Nea Diyor ki!

WWW.ASTROSET.COM

Bilgiyi Bölmek

  Yaşamı tek bir noktadan, tek bir açıdan değerlendirmeye kalkmak, ona karşı yapılmış en insafsız yaklaşım olurdu belki de. Çünkü onun içinde o kadar çok yaşam biçimi ve oluşum var ki... Nice biçimle, nice renkle kuşatılmış çok büyük bir zenginlik o. Öyle ki, sonsuzlukla eş...
  Biz çoğu zaman sadece tek bir gerçeklik noktası üzerinden değerlendiriyoruz onu. Yani, kendi gerçeklik noktamızdan... Çeşitlilikten yoksun, zenginliklerden habersiz, olanlara karşı adeta kör gibi.
  İçinde bulunmakta olduğumuz gerçeklik noktamız, her yerimizi çepeçevre sardığında, o andaki algılama şeklimizle, kendi gerçeklik noktamızın bütün evrenin durduğu nokta olduğunu sanırız.

  Ama değildir. Ne doğrularımız evrensel doğrulardır, ne görebildiğimiz evrenin tümüdür, nede anlayabildiğimiz bütünün kendisidir.
  Bulunduğumuz yer belki bizim o anki gerçeklik noktamızı ya da algılama biçimimizi yansıtıyor olabilir. Ama ne varacağımız son noktadır ne de bu evrenin durduğu yerdir. Çünkü yaşam, gelişmek ve değişmek üzerine kuruludur. Ve böyle büyük bir zenginliği daracık alanların içine sıkıştırmak mümkün değildir. Yaşanan şeyler hep bir şeyi tamamlamak, geliştirmek içindir. Yani olmakta olan, icap edendir. Rast gele değildir. Bunu görememek sadece bir bilgi eksikliğinin neticesidir.

  Bilgi eksik olunca, bütün görülemez. Bütün görülemezse, küçük parçalar değerlendirilir. Ve küçük parçalar tek başına ele alındığında gerçekten manasız olabilirler. Oysaki onların bütün içindeki kıymeti veyahut faydası sanılandan çok daha büyüktür. O yüzden resmin bütünü önemlidir, parçaları değil.
  Bütünü görebilmek önemlidir. Çünkü bilgi onun içinde saklıdır. Parçalarda değil. Parçalarda ancak bilginin de parçaları bulunur. Yani eksik değerlendirmeye neden olur. Bilgi parçalara bölünebilir mi? Bölünse ne kadarı anlaşılır? Ya da anlaşılanın ne kadarı doğru anlaşılır?

  Yaşamı parçalara bölmek, o büyük bütünü dar alanlara sıkıştırmaya çalışmak ve evrenin sadece bizim görebildiğimiz kadar olduğunu zannetmek; bilgiyi de parçalarına bölmek demektir.
  Bütünün içindeki faydaları, parçalar içinde bulamayız. Bakışımızı değiştirerek, zihnimizin odak noktasını, detaydan çekip evrensel Bütün’e yönlendirmek gereklidir. Ve o evrensel bütünün bize sunmakta olduğu bilgiyi asıl haliyle anlamaya çalışmalıdır.
  O zaman yaşamın bize ne anlatmak istediğini, yaşadığımız kaçınılmaz olayların gerçek dilini çözmek daha kolay olacaktır.

 

© Astroset 2004-2010