Metafizik / New Age

WWW.ASTROSET.COM

 

PSİŞİK YETENEKLERİMİZ ve SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜ

  Tüm duyguların ve bilgilerin olumlu kanallardan akacağı yeni bir yaşam tarzına kavuşmak hepimizin hakkıdır. Yaşanır hâle getirilen bilgi, kullanım alanında yepyeni oluşumların meydana gelmesini sağlar.
  Yaşanmayan, kullanım alanına sokulmayan bilgi, insanın gelişimine doğrudan katkısı olmayan bilgidir. Bazen hepimiz, bizi sadece maddî yaşamla sınırlayan beş duyumuzun dışına taştığımızı fark ederiz. Telefon çalar, kimin aradığını bilirsiniz, o gün ısrarla anımsadığınız eski arkadaşınıza yolda rastlarsınız. İlk kez karşılaştığınız bir yabancının, hayatınızda önemli bir yere sahip olacağını algılarsınız. Yakınlarınızla ilgili çeşitli haberci rüyalar görür, hatta onların geleceklerine ait sezgilerin sahibi olabilirsiniz. Bütün bunlar sizin duyular dışı algılama (DDA) yeteneğinizin olduğunu gösterir. Hepimizin değişik bir şuur hâline açılan çeşitli pencereleri vardır. Şuurumuzu, şimdiki farkındalığımızın ötelerine genişletme gücü, tüm varlıkların içinde saklı şekilde mevcuttur. Bu güce “Psişik Yetenek” ya da “Ruhsal Güç” adını veriyoruz.

  Ruhsal Gücümüz hemen hemen her gün bizi sınırlayan beş duyumuzun dışına taşmamıza neden olur ama “neden ve nasıl” sorularına yeterli cevap veremediğimiz için bu potansiyel güç de, gizli bir hazine gibi varlığımızın derinliklerinde saklı kalır. Ve yaşamda uygulama alanı bulamaz

  RUHSAL GÜÇLERİMİZİ  GÜNLÜK YAŞAMDA  KULLANABİLİRİZ
 
Dünya yaşamı hepimize sunulmuş çok büyük bir armağan ve kendimizi geliştirmek için kullanılacak imkânlar dizisidir. Ruhsal Güçlerin, ilham ve önsezilerin bize sağladığı en büyük fayda, yaşamı sadece biyolojik bir varoluş biçiminden kurtarmaktır. Her şeyin ardında asıl sebebi saklıdır. Görünenin ardındaki görünmeyeni görünür kılmak ve onun nimetlerinden yararlanmak bizim doğuştan hakkımızdır.

  Günümüzün modern insanı, yaşamın her alanında kendini aşmak ve duyular dışı algılama gücünü geliştirmek ihtiyacı içindedir. Ruhsal Güçler kullanım alanına sokuldukça, genişleyen algılar ve yeni olaylara egemen olma gücünün artması, yaşamı daha canlı, daha heyecan verici ve daha aktif bir hâle getirir. Kendimizin ve başkalarının yaşamını zenginleştiren, duyular dışı algılamalarımız ve yeteneklerimiz geliştikçe her konuda, her bakımdan yeni bir şuur, uyanıklık ve farkındalık hâli elde edilir. Ve bu yepyeni görüş açısından, yeniden yorumlanan ve algılanan gündelik yaşamımız da bizim için yeni heyecan verici olaylar, insanlar ve karşılaşmalarla dolar.

  Gerçek bilgi, yaşamımızdaki bazı karşılaşmaların (coincidences), rastlantı gibi gözüken olayların farkına varıldığında ortaya çıkar. Ansızın birine rastlarız, gözlerimiz ısrarla biriyle karşılaşır, ya da bir yazı okuruz, yeni bir yere gideriz. Ve bir süre yepyeni olaylar dizisiyle karşılaşırız. İşte bütün bu oluşların ve karşılaşmaların farkına varabilmek için sezgi gücümüzün artmış olması ve âdeta kulağımıza yeni bir bilgiyle karşılaşmakta olduğumuzu fısıldaması gereklidir. Aksi takdirde Seçme Özgürlüğümüz açısından yepyeni bilgilerin alınması, çok daha verimli olayların yaşanması, arzu, istek ve ihtiyaçlarımızın karşılanması için her zamankinden daha iyi sonuçlar elde edilebilecek bazı imkânları görmemiş, yanından geçip gidivermiş oluruz.
  Doğru, sağlıklı ve verimli bir biçimde kullanılan ruhsal güçler, yaşam plânımızla ilgili bazı temel arzu ve isteklerimizin karşılanması için gereken gücü, enerjiyi ve olaylar dizisini de manyetik olarak cezp edecek, kendine çekecektir.

  Seçim bizim bu güçleri insanlara baskı yapmak, onları kullanmak bir tür enerji vampirliği  ile enerjilerini çekmek için kullanmak da mümkündür ama yasaların işleyiş prensipler; olumlu olumsuz her eylemin bize geri döneceğini söyler. Yaşamımıza olumlu ya da olumsuz güçleri çekmenin sorumluluğu ise sadece bize aittir. Çünkü iyisi ile kötüsü ile bu yaşam bizim… Karma Yasası der ki:   “Ne ekersek onu biçeriz.” 

 
 

© Astroset 2004-2010