İçinde bulunduğumuz dünya gezegeni ve onun üzerindeki milyarlarca
varlıktan oluşan insanlık ailesi çok çeşitli alanların meydana getirdiği
bir bütün hâlindedir. Bu çok çeşitli ve girift görünümlü alanlar değişik
enerjilerin bir araya gelmesinden oluşmuş
bir örgüye benziyor. Ve hepsi ellerinden gelen en yüksek hızla,
“Büyük Değişim” yönünde
hareket ediyorlar. Bireyselliğin ve tüm bireysel
anlayışların hükmünü kaybedeceği yepyeni bir yüzyıla, bütün dünyanın tek
bir plân hâlinde yükselebilmesi, yeni bir enerji plâtformuna
sıçrayabilmesi için hepimiz elbirliğiyle çalışmaktayız. Hepimiz bu büyük
organizasyonumuzu, zaman ve mekânın, yani fizik plânın ortaklaşa meydana
getirdiği bir alan içinde gerçekleştiriyoruz. Hem kendi varlığımızın
bedensel alanı,hem de zaman ve mekânın bizim içimizde meydana getirdiği
psişik alanımız birbirini tamamlar şekilde çalışıyor.
Bir alanın
oluşabilmesi için çok değişik unsurlar bir araya
gelir ve sonuçta bir etki alanı oluşur.
Varlık,
deneyim ve uygulamalarıyla etki alanını daima bir üst titreşim değerine
doğru yükseltmek için çaba içerisindedir. Böylece daha yüksek enerjileri
kullanabilme özgürlüğünü arttırmak için olaydan olaya
geçerek realitelerini yani anlayışlarını
yükseltirler ve sonsuz yolculuklarına devam ederler. Bu kozmik
yolculukta asla geri dönüş yoktur. Ancak bu evrensel gidişe hız vermek
için enerji alanının titreşim seviyesini daima yükseltmek gerekir…
Bazen
hepimiz öyle sarsıcı, şaşırtıcı ya da şok
edici olaylarla karşılaşırız ki, içinde bulunduğumuz hâl bize bir düşüş
gibi gelebilir. Oysa böyle iniş veya duraklama hâli içerisine giren
varlıklar, o ana kadar almış oldukları bilgileri hazmetme, özümseme
fırsatı bulmuş olurlar. Ya da içinde
bulundukları realitelerinin tüm gereklerini yerine getirerek, yükselme
imkanını hazırlıyorlardır. Alanlarının enerji seviyesini yükseltmek için
duraklamış gibi görünüyorlardır…
Alan çalışması ile
organizasyon ya da plân çalışması aynı
şeydir.
Demek
ki, fizik plânda çokluk hâlinde bulunan ve çok çeşitli olaylar dizisiyle
sürekli olarak kendini aşmaya, özgürlüğünü arttırmaya çalışan bizler tek
ve bütünsel bir enerjinin sonsuz yoğunluk
skalalarından birinde kendