Metafor / Kuantum Evren

WWW.ASTROSET.COM

BÜTÜNE KATILMAK ve ANLAM YARATMAK

Yaşamımızda anlam yaratmak bir anlam için yaşamak hepimizin temel ihtiyacı ! …

Pekçok insan için anlam para kazanmak, mal biriktirmek, şan-şöhret  ve sadece dünyasal hazlar yaşamak iken bazıları için de anlam daha insancıl ve ruhsal şeylerdir. Anlamı bir inci gibi daha derinde arayanların kendileri gibi düşünenlerle görünmeyen bir hat yaratarak, bir zincirin halkası olduklarını hissetmeleri onlara  rahatlık, güven, huzur duygusu vererek  burada yalnız olmadıklarını hissettirecektir . 

 İyiliğin gücü adına bu gezegende bulunmak için bir anlam hissetmeye başlamanız sizin için de  kaçınılmaz bir hale geldiyse, diğer insanlar için hissettiğiniz olumlu duygu ve düşüncelerin hem size hem onlara hem gezegene çok iyi geldiğini unutmayın, bu yeterince anlamlıdır !

Bir süre sonra benzerleriniz gelir ve sizi bulurlar. ya da gider siz onları bulursunuz ama sonuç değişmez, hergün yaşamın anlamını yeniden yaratanlarla birlikte olmak için atılacak tek bir adım vardır aslında, o adımın adı da Niyettir ...

  Dünyadaki tüm insanların tek bir atomu oluşturduğunu varsayarsak hepimiz bir parçacık gibi bütünü oluşturmakta, bütünü ilgilendiren süreçlere farkında olalım veya olmayalım katkıda bulunmaktayız. Birlikte aynı ortamı paylaşmamız bir tesadüf değildir. Biz ruh varlıkları olarak tekamül edebilmek için, şuur olarak bu küreye enkarne olmuş bulunmaktayız. Uyum sağlayabildiğimiz bu ortamda gelişmek ve maddeyi geliştirmek daha doğrusu ruhsallaştırmak için varız. Gezegenimizin titreşimlerini yükseltmek, pozitifleştirmek ve gezegen enerjilerini ruhsallaştırmak bizim asli vazifemizdir…

  Düşüncelerin Önemi
  Kuantum fiziğine göre değil eylemlerimizden düşüncelerimizden bile sorumluyuz yani bireysel gelişimimize gereken önemi vermek hem bize, hem gezegenimize yararlı olacaktır. Bir kişiden de ne olur ki dememek gerek…

  “İnsanların gelişim basamaklarını çıkarlarken dikkat etmeleri gereken çok önemli bir noktadır düşünceler… Düşüncelerimizin sadece bize ait olduklarını zannetmek bir yanılgıdır aslında.

  Evet düşüncelerimizden sorumluyuz hepimiz. Yaşadığımız evrende tüm varlıklar görünmez iplerle birbirlerine bağlıdırlar. Kime ne zararım var ki yalnızca düşünüyorum dememek gerekir. Düşünce enerjidir ve yaydığımız bu enerjiler kollektif şuura etki etmektedir. Yaydığımız pozitif ya da negatif düşünceler tahmin dahi edemeyeceğimiz bir şekilde her bireyi ve her ortamı etkilemektedirler.

  Gelişim yolundaki insanın hedefi de olabildiğince pozitif yayınları arttırarak negatif olanları azaltmak olmalıdır ki, negatif yayınlar yaparak ortak şuura kirli enerjileri bırakıp gitmeyelim!... Bu biriken kirli alanların hepimizin tepesine çökeceğini unutmayalım.  İnsanlara karşı beslediğimiz yargılar, zihnimizde yaptığımız dedikodular, bencilliklerimiz, anlayışsızlıklarımız, alınganlıklarımız, kabuklarımız bizi özümüzden uzaklaştıran negatif yayınlardır.

  Düşüncelerimizi pozitif yönde arttırmak hem kendi gelişimimiz hem de insanlığın gelişimi için çok önemli bir adımdır.”

  Düşünceler ve Eylemler
 
Zihindeki düşünceler iletken ve akışkandır, o nedenle birimizden bir diğerimize geçmesi çok kolaydır. Güçlü ileticiler ve güçlü alıcı olan insanlarla bu iş daha da kolaylaşır. Aslında bu iletkenlik her şeyin içinde, evrenin kendisinde vardır. Öyle ki küçücük atom parçacıkları bile iletkendir, enerjinin kendisinde bu geçirgenlik vardır. Ve her şey bir enerjidir. O yüzden her şey arasında birbirine iletilen sinyaller, mesajlar gidip gidip gelir. Kimisi düşük, kimisi yüksektir ama mutlaka bir bağlantı vardır. Bu bağlantılar düzgün ve Evrensel Amaçlar için kullanılırsa hepimize yarar sağlar. Aksi takdirde tehlikeli sonuçlar doğabilir. O nedenle kötü ve olumsuz düşünceler herkesin zararına olacaktır. Negatif düşünmekten uzak durmamız kendi yararımızadır.

Düşüncelerimizden sorumluyuz!...

  Metafor bölümünde tüm yazılıp çizilenlerden sonra yaydığımız düşüncelerin ortak alanı etkiliyor olduğu kuantum fiziğine göre de kesin… Bütünsel şuuru yukarı çekmek insanoğlunun ana hedefi ise bu yükseliş aynı zamanda insanlığın gelişimi demek olacaktır. O nedenle eğer dilersek bütünsel aklın, bütünsel şuurun içine iyi şeyler bırakabiliriz yeterince kötü var zaten!...

  Bizim gelişimimiz, bir başkasının gelişimi demektir, bulduğunuz ve keşfettiğimiz her şeyi o ortak alan içine, bir tür bilgi-veri bankasına gönderiyoruz. Yaşam karşısında Duruş bu nedenle önemlidir. Biz bir irade ile bir evrensel yasayı uygulamaya koyduğumuzda, bir duruş sergilediğimizde, o duruşu gerçekten yaşadığımızda, o ortak alana gönderdiğimiz sinyallerde bu yönde olacaktır. Evrensel yasaları uygulama esası, atomaltı parçacık düzeyinde de bu nedenle büyük önem taşıyor!...

  İnsan bir düşünce üretiyor. Ve bu düşünceyi hem kendine hem çevresine yayıyor. Eğer ürettiği düşünceler pozitif ise (yani olumlu, uyumlu, esnek, evrenle paralel) öncelikle kendi bedeni, zihni ve ruhu üzerinde faydalar görüyor. Evrenle uyumlu olmanın getirdiği faydalara açık oluyor. Gerek bedensel, gerek zihinsel hastalıklardan korunuyor, enerji kitlenmeleri, ana enerji giriş çıkışlarının kapanmaması gibi yararlar elde ediyor. Ve aynı zamanda bu olumlu duruşu ile bütüne değdiğinden o alana da olumlu etkiler taşıyor. Ama bu her dilediği oluyor anlamında anlaşılmamalı… Sadece olumlu etkilerin bir taşıyıcısı oluyor ve elbette doğal faydaları ile karşılaşıyor.

  Her olumlu sandığımız düşüncenin bazı metodlarla üretilip, bize getiri sağlaması için oraya buraya gönderilmesi her zaman sandığımız sonuçları getirmeyebilir, aksine her şey daha karmakarışık hale de gelebilir.

 Tam tersini ele alır isek; devamlı negatif düşünce üreten biri de yine öncelikle kendine zarar veriyor. O da evrenle uyumsuzluğun tüm zararlarından faydalanıyor. Ve bu duruşu ile ortak alana da negatif etkiler bırakıyor. Ancak her ürettiği negatif düşünce ya da dilekte karşılığını bulacak diye bir şey de yok. İyi ya da kötü her dilek gerçekleşmez çünkü evrensel bir plan ve program vardır ve birey iradeleriyle sanıldığı kadar kolay şekilde bu ana programların dışına çıkılamıyor!...

