Metafizik / New Age

WWW.ASTROSET.COM

 

BİLİM KADİM BİLGELİK ve ASTROLOJİ iLE İLGİLENMEYE BAŞLIYOR !

Biomanyetik Alan/Perispri/Gezegensel Etkiler ve Astrolojiye İlahi Nizam ve Kainat Açısından bir  Bakış

  “Alemlerin ilk kısımlarında, ilk kaba hidrojen aşamasında ruhların henüz egemen olabildikleri varlıklar yoktur. Bu bakımdan da onlar hakkında zaten böyle bir organizasyon sistemi söz konusu olamaz, hatta bu ruhların toplulukları da düşünülemez.

  Burada asli tesirlerle kurulmuş, ruhların mekanik tekamüllerini sağlayan, insan aklının eremeyeceği bir yönetim sistemi vardır. İşte bu yönetim sistemi altında ruhlar, ilahi düzene göre belirlenmiş yollarda mekanik olarak sürüklenirler. Çok uzun süren ve ruhlar için pasif hallerde geçirilen bu tarzdaki uygulamalarla bu ilkel ruhlar varlık aşamasına doğru yavaş yavaş yükselirler.

  Varlık aşamasındaki bir bedende bir organizmadır. Bunun da kendisini oluşturan parçacıkları arasında organlaşmalar ve sistemleşmeler vardır. Bundan dolayı ona asli ilkenin maddeye ilişkin asal tesirleri yerine, etraftan ikincil tesirlerle birlikte tekamül değerleri dediğimiz asli ilkenin ruhlara ait güçleri gelir.

  Bu ikincil tesirler de elbette başıboş değildir. Daha doğrusu bunlar, VARLIKLARIN MANYETİK ALANLARIDIR. Bu ikincil tesirler, ruhların bireysel ve toplumsal tekamül ihtiyaçlarına göre Ünitenin tayin ve takdiri gereğince, doğrultularında en küçük bir sapma bile olmaksızın tam zamanında, gereği kadar ve ayarlı olarak hedeflerine ulaşırlar. Hiçbir zaman başlar boş olmayan bu tesirler kendileri için uygun görülüp belirlenmiş hedeflere bir sürü yönetim, denetim ve yardım mekanizmalarına tabi tutularak ulaştırılırlar.” (İlahi Nizam ve Kainat S:80)

  Max Planck der ki: “Gerçekte madde yoktur. Tüm madde kaynağını bir atomun parçacığının titreşimine neden olan ve bu küçük güneş sistemini bir arada tutan bir kuvvetten alır. Bu gücün arkasında bilinçli ve akıllı bir zihnin varlığını varsaymalıyız.”

  Enerji Beden-Perispri- Biomanyetik alan-Rezonans- Titreşim-Ses  konuları yeni çağın en temel konuları. ..

  İlahi Nizam ve Kainat adlı eserde defalarca değinilmiş. Enerji Beden, yalnızca partiküllerden yapılmış da değil. Kaotik bir sistem hiç değil. Başlı başına  ruh tarafından birleştirilmiş bir organizma. Bir ünite olarak hareket ediyor. Bir ünite olması dolayısıyla da, Enerji Beden, biyolojik alanların temeli olan kendi elektromanyetik alanını yaratıyor, ölümsüz. Biz fizik bedeni terk ettikten sonra madde evreninden tamamen çıkana kadar, bizimle birlikte. Bilim insanlarının, Biyolojik Plazma Beden-Gözle Görülmez Organizatör Kalıp-Matrix  adını verdiği bu süptil, eterik, ince beden; metafizikçiler tarafından ahiret inancının bilimsel bir temeli varsayılıyor. Fizik ve Enerji Bedenler arasında (atomik, moleküler ve plazmik seviyede) sıkı bir ilişki var. "Bir canlının enerjisi, fiziki hücrelerinden ve daha hareketli olan biyoplazmasından yapılır" diyor bilim insanları ve biyoplazmik bedeni aktive etmenin en pratik yolu, diyaframdan alınan nefes tekniklerini iyi bilmek. Nefes alırken, oksijenle birlikte bu plazmik maddede solunuyor ve enerji bedenin asıl yakıtını oluşturuyor.

  Biz, bütün kozmik tezahürata Biyolojik-Plazma Bedenimizle reaksiyonda bulunuyoruz. ‘Kozmos’dan gelen çeşitli enerjiler, etkiler, güneş patlamaları ya da güneş ve ay tutulmaları sırasında oluşan gezegensel enerjilerin insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde her çeşit biyolojik reaksiyonların tablolarını değiştirdiğini öne süren Dr. Inyushin diyor ki. "Bu patlamalar ve enerji transformasyonlarını hem gezegenin hem de evrenin tüm plazmik dengesini değiştirmektedir”.

