Oxford
Üniversitesi’nden Joseph Silk ve ekibi, uzayın altı boyutlu
olduğuna dair kanıt bulduğunu açıkladı.
Evrenin
altı boyutlu olduğunu ileri süren astrofizikçi Joseph Silk ve
arkadaşları bilim adamları ekstra boyutun karanlık maddenin
muğlak davranışıyla ilgili olduğunu
öne sürüyorlar.
Bu gizemli madde görülemiyorsa da galaksilerdeki varlığı
görülebilir yıldızlara yansıyan kütle çekim kuvvetiyle
saptanabilmekte.
Silk ve ekibi, karanlık maddenin küçük ve büyük galaksilerde
farklı davrandığını gözlemlemişler. Karanlık madde, küçük
galaksilerde kendi içine çekilmiş gibi görülmekte, ama büyük
galaksilerde durum farklı.
Birbirini kuvvetli bir
şekilde etkileyen karanlık maddeler, karanlık malzemelerle
daha büyük çekirdekler üretiyorlar, deniyor. (
www.nature.com
02.09.2005)
Fazladan üç boyutun bir
açıklaması, kütle çekim kuvvetinin bir nanometrelik aralıklı
etkisine alışık olmamızla ilgili. Bilim adamları bu tür
astronomik gözlemlerin ekstra boyutlar için olası ilk kanıtlar
olabileceğini düşünüyorlar. Silk ve ekibinin açıklamaya çalıştığı ekstra boyutlar, bir
nanometre kadar "büyük". Bu, evrenin üç
yönde sadece bir nanometre daha büyük olduğu anlamına
gelmekte.
Çekim gücünün bu kuvveti Isaac
Newton’un küçük mesafelere dayanan yasasıyla örtüşmemekte. Bu
yasa hiçbir zaman deneysel olarak kontrol edilmemiştir.
Sonuçta hiç kimse kütle çekiminin bir milimetrenin yüzde biri
mesafede ne şekilde davrandığını ölçmedi.
Silk, kütle çekimindeki bu değişimin, karanlık maddenin farklı
galaksilerde farklı davranmasıyla ilgili olabileceğini
düşünmekte.
Bilim
adamları artık görülemeyen gizemli bir maddeden söz
ediyorlar. Gizemli madde
görülemiyorsa da galaksilerdeki varlığı görülebilir diyorlar.
Bu tanımlama
ne
ilginçtir ki yüzlerce yıl önce yaşamış ve çok çeşitli
kültürlere damgasını vurmuş mistiklerin tanımlamalarına da çok
benziyor. Kadim öğretileri sunan
mistikler, maddenin yapısı ve özü hakkında bugün yeni fiziğin
ortaya koyduğu gerçeklere son derece yakın tanımlamalarda
bulunmuşlardır. Bu bir tesadüf olabilir mi? Örneğin, Çin
bilgeleri evrenin "Chi"
denilen gaz veya eterden oluştuğunu söyler.
"Chi", uzayda
hareket eden, yoğunlaşınca madde olan hayati enerjidir.
Hinduizm'de Brahman, Budizm'de dharmakaya
sözcükleri aynı anlama gelir. Bu enerjinin hem ruhsal hem de
maddesel özellikte olduğu kabul edilir.
Sırrı henüz bir türlü çözülemeyen bu karanlık madde, binlerce
yıldır tüm ezoterik kültürlerin bize anlatmaya çalıştığı
eterik maddenin aslı mı? Yoksa her
şeyin içinden çıkıp varolduğu
gözle göremediğimiz için karanlık
madde adını verdiğimiz kozmik bir plazma ya da kozmik bir
çorba mı?
Tüm bu
sorulara bilim en kısa zamanda yanıt bulacak gibi gözüküyor.
Öyleyse şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, evren sadece 6
boyutlu olamaz. O iç içe geçmiş görünen ve görünmeyen pek çok
boyuttan oluşmuş kozmik bir düzen, olağanüstü büyüleyici bir
yapı. Sırlarını kolay kolay
kimseye vermiyor, ancak büyük inisiyeler
ya da büyük mistikler; ilhamla, sezgiyle bu bilgileri bize
aktarıyorlar…
Tıpkı bir buzdağı
gibi görünmeyen bölüm çok daha derinlerde, çok daha büyük
sırları saklıyor. |