Evrende
ve dünyamızda oluşmakta olan her fizik olayın ve oluşumun ardında onu
üstten kavrayan daha kapsamlı bir yasa olduğu gibi, her olay ve fenomen
de özde “Varlıksal
İlkelere” ve yasalara bağlıdır.
Temellerinde daima şuurlu ve amaçlı sebepler yatar. Tüm evreni ilke ve
yasalar çevrelemiştir. Evrendeki muhteşem uyum ve düzen, bu ilkeler
sürdüğü için geçerliliğini sürdürebilmektedir.
Ruh
Varlığı İlke Varlığı’dır. Evrendeki sonsuzluğa doğru yayılışını ve
şuurluluğunu ilke ve yasalarla yürütür. Özündeki
AŞKIN
bilgiyi madde evreninde uygulamak, bilgisini açmak ve genişletmek
göreviyle yeryüzünde bedenli olarak tezahür etmiştir. Her olay ve
tezahür belli bir ilkenin yansımasıdır.
Varlık özündeki AŞKIN bilgiyi
madde evrenlerinde uygulayabilmek için bedenler edinir. Ve bu araç
sayesinde de çeşitli ortamlarda bilgi uygulaması yaparken değişik türde
olaylarla karşılaşır. Tek bir enerjiden hareket ederek, var olanları
oluşturan ruh varlığı, sonsuz çeşitlemeler içerisinde, sonsuz
yoğunluklarda odaklaşarak, sonsuz şuur alanları ve sonsuz olaylar dizisi
yaratır. Bu
çeşitli şuur alanları sahip oldukları titreşimsel enerji değerlerine
uygun deneyimler oluştururlar. Titreşimsel değer, varlığın titreşim
seviyesinin ve enerji alanının kapsam gücünün bir göstergesidir.
Titreşim seviyemizi arttırmak yani enerji beden olarak daha hızlı ve
daha ince, daha yüksek düzeylerde titreşmek için büyük bir mücadele,
evrim ve gelişim arzusu içindeyiz.
Ruh
varlığının madde evrenleri üzerinde yaptığı uygulamaların kozmik hâle
gelmesi evriminin de bir göstergesidir.
Evrim, daha yüksek bir enerjiyi kullanabilme hakkıdır.
Ruh varlığının aslî vazifesi uygun ortamlarda enerjilerini yükseltme ve
yeni dengeler kurmaktır. Varlığın
içsel ve dışsal özgürlüğüyle enerji dengeleri arasında sıkı bir bağ
vardır. Eğer gerçek manada olaylara egemen olmak ve içsel özgürlüğü elde
etmek istiyorsak, daha doygun ve yüksek seviyeli enerji taşıyan
alanlarla iletişime geçmeliyiz. Bu tıpkı
genç bir insanın kendi seviyesini düşürmemek kötü alışkanlıkları olan
arkadaşlardan uzak durması ya da kendine
ruhsal, entelektüel yönden olgun arkadaşlar araması gibi bir şeydir…
‘Kör ile yatan şaşı kalkar’ atasözümüzdeki gibi iletişim içinde
olduğumuz alanlar bizi ya aşağı çeker
ya da yukarı doğru sıçratır. Seçim her zaman
özgür iradeye bağlıdır…
Bünyemize aldığımız enerjileri işleyip dışarı veremezsek enerji
sirkülasyonunun yetersizliği, onarılması gereken yeni olaylar ve
eprövler (yaşam sınavları) dizilerinin
hazırlanmasına yol açar. Evren durağan enerjileri hiç sevmez, onları
canlandırmak için elinden geleni yapacaktır.
|