  İnsanın doğum saatinde yer ve mekan da belirtilmek kaydıyla oluşmuş  bu enerji yol haritasının çıkarıp yolu daha aydınlık hale getirmeye ise kadim bilgelik okullarında astroloji adı verilirdi. Eski Mısır Menphis Tapınaklarında yetişen kadim bilgeliğe sahip astrologlar vardı. Ve o dönemde her çocuğun doğum haritası mutlaka çıkarılır ve yaşamında kendi kaderine uygun şekilde yol alması için destek verilirdi. Eskiler mi daha medeniydi yoksa biz mi sorusunu sorduran bir uygulama bu. Aborjinler de yenidoğan çocuklara hemen isim takmaz, o belli bir yaşa geldikten sonra kabilenin kahine kadınları bir yuvarlak daire oluşturur, çocuğu içine alır ve yaydığı titreşime uygun bir isim verirlerdi çünkü onlar ilkeldiler ama herşeyin enerjiden ve titreşimden ibaret olduğunu bilirlerdi.

  Astroloji aslında ruhsal bir bilimdir ve sadece gezegen etkileriyle ilgilenmez, fizikte görünmeyen bazı enerji sirkülasyonlarını da matematiksel hesaplarla bulmaya çalışır. Hele doğdunuz gün ve saatteki kesişmeyi ve sizi nelerin etkilediğini hangi potansiyelleri taşıdığınızı bulmak hiç zor değildir. Astrolojiye bilimsel bir açıdan yaklaşmayı amaçlayan rus bilim insanları ise bir çığır açacak gibi görünüyorlar.

  Metafizik açıdan ise  Evrensel Bilgelik yolunda ilerlerken, insan enerjilerin birbiriyle uyumlu bir şekilde çalışması kendi aralarında “Birleşik Enerji Alanını” oluşturur.  Bu adeta metafizik ve sanatsal bir ahenk, görünmeydende kozmik danstır.Tüm enerjilerin frekansları bu tip alanlarda birbiri içerisine geçer. Herşey birleşik enerji alanında bütünlenir. Bu alanı tanımak ve bu birleştirici etkiyi kullanmak yüksek frekanslarda titreşmeyi gerektirir. Tüm niyetler bu alanda oluşur ve oluşa doğru yol alır. Bu yolculukta bağlandığı diğer enerjilerle rezonansa  girer ve sürati artar veya sakin normal frekans hızında seyreder. Ama lazer etkisi yaratarak, tayin ettiği hedefe mutlaka ulaşır.

  Birleşik enerji alanı değişik frekanslarda pekçok enerjiyi barındırır ama anahtar sözcük uyumdur. Tüm bu farklı frekanslar birbirleriyle uyumla çalışır. Yükselen frekanslar ve oluşturulan olumlu-faydalı niyetlerle oluşa katkı üretilir. Birleşik Enerji Alanındakilerin ortak enerji döngüleri, frekansların daha da yükselmesine neden olur ve her an biraz daha o alana dahil olunulur. Birleşik Enerji Alanı sonsuz olasılıklar alanıdır. Niyetinize göre bir dizi oluşu tetikleyebilirsiniz. Işık İşçileri ağı böyle canlı ve pırıltılı bir ağdır.Birleşik Enerji Alanını kullanma pratikleri yapmayı öğrenirler.

  Kendi yaşamınızı da bu niyetlere uygun olarak her zaman yeniden yapılamanız olasıdır. O nedenle bir niyet oluştururken iyi düşünmek, kendimizi ölçüp, biçip, tartmak da gerekir. Ben bu yükü taşıyabilir miyim? Gerçekten istediğim bir ışık enerji ağına katılmak mı yoksa kendimi ispatlamak mı? Yaşamsal arzularımı yeterince tatmin ettim mi? Maddeye çekilim arzularım ne durumda? Para ile bağım ne? Para tüm ışık işçilerinin en büyük tuzağı çünkü tüm dünyasala kapıları açıyor ve insana güç katıyor, ama bizim bu yaşam planımızda gerekli olan ne? Güç kazanmak mı? Ya da Nasıl bir güç? Ruhsal anlamda güçlü olmak ne demek? Yaşamın özellikle bu konudaki çağrıları beni çağırdıklarında yine bu noktada durabilecek kadar güçlendim mi? Ya da onları bu kadar yok kabul etmem ne kadar doğru? Yaşamsal ihtiyaçlarımı gidermek için ne gibi aktivitelerde bulunuyorum? Yoksa oturduğum yerde hiçbir işim rast gitmiyor diye durmadan şikayet edip, çevre kirliliği mi oluşturuyorum? Gibi her insanın kendine sorması gereken temel doğru sorular vardır. Kişi niyetleriyle kendi frekans yolundaki frekans ağını, Birleşik Enerji Alanına uyumlandırmaya çalışır, bazıları uyar bazıları da uymaz ama uyanlarla yeni kapıların açılması son derece doğaldır.