  Ancak insan pozitif ya da negatif düşünceleri hem kendine hem de ortak alana yayıyor. Ve olumsuz yayınlar elbette bir kirlilik, ağırlık oluşturur. Bu nedenle olumsuz düşüncelerin öncelikle zararı kendimizedir ama ortak alana değiyor oluşumuzdan ötürü diğerlerine de zararlıdır. Aynı ortak alan kullanılmaktadır ve ortak alanı temiz tutmak çabası bir sorumluluktur elbette…

  Gerçekten hayırlı olanla olmayanı ayırmak Bütündeki Bilgiye değme meselesidir. Yoksa her isteğimiz gerçekleşmeli ya da gerçekleşmemeli midir? Bunun yanıtını tam olarak kim verebilir ki, bilmek mümkün değil, bizim  şu anda bu bilgiye vakıf olmayışımız da, gezegenin haline şöyle bir bakınca  anlaşılır bir durum aslında...

  Yaşadığımız olaylarla ilgili her şeyi mümkün olduğunca tarafsız değerlendirmeye, kişisel fikir, düşünce ve yargılarla olayın anlamını bozmamaya çalışmak ve objektif kalma çabası içinde olmak elimizdeki en değerli anahtarlar. Evrenin doğruları, bizimkinden oldukça farklı olabilir, hep araştırmak, havayı koklamak, içimizin gerçek sesini dinlemeye çalışmak, bir şey ters geliyorsa onu devamlı irdelemek, sorup, öğrenmeye çalışmak, yaşamın gizemlerine ve zorluklarına karşı alınabilecek en güzel tedbirler… O nedenle yeni çağ bize diyor ki:

  “Bütünün faydası açısından bireylerin önce kendi gelişimlerini tamamlamaları gerekmektedir. Böylece daha doğru enerjiler kullanabileceklerdir.”

  Biz Kavramı ve Anlam Yaratmak
 
Spiritüel öğretilere göre, maddi sistemlere enkarne olmanın (bedenlenmenin) nedenleri arasında birinci sırayı insanların çeşitli eprövlerle(sınavlarla), sınayıcı etkilerle veya olaylarla, çok çeşitli duygu halleriyle karşılaşmaları alır. Daha sonra devam eden yaşam serüveni içinde sorunlarla, ıstıraplarla, sevinçlerle, mutluluklarla, coşkularla yani hergün karşılaştığımız türden günlük yaşam adını verdiğimiz olaylara verilen yanıtlarla, yeni bir anlayışı geliştirilir, böylelikle bu gelişim; şuur alanlarının kapsamını yükseltme ve uygulama alanlarını aşkınlaştırma deneyimini oluşturur. Bu deneyimlerden elde edilen sonuçlar da tekamülün anahtarıdır. Anahtar bilgeliğe giden yolun kapısını açar. Bütün bu uğraşların ve çalışmaların ardında, yani görünenin ardındaki görünmeyende; gelişme ve çevresindeki kişilerin, maddenin gelişmesine hizmet etme anlayışı vardır.

  Dağ başında yaşayan kişi de tekamül etmektedir ama topluluk halinde yaşayan kişilerin gelişmesi daha hızlı olmaktadır. Milenyumun bize yönlendirmiş olduğu kozmik enerjiyi doğru değerlendirmek istiyorsak ben duygusundan vazgeçip her işimizi mümkün olduğu kadar "BİZ" kavramı içinde sonuçlandırmaya çalışmalı, pozitif katılımlarımızla gezegenin titreşim seviyesini yükselttiğimizi, enerjilerini incelttiğimizi unutmamalıyız. O halde hepimiz birbirimize ihtiyaç duymaktayız ve Bir’e hizmet etmekteyiz. Nasıl ki alanından yalıtılmış maddesel parçacıklarının hiçbir kıymeti yoksa bizlerin de tek başımıza fazla bir değerimiz yoktur. Önemli olan birbirimizle bilgi, veri, sevgi ve enerji alış-verişinde bulunmak ve bütünsel gelişmeye hizmet etmek, yani kısacası birlikte ANLAMI yaratmaktır.
  Kuantum fiziğinde anlamı yaratmak konusunda ulaşılacak daha pek çok açılım vardır. Günümüzün en önemli konularından biri de fizikle-metafizik arasında gerçek köprüler kurmaktır. Fizikle-metafizik arasındaki köprüleri kurmak konusunda kuantum fiziğinin temellendirici ve yapı taşlarını oluşturucu etkilerinden, her geçen gün daha fazla yararlanacağımızdan emin olabilirsiniz…

Yayın Tarihi: 06.Kasım.2008

 

© Astroset 2004-2010