Çoğu zaman
düşüncelerimizi kontrol edemeyiz. Yani; neyi, neden, nasıl
düşündüğümüzün farkına bile varamayız. Ve düşünceler zihnimizden
olumlu-olumsuz öylece akıp giderken, zaman da geçip gider. Dağınık,
sisli, bulanık pek çok düşünceyle beraber... Ve gerçek bir
bilinç halinden uzak, çoğu otomatik, pek çok yaşam biçimi çıkar ortaya.
Verilmesi gerektiği için verilen kararlar, başkaları öyle diyor diye
atılan adımlar, herkes yapıyor diye yapılan işler...
Kendimiz için gerçek
doğrunun,
“gerçek ihtiyacımızın”
ne olduğunu bilmeden öylece sürüklenip
gideriz. İçimizde bir yerlerde hissettiğimiz mutsuzluğun nedeni de budur
çoğu zaman. Gerçek ihtiyaçlarımızdan uzaklaşıyor olmak... Farkındalık bu
yüzden önemli bir konudur. Çünkü neyi, ne için yaptığını bilmek
demektir. Gerçek ihtiyaçlarına yönelip, onları aramak demektir. Gerçek
bir uyanıklık halidir.
Elbette ki, bu
farkındalık haline doğru yolculuğumuz sürerken, yaşadığımız her şey
bizler için birer deneyimdir. Bize bir şeyler öğretir ve bir zenginlik,
çeşitlilik katar. Ve her an, oraya doğru bizi biraz daha yaklaştırır.
Bu yüzden de
yaşanmış veya yaşanacak hiçbir şey boşa gitmez. Hatalarımız zaman
kaybetmek değil, sadece sonsuz bir zaman dilimi içinde kendimizi
yapmaktır. Kendimizi inşa etmektir. Yaşadıklarımız,
deneyimlerimiz çoğaldıkça farkındalığımız artacak; farkındalığımız
arttıkça da, gerçek ihtiyaçlarımızı anlamak ve görmek kolaylaşacaktır.
Böylece maddenin kendi cazibesiyle durmadan oluşturmakta olduğu
girdaplara çekilmek yerine, bunun üzerinden gelebilmek için uyanık olma
halini devamlı ayakta tutma çabamız artacaktır. Bu bir öğrenme
sürecidir. Ama oraya doğru
ilerlerken, düşüncelerimizin önemini fark etmemiz gerekiyor. Çünkü
olumlu-olumsuz, sebepli-sebepsiz zihnimizden geçen şeyler farkında
olmasak da bize etki ediyor. Düşüncelerimiz sözlerimizi,
davranışlarımızı kontrol ediyor, yaşamımızı yönlendiriyor. Hem de çoğu
zaman neyi, neden yaptığımızı bile fark edemeyerek. Ya da zihnin
bilinmez boşlukları içinde kaybolarak.
Konsantrasyon bu
yüzden çok önemli. Çünkü zihinsel bir çalışma ve bir odaklanma meselesi.
Bu sayede düşüncelerimizi netleştirebilir, lüzumsuz olanları
uzaklaştırabiliriz.
“Gerçekte ihtiyacımız”
olanları daha iyi görmeye
çalışabiliriz. Odaklanma noktamızı
değiştirerek, derinleşebiliriz. O zaman evrenle alışverişimiz artacak ve
onunla daha fazla bağlantı içinde olacağız. Ve çok daha fazla şey
göreceğiz.
Düşüncelerimiz
üzerinde hakimiyetimiz artıkça, her seferinde yeni bir şeyler
öğreneceğiz, keşfedeceğiz; gerçek bir uyanıklık ve farkındalık
haline doğru adım adım ilerleyeceğiz.
|