Meta Bilim

WWW.ASTROSET.COM

 

Schumann Rezonansı-Elektromanyetik Alanlar-Beynin Alfa Ritmi-Yoga/Meditasyon/Gevşeme Arasındaki Bağlantılar

İyonosfer Tabakasının Önemi

  Yeryüzünü çepeçevre saran gaz tabakasının bütününe Atmosfer denmektedir. Sınırları tam belirgin olmamakla birlikte Atmosfer ; (Yeryüzünden yukarıya doğru) Traposfer, Stratosfer, Mezosfer ve İyonosfer şeklinde 4 katmandan ibarettir.

  Kozmos'dan ve Güneş'imizden gelen, enerji yüklü Atom Altı Parçacıklar Atmosferin en üst katmanında bulunan Oksijen, Azot ve Hidrojen atomlarının elektronlarını kopartmakta, onları İyonize ederek (+)Pozitif Elektrik yüklü İYONOSFER tabakasını meydana getirmektedir. Yeryüzünden 500-600 km. yüksekte oluşan İyonosfer tabakasının sıcaklığı 1700 oC dereceye kadar çıkmaktadır. Atmosfere giren göktaşlarını yakan, onları yok ederek dünyayı koruyan bu tabakadır. İyonosfer tabakası aynı zamanda dünya ısısını belli seviyelerde tutarak canlılara yaşam imkanı sağlamakta, Radyo Dalgaları için yansıtıcı-ayna görevi de yaparak radyo ve telefon haberleşmesini mümkün kılmaktadır.

  Kozmos'dan ve Güneş'imizden gelen enerji yüklü Atom Altı parçacıkların enerjisiyle devamlı yüklenen İyonosfer tabakası, bu enerjileri, yeryüzü ile iyonosfer tabakası arasında kalan boşluğa, Şimşek ve Yıldırımlar şeklinde durmaksızın boşaltmaktadır. Öyleki her saniye 1000' nin üzerinde şimşek ve yıldırım şeklindeki elektrik enerjisi, yeryüzüne akmaktadır. Yeryüzü ve üzerindeki tüm canlılar da aşırı elektron akışı nedeniyle genelde (-)Negatif elektrik yüklü bulunmaktadır. Şimşek ve yıldırımlar olarak yeryüzüne akan elektrik enerjisi, yeryüzü ile iyonosfer arasındaki boşlukta çeşitli Elektro Manyetik Rezonans sahaları yani değişik frekanslarda titreşen elektromanyetik alanlar meydana getirmektedir. İşte bu elektromanyetik alanların titreşimine SCHUMANN Rezonansı denmektedir. (Bir gücün etkilemesi sonucunda ortaya çıkan titreşime Rezonans denir.) Zira Bu Rezonansların mahiyeti ilk defa 1952 yılında Alman Fizikçi W. O. Schumann tarafından açıklanmıştır.

  Schumann Rezonansı, yeryüzü ile iyonosfer tabakası arasındaki boşluğun doğal titreşimidir. Tespitlere göre Schumann Rezonans sahasının frekansı 7.8,14, 20, 26, 33, 39 ve 45 Hertz aralıklarında değişmektedir. (Hertz = 1 Saniyedeki devir sayısıdır.) Diğer bir ifadeyle, Yeryüzü ile İyonosfer tabakası arasındaki boşluk 7.8, 14, 20, 26 , 33 , 39 ve 45 Hertz aralıklarında titreşen Yedi Elektro Manyetik Alan halindedir. Ancak en büyük Manyetik Alanın frekansı 7.8 Hertz' dir. İyonosfer tabakasından yeryüzüne akan enerji ile meydana gelen Elektromanyetik Alanlar, tüm tabiat olaylarını ve tüm canlıları etkilemekte ve tetiklemektedir. Zira hepimiz biokimyasal süreçlerle elektrik üreten, ürettiğimiz elektron akımlarıyla düşünen, hisseden, kaslarımızı ve bedenimizi hareket ettiren, çalışan, konuşan ve faaliyet gösteren varlıklarız. Yani tüm madde alemi nasıl atomlarının titreşimi nisbetinde ürettiği enerji kadar etraflarında Elektromanyetik Alanlar teşekkül ettiriyorsa, tüm canlılar da hücresel vibrasyonları nisbetinde ürettikleri enerji kadar çevrelerinde Elektromanyetik Alanlar teşekkül ettirmektedir. Sahip olduğumuz elektromanyetik alanlar da, çevresel elektromanyetik alanların değişiminden ve frekansından etkilenmektedir. Tüm dünyayı çepeçevre sararak, tüm doğayı ve canlıları etkileyen Schumann Rezonansı bu nedenle çok önemli olup dünyanın önde gelen fizik araştırma merkezleri tarafından devamlı ölçülerek kontrol edilmektedir.

  Schumann Rezonansı kayıtlarını tutan merkezlerin verilerine göre, 1980 yılından sonra yapılan Schumann Rezonası ölçümlerinde, ortalama 7.8 Hertz olan en büyük manyetik alanın frekansının yükseldiği ve 11 Hertz' in üzerine çıktığı, ayrıca saniyede 1000' nin üstünde olan yıldırım ve şimşek çakmalarının da, saniyede 2000' ne çıktığı tespit edilmiştir.

Bilimsel Açıdan Beyin Dalgaları Nelerdir ?