  Kendimizi, yaşamı, dünyayı ve evreni sevelim, içindeki tüm varlıklarla onu kabul edelim, diğerleriyle uyumlu bir yaşam dileyelim, bunu yaratmayı seçelim… Tüm kalbimizle bu olumlu yaratıma katıldığımızda minik minik mucizlerin kapımızı çaldığına tanık olacağız…

  Mucizeye giden yolda, karmik temizlik gerektiren durumlarda da var, karma etkisi öyle kolay çözülmüyor, insan eski hayatından edindiği negatif alışkanlık kalıplarını değiştirmekte çok zorlanıyor. Bu tip durumlarda ise çeşitli uyandırıcı şok etkileriyle karşılaşmak kaçınılmaz oluyor. Şok sırasında, biyoplazmik enerjetik bedende meydana gelen elektriksel fırtına, bu bedenin bazı yerleşmiş yanlış kalıplarının matrixlerini, değiştirmeyi amaçlıyor. Genelde de, sizin daha önce uyguladığınız yanlış bir davranışın, ayna tutar gibi yansıması olay olarak tekrardan yaşatılıyor. Örneğin avlanmaktan zevk duyan, bundan hoşlanan bir insanın bu alışkanlıktan vazgeçmesi için arabasıyla bir hayvana feci şekilde çarpması ve onun nasıl acıyla can verdiğini gözlemlemesi, onun üzerinde unutulmaz bir izdüşüm yaratıyor veya küstahlık etmekte direnen ve bir düzen içinde çalışmayı iyi niyetlerine rağmen beceremeyen, birlikte çalışma düzenini sık sık altüst eden insanların, çalıştıkları işyerinin hiyerarşik düzen ilişkisini sürekli sıfırlamaya çalışma eğilimleri, daha sonra daha büyük engellere yol açağı için şok veren bir etkiyle kendisine  bir olay yaşatılarak gösteriliyor, diyelim aniden işten atılıyor, geçerli neden var mı? Olmayabilir. Çok basit bir neden kelebek kanadı etkisi yaratarak, diğer birikmiş enerjileri boşaltıyor ve içinden çıkılmaz sonuçlar oluşuyor. O kişiye başka insanları zamanında nasıl rahatsız etmiş olduğu; olaylar aracılığıyla gösterilerek, DNA’larına işleyecek bir bilgi alması sağlanıyor. Elbette bunlar, İlahi Nizam ve Kainat’ın S:73-74-75-76-77  inci sayfalarında belirttiği, Evrensel Yönetim-Organizasyonların ınTeknik Uygulamaları iyice anlaşıldıktan sonra daha anlaşılır hale gelir. Çünkü büyük bir orgnazisyon var devrede, sözle anlaşılacak bilgiler değil. Kısa yoldan ne malum deyip işinden çıkmak da mümkün…Özellikle S: 75’inci sayfanın defalarca ve  iyi okunması çok yararlı. Evrensel Yönetim Mekanizmalarının yani Ruhsal Rehberliklerin, olayları nasıl yönlendirdiğini hissetmeye çalışmak her insan için bir bilinç sıçraması yaratır. Tasavvufta Aynel-Yakin olarak adlandırılan bu şuur hali, bu derin Hakikat’i yürekte hissetmek ya da vizyonda, rüyette, rüyada görmek; farklı bir bilinç haline ulaşmak anlamına gelir.Kozmik Bilince doğru yürüyüşün ilk adımları bu sıçrama dediğimiz olaylar dizisi ile gerçekleşir.

  Spiritüalistler için, İlahi Nizam ve Kainat  yayına girdikten sonra farklı bir bir yolculuk başladı, önce anlaşılmadı, bazıları için bekleneni vermediği düşünüldü, ama derinine indikçe, ilk 90 sayfanın satır aralarında Evrensel Yönetim Organizasyonlarının işleyişinden ve Evren Bilim’den bilgiler verildiği farkedildi. Nice farklı bilinç halleri bizleri bekliyor, heyecanlı ve sevinçli bir yolculuk başladı. Ne mutlu bizlere…

  Kozmik Düzen içinde, İlahi Nizama uygun olarak enerjetik düzeyde güzel günler yaşanmaya başlandı henüz fiziğe tam manasıyla inmemiş olsa da biz de kendi payımıza düşen olumlu dilek, niyet ve yaratımlarla psişik gücümüzü ‘Büyük Hayır’ için kullanabilir, yaratımlarımızla bu güzelliği ve iyiliği çoğaltmayı seçebiliriz.

  Evrensel Bilgelik Yolunda, bizim yaratımlarımız da önemlidir. Bunun bilincinde olarak güzel ve uyumlu oluşlar için niyetlerimizi oluşturmamızda yarar vardır. Elimizde tıpkı çocuk masallarındaki gibi sihirli bir değnek olduğunu düşünelim ve sihirli değnekle neler yaratmak isteyeceğimizin bize kaldığını hayal edelim… Evrenin iyilik gücüne konsantre olma bu noktada yine karşımıza çıkar, iyi düşünerek Bütün’ün ve bizim kendimizin hayrına olacak yaratımların niyetlerini oluşturmayı  ve daha da önemlisi kendi yaşam planımızı gerçekleştirmeyi dileyebiliriz ki, dileklerin en büyüğü de budur. Kendi yaşam planımızı biz ona doğum haritası diyoruz, gerçekleştiremiyorsak ruhsal alemde iken verdiğimiz sözleri burada tutamıyorsak kendi yolumuzu uzatmaktan başka ne yapıyor olabiliriz ki…

www.astroset.com

 Yayın Tarihi:07 Haziran 2015 

 

© Astroset 2003-2015