Düşüncelerimizin fizik plânda formüle
edilmesi, psişik plânda inanç ve güven, sözel plânda telkin, hitabet
sanatı ve mantık gücü olarak gerçekleşir.
Düşüncenin gücü
sınırsızdır. Düşünce gücünün doğumsuz ve
ölümsüz olan evrensel enerjinin bir dokuması gibi Bütün’e iştirak
edebilmesi ve sahibine pozitif sonuçlar getirebilmesi bu düşüncelerin,
güven, doğruluk, sadakat, merhamet, sevgi ve şefkat dolu titreşimlerle
uyum içinde olmasına bağlıdır. Örneğin, çok sevilen bir kimseye doğru
yöneltilmiş olan sevgi ve esirgeme arzusu dolu bir düşünce, o kimseye
yönelip onun aurasında koruyucu kalkan
misali bir form meydana getirmektedir. Bu
koruma işlemi tam anlamıyla şuurlu ve iradî bir şekilde olmasa da
düşünce şeklini yaratan itici güce, impulsa
bağlı olarak yarı otomatik şekilde faaliyetini sürdürür. Böylece sevgi
düşüncesi gönderilen kişinin aurasında
iyileştirici akımları etkileri güçlendirmekte, var olabilecek zararlı
akımlarıysa zayıflatmaktadır.
Bizler, olumlu ve pozitif
düşüncelerimizle, sevdiklerimizin yanı başlarına gerçek koruyucu
melekler yerleştirmiş oluruz. Bu yolla uzaklardaki yavrusu için dua
eden nice anne evlâtlarının çevresine aşılmaz barikatlar inşa
etmişler, dualarının koruyuculuk-esirgeyicilik açısından
gerçekleşmesini sağlamışlardır.
DÜŞÜNCENİN TAŞIDIĞI YARATICI GÜCÜ KULLANMAK
Tüm evren düşüncenin
yaratılışından başka bir şey değildir. Bizler evreni temaşa eden
şuurun bir parçasıyız. Düşüncelerin üretilmesine ve
formülleştirilmesine neden olan zihnimiz evrenin oluşumuna yol açan
evrensel düşüncenin bir bölümüdür. Bu da herkesin, düşüncenin yaratıcı
gücünün bir cüzüne sahip olduğu anlamına gelir ki düşüncenin
formülleştirilmesinde psişik ve sözel ifade şeklinde tezahür eder. Düşüncenin
formülleştirilmesindeki psişik ifade şöyle izah edilebilir: Her alanda
negatif türden zihinsel tasarımlarımızda negatif olaylara, pozitif
türden tasarımlarımız da pozitif olaylara hayat vermektedir.
Kişinin düşündüğü, hayal ettiği,
umduğu, şüphe ettiği veya tasarladığı her şey, tahakkuk ettirici bir
güce sahip olduğu, her düşünce bir realiteye tohum sağladığı için,
güven ve inanç dolu, iyimser, pozitif düşünceler üretmeye, karamsar ve
kötümser olmamaya özen göstermeliyiz. İyilik, neşe ve güven dolu
olumlu düşünceler, sözel ifade olarak telkinle, iyi bir hitabet
sanatıyla başka insanları da olumlu düşünmeye; aklı, mantığı, vicdanı
bir arada kullanmaya teşvik ettirecek güce
sahiptir. Olumlu düşünceler, olumlu eylemlerin ortaya çıkmasına neden
olurken, kişinin kendisini dayanıksız veya hastalanma rizikosu
altındaymış gibi düşünmesiyse psikosomatik yankılanma yoluyla
bedeninde elverişsiz bir alanın oluşmasına neden olur. Düşüncenin bu
yaratıcı gücünü şuurlu olarak kullanmak, onun kudretini ve etkisini
hissedilir ölçüde arttırmak, ruhsal şifacılığın da
temelidir. Düşüncenin aktif ve etkili yaratıcı gücünü inkâr etmek
mümkün değildir. Ama unutulmamalıdır ki, kaçınılmaz şekilde insanın
gücü yine kendi şuur alanının gücü oranındadır ve belli sınırlar
içinde bir etkileme alanına sahiptir.
İnsan kozmik yasaların işleyişini,
zihninde oluşturduğu kişisel tasarımları vasıtasıyla değiştiremez.
Kişinin zihni, evrene hayat vermiş ve vermekte olan kozmik zihnin,
evrensel düşüncenin bir parçasıdır. İşte bu yüzden de kozmik zihnin
bütünü tarafından tasarımlanmış olan şeyi değiştirememektedir. Düşüncelerimiz, daima var olan, her şeyi kaplayan ölümsüz evrensel
enerjinin bir parçasıdır. Evren, etkileşim hâlindeki dalgalardan
oluşmuş bir sistem, en küçük bir düzensizliğin etkisinin tüm alan
içinde yayıldığı bir denizdir. Bu kozmik denizi, yeni fizik bilimleri
şöyle tanımlıyor: Evrenin Temel dokusu, madde, düşünce, fizik
ya da psişe
gibi farklı ve bağımsız gerçeklere ayrılamaz. Yeni fiziğin de ele aldığı gibi
new kozmolojilerdeki gerçekçi yorumlara
göre evreni oluşturan bir tür deniz vardır ve bu da henüz mahiyetini
tam olarak tanımlayamadığımız evrensel enerjidir.
Evrensel enerji, sonsuz mükemmel
ve mutlak olan Enerjinin bir başka adıdır. Bu enerji, evrenin kudreti,
her şeyi içine alan Tanrı gücünün kaynağıdır. İşte düşüncelerimiz yaratıcı
güçlerini ve etki yapabilme kudretlerini bu sonsuz güçten
almaktadırlar.
|