  Alfa Dalgaları: Bu dalgalar frekansları (bir saniyedeki adedi) 8-13ve amplitütleri (dalganın en küçük ve en yüksek noktası arasındaki yüksekliği) 30-50 mikro volt olan düzenli dalgalardır. Normal yetişkin şahıslarda çoğunlukla iyi gelişmiş ortalama 9-11 frekanslı Alfa dalgaları görülür. Alfa dalgaları insan gözlerini kapattığında ve tamamen sakin olduğunda görülür. Yoga, Meditasyon gibi çalışmalar yapılırken yapılan ölçümler beynin Alfa dalgaları yayınladığını göstermektedir. Düşünme faaliyetinin olmadığı tam sükunet anın da beyin bol miktarda Alfa dalgaları yayınlar. Kişilerin sükunet ya da derin dinlenme hali bozulur bozulmaz Alfa dalgaları Betaya dönüşürler. Örneğin derin bir konsantrasyon veya meditasyon hali içinde bulunan bir kişiye herhangi bir konu hakkında soru sorulacak olursa Alfa dalgaları derhal daha düşük amplitütlü Beta dalgalarına dönüşürler. Alfa dalgaları bilinen beyin dalgaları içinde en güçlü ve sağlıklı dalgalardır.

Beta Dalgaları: Beta Dalgaları 14-30 frekanslı ve daha düşük amplitütlü Alfa faaliyetleridir. Dimağın ön bölgelerinde görülürler. Alfa dalgaları yayan bir kişiye ses ve ışık gibi bir uyarıcıyla müdahale edildiği takdirde Alfalar derhal basılarak kendilerinden dört kere daha düşük olan Beta dalgalarına dönüşürler. Beta dalgalarının maddeyi uzaktan kontrol edip, onda istediği hareketi temassız olarak meydana getirebileceği gibi teoriler varsa da bunlar henüz ispatlanmış değildir.

Gama Dalgaları: Süratli hareketlerde oluşan beyin dalgalarıdır. Amplitütleri düşük, frekansları 30-50 arasındadır.

Delta Dalgaları : Hastalıklı sayılan düzensiz dalgalardır. Frekansları 4-7 ve amplitütleri 50 mikro volt'un üstünde olan dalgalardır.

Teta Dalgaları: Frekansları 3-5,amplitütleri çok yüksek olan anormal veya paranormal, bilimin sağlıksız olarak kabul ettiği dalgalardır. Ama sağlık ve sağlıksızlık ölçütleri nelerdir tam bir tespit yapılmışda değildir. Psişik yetenekleri güçlü olan bazı insanların bu ritimlere giriş çıkış yaptığı da saptanmıştır. Burada bahsettiğimiz bu Delta ve Teta dalgaları epileptiklerde, saralılarda bolca rastlanan dalgalardır. Zaten nöroloji dilinde de, saniyede 3 frekanslı dalga diken kompleksi adıyla Petit Mal epilepsisi teşhisini koydurtur. Asabi kişilerde, gözü sinirden kararmış kişilerde, hatta bol bol negatif şeyler düşünen kişilerde bu iki dalga türünü çok rastlanır. Beyin dalgaları hakkında bilinen veriler henüz yeterli değildir. Ancak işin en enteresan bir tarafı Psikokinezi dediğimiz olaylar oluşurken, bunları oluşturan psişik süjelerin beyin dalgaları laboratuar olarak incelenmiş ve bu kişilerin bol miktarda Deta ve Telta yayınladıkları gözlemlenmiştir. Acaba bu dalgaların psikokinezi ile yakın bir alakası var mı ? gibi bir soru geliyor insanın aklına. Parapsikologların çoğu bu soruya evetle karşılık veriyor. Ancak kesin bir şey henüz ispatlanmış değil.

Gevşeme-Yoga-Meditasyon- Dua Beyni Alfa Ritmine Getirir Pozitif İyonları Almamızı Sağlar

  Dua, Meditasyon, Rölaksasyon, Gevşeme, Tha-Chi gibi uygulamalarla, beynimizi Alfa ritmine getiririz. Alfa ritmi Schumann Rezonansı ile ahenkli ve aynı seviyede titreşen bir ritmdir, hertz uygunluğu vardır. Alfa dalgaları: 8-13 Hz frekansında ritmik dalgalardır. 8-13 Hertz arasındaki Alfa dalgalarını yaymaya başlayan beynimiz, bedensel olarak da kaslarını gevşetmiş ve derin dinlenme haline geçmiş demektir. Titreşimleriniz yükselince doğal şifa gerçekleşir, evrensel enerjilerden daha fazla yararlanırsınız, hepimizin bir biomanyetik alanı vardır ve zaman zaman taşıdığı titreşimler düşer, beslenme, üzüntü, kaygı, düşük rezonanslı etkilere tabi olma gibi pekçok neden vardır. Nefes, yoga, meditasyon, rölaksasyon gibi uygulamalar biomanyetik alanının titreşimleri yükselerek, tıpkı alkali olmak gibi doğal iyileşme ve kendinizi iyi hissetme duygularının artmasına neden olur, doğal bir depresyon tedavisi sağlar çünkü beyin ihtiyacı olan serotonin maddesini alfa ritmi sayesinde daha fazla salgılar.

  Günümüz insanının karşılaştığı sorunlarla başetmesinin doğal yolları vardır. Nefes, yoga, meditasyon, tha-chi gibi uygulamaların daha ciddiye alınması gerektiği özel frekanslı bir dönemdeyiz… Manyetik alanların gücü arttıkça, bizim de burada bazı uygulamalar yapmamız gerekmektedir.

 Yayın Tarihi:29 Şubat 2016 

 

© Astroset 2003-2016