileceğinden çok daha büyük bir hızla
karbon dioksit ve ısıyı tutan diğer gazları atmosfere
salıyoruz (bkz. “Döngüde Kaybolan
Karbon”, NG Türkiye, Şubat 2004). Atmosferdeki karbon dioksit
düzeyi bugün, yüz binlerce yıl önce olduğundan çok daha
yüksek. İklim uzmanlarından George
Philander, “Bizler artık iklimi belirleyen süreç
üzerinde etkili olabilen jeolojik unsurlarız” diyor. BM
Hükümetler arası İklim Değişikliği
Paneli (IPCC), 2001'de yayımladığı ve bir dönüm noktası
oluşturan raporda, geçtiğimiz
yüzyıldaki ısınmanın çok büyük ölçüde insan etkinliğinden
kaynaklandığını açıkladı. Küresel sıcaklıklar, binlerce yıl
öncesindeki dönemlerde olduğundan çok daha hızlı bir şekilde
artıyor. Ve iklim modellemeleri, yanardağ ve güneş patlamaları
gibi doğal iklim güçlerinin tüm bu ısınmayı açıklayamadığını
gösteriyor.
IPCC, yüzyılın
sonuna kadar 1,5 ila 5,5ºC 'lik
bir sıcaklık artışı öngörüyor. Ancak ısınma aşamalı
olmayabilir. “
Süre–Alarmı
” bölümünde yer verilen geçmiş dönemlere ait iklim kayıtları,
gezegenin karmaşık bir termostatı olduğunu akla getiriyor. Ve
bazı uzmanlar günümüzdeki sıcaklık artışının yıkıcı bir
iklimsel sendelemeyi hızlandırabileceği konusunda kaygılı.
Çekilen buzullar,
yükselen denizler ve küçülen göller halen sürmekte olan
küresel değişimin örneklerinden sadece birkaçı
Daniel
Fagre, sırt çantalarımızı
yüklenirken, “Gerekli olmayan hiçbir şeyi yanımıza alamayız”
diyor. Kramponlar, buz baltaları, ip, GPS alıcıları ve boz
ayıları uzak tutacak özel spreylerle silahlanıyor ve
Montana'da,
Glacier (Buzul) Ulusal Parkı'nda,
Sperry Buzulu'na doğru güçlükle ilerliyoruz.
Fagre ve ABD Jeoloji Servisi
Küresel Değişim Araştırma Programı'ndan iki araştırmacının
yanında yürüyorum. Onlar 10 yılı aşkın bir süredir yaptıkları
gibi, yine, parktaki buzul katmanlarının ne kadar eridiğini
ölçüyorlar. Şu ana kadar elde
edilen sonuçlar insanın kanını donduruyor.
Glacier Ulusal Parkı 1910'da
kurulduğunda yaklaşık 150 buzula ev sahipliği yapıyordu. O
dönemden bugüne buzul sayısı 30'un altına düştü ve geriye
kalanlar da alan olarak üçte iki oranında küçüldü.
Farge, parka adını veren
buzulların tümü olmasa da büyük bölümünün 30 yıl içinde yok
olacağını öngörüyor. “Normal koşullar altında jeolojik zaman
ölçeğinde meydana gelen olaylar artık insan ömrü kadar kısa
bir dönemde gerçekleşiyor” diyor. Gezegenin sağlık
durumunu değerlendiren uzmanların elinde Dünya'nın ısındığını
gösteren kesin kanıtlar var. Ve bazı kanıtlar bu ısınmanın
hızla gerçekleştiğini ortaya çıkarıyor. Çoğu uzman, insan
etkinliklerinin, özellikle de fosil yakıt kullanımı sonucunda
atmosferde biriken sera gazlarının, küresel ısınmayı
etkilediği inancında. Araştırmacılar son 10 yılda yıllık
ortalama yüzey sıcaklıklarında rekor artış kaydetti ve
gezegenin her yanında başka değişiklikler de –buz dağılımında,
okyanus suyu sıcaklık ve tuzluluk oranında değişiklikler–
gözlemleniyor.
Bir buzul yamacına
tırmanırken Fagre, “Bu buzul
eskiden daha yakındaydı” diyor. Patikanın kenarındaki levha,
Sperry Buzulu'nun kapladığı 325
hektarlık alanın 1901'den bu yana 120 hektara düştüğünü
gösteriyor. Soluklanmak için duran Fagre,
“Aslında bu bilgi güncel değil” diyor. “Artık bu alan 100
hektarın da altında.” Dünyanın her yanında,
buz değişime uğruyor. Kilimanjaro'nun
ünlü karları 1912'den bu yana yüzde 80'in üzerinde eridi.
Garhwal'da (Himalaya)
buzullar öylesine büyük bir hızla eriyor ki araştırmacılar
Himalayalar'ın orta ve batı
kesimlerindeki buzulların 2035'e kadar yok olacağına inanıyor.
Kuzey Kutbu'nda deniz buzu son 50 yılda büyük ölçüde inceldi
ve son 30 yılda da kapladığı alan yaklaşık yüzde 10 azaldı.
NASA'nın düzenli aralıklarla yapılan lazer altimetre ölçümleri
Grönland'ın buz örtüsünün
küçüldüğünü gösteriyor. Kuzey Yarıküre'de tatlı su buzları
ilkbaharda çözülmeye 150 yıl öncesine göre 9 gün erken,
sonbaharda donmaya ise 10 gün geç başlıyor.
Alaska'nın bazı kesimlerinde,
permafrostun (donmuş toprak
tabakası) erimesi nedeniyle yüzeyde neredeyse 5 metrelik çökme
meydana geldi. Kuzey Kutbu'ndan Peru'ya, İsviçre'den
Endonezya'nın İrian
Jaya buzullarına kadar çok büyük
buzul alanları, dev buzdağları ve deniz buzları yok oluyor;
hem de büyük bir hızla.
Sıcaklıklar
arttıkça canlıların yaşam alanları değişiyor; hayvanlar ve
bitkiler daha yüksek rakımlara doğru çekiliyor. Ancak öyle bir
nokta gelecek ki türlerin kaçacak hiçbir yeri kalmayacak.
Fraser,
Humble Adası'nda bir asil penguen
kolonisine yaklaşarak dört kiloluk bastıbacak kas yumaklarını,
100'den fazlasını, inceliyor. Biraraya
toplanan penguenler sınırlarına giren komşularını gagalıyor.
Koloniden sürekli bir bağırış yükseliyor. Armut şeklindeki gri
yavrular idrar ve guanoya bulanmış; yuvalarının yakınlarında
dolanıyor ve ebeveynlerinden birinin gelip kursağından geri
çıkaracağı yaklaşık 100 gramlık krille
kendilerini beslemesini bekliyorlar. Kokudan burnumun direği
kırılıyor ama Fraser bunu hiç
umursamaz gibi görünüyor. Sekiz santimlik su
geçirmez vericiyi takmak için bir penguen arıyor; bu, asil
penguenlerin nerede yiyecek aradığını öğrenmesini sağlayacak.
Çömelerek koloninin içlerine doğru birkaç adım attığında
penguenlerin koro halinde çılgınca uyarı çığlıkları atmasına
neden oluyor. Bir pengueni kanadından yakalıyor ve acı
acı cıyaklayıp çırpınan kuşu,
sırtına vericiyi yerleştirmek için bekleyen biyolog
Cindy
Anderson'ın kucağına götürüyor. Bu verici
Fraser ve
Anderson'a, bu yıl kıyıya yakın yerlerde
krilin bol olması nedeniyle, asil
penguenlerin 15 kilometrelik mesafe içinde beslendiği
bilgisini verecek. Bu tür bir bilgi,
Fraser ve meslektaşlarının Antarktika Yarımadası'nda
parçalarını birleştirmekle uğraştıkları ekolojik bilmecenin
önemli bir parçası. Deniz buzu, krillerin
üreme alanı ve kril; penguen,
balina ve diğer pek çok hayvanı kapsayan besin zincirinin
kilit halkası. Buz çekilmeye devam ederse
kriller –ve onlarla beslenen tüm canlılar– için tehlike
oluşabilir.
Fraser,
Antarktika'ya ilk olarak 1974'te, lisansüstü öğrencisiyken
geldi. Yarımadanın batı yakasına, Palmer
İstasyonu'na yerleşti. Palmer'a
yalnızca denizden ulaşılabiliyor ve o günlerde oradaki yaban
hayatla ilgili neredeyse hiçbir şey bilinmiyordu.
Fraser, fok ve martıların sayımını
yapmaya başladı; bölgeye gelişleri, yavruların yumurtadan
çıkış ve ilk tüylenmeye başlama tarihlerini kaydetti. Küresel
ısınma konusunu pek düşünmüyordu ama düzenli olarak topladığı
veriler, gelecekte iklim değişimiyle ilgili yapacağı
çalışmalar için büyük önem taşıyacaktı. “Asil penguenler
şimdiye dek gördüğüm en dayanıklı canlılar” diyor
Fraser. “Boyları 45 santim.
Uçamıyorlar ama kış göçleri sırasında 5600 kilometre
yüzebiliyorlar. Gezegenimizdeki en zor koşullarla çok iyi başa
çıkıyorlar.”
DÜNYA ALARM VERİYOR; GEZEGENE GERÇEKTEN BİR ŞEYLER OLUYOR
National
Geographic dergisinin Eylül ayı
sayısında, ‘KÜRESEL TEHDİT’ başlığı altında yayınlanan
bilimsel ve gerçekçi yazı biz dünya insanlarına da bir mesaj
veriyor:
GEZEGEN TEHDİT ALTINDA,
O BAŞARIYLA DEĞİŞİMİNİ SÜRDÜRÜYOR.
PEKİ YA SEN İNSANOĞLU !
BİNLERCE YILDIR ACIMASIZCA TÜKETTİĞİN
TÜM YER ALTI VE YER ÜSTÜ KAYNAKLARI
TÜKENİNCE NE YAPACAKSIN ?
ASIL SANA KİM YARDIM EDECEK?
EĞER DEĞİŞİMLE BİRLİKTE
BİREYSEL GELİŞMEYİ UYGULAYAMAZSAN
BİL Kİ ! SENİ DE ÇOK AMA ÇOK ZOR ŞARTLAR BEKLİYOR!...
İlgili Linkler
BM
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)
www.ipcc.ch/
IPCC, iklim
değişimine ilişkin istatistikler ve rakamlar konusunda en
güvenilir kaynak. Sitede en son değerlendirme raporlarını,
basın bültenlerini ve grafikleri bulabilirsiniz.
ABD Küresel Değişim Araştırma
Programı
www.nacc.usgcrp.gov
Küresel
ısınma, değişen ekosistemler, karbon döngüsü, su döngüsü ve
daha birçok konu üzerine gerçekleştirilen ve ABD yönetiminin
desteğiyle yürütülen araştırmalarla ilgili bilgileri bir araya
getiren bir site. Ayrıca sunulan linklerle, ABD merkezli ve
uluslararası düzeyde yüzlerce bilim kuruluşuna
ulaşabilirsiniz.
Küresel Isınma
http://www.epa.gov/
ABD Çevre
Koruma Şubesi'nin küresel ısınmayla ilgili bu sitesinde deniz
seviyesinin yükselişi, ısınmanın sağlığa etkileri ve sera
gazlarının salımını azaltmaya
katkıda bulunmak için yapabileceğiniz şeyler üzerine bölümler
bulunuyor.
Küresel İklim Değişimi
Pew Merkezi
www.pewclimate.org
Bu gönüllü
kuruluşun amacının “küresel iklim değişimi konusunda güvenilir
bilgiler, açık cevaplar ve yaratıcı çözümler sunmak” olduğu
belirtiliyor. Sitede iklim değişiminin ardındaki bilimsel
konulara ve sürecin potansiyel sonuçlarına ilişkin bilgilerin
yanı sıra ilgili terimlerin açıklandığı küçük bir sözlük de
bulabilirsiniz.
ABD Ulusal Okyanus ve
Atmosfer İdaresi
www.ncdc.noaa.gov/oa/climate/globalwarming.html
BM
Hükümetlerarası İklim Değişikliği
Paneli'nin 2001 raporunun bir özetini edinebileceğiniz ve
iklim uzmanlarına sıklıkla yöneltilen sorulara uzmanların
veridiği yanıtlarını
okuyabileceğiniz bir site.
Antarktika
www.wbur.org/special/antarctica/photogallery/multimedia..asp
Bu adreste
Antarktika Yarımadası'nın batı kesimindeki asil penguenlerle
ilgili video görüntülerini ve bilim adamı Bill
Fraser'in iklim değişiminin bu
türün popülasyonlarını nasıl
etkilediğine dair açıklamaları eşliğinde anlatımlı bir slayt
gösterisini izleyebilirsiniz.
Mercan Resifleri
www.aims.gov.au/pages/research/coral-bleaching/coral-bleaching.html
İklim
değişimi dünya okyanuslarını nasıl etkiliyor? Mercan ağarması
ne anlama geliyor? Tüm bunlar hakkında bilgi edinmek için
Avustralya Deniz Bilimi Enstitüsü'nün web sitesini ziyaret
edebilirsiniz.
Paleoklimatoloji
wdc.cricyt.edu.ar/paleo/paleo.html
ABD Ulusal
Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nin bu web sitesinde geçmiş
dönemlerde yaşanan ani iklim değişimi ve küresel ısınma
olaylarını hakkında bilgi edinebilirsiniz. Uzun bir link
listesi içeren site, İspanyolca çalışmalara da yer veriyor.
ABD Ulusal Kar ve Buz
Verileri Merkezi
http://nsidc.org/index.html
Kriyosferin,
yani dünyadaki buz ve kar katmanının iklim değişimi yönünde
sinyalleri nasıl gönderdiğini öğrenmek mi istiyorsunuz? Bu
site dağ buzulu iniş çıkışları,
permafrost koşulları, buzul değişimleri ve deniz
buzundaki azalmalar hakkında bilgi içeriyor.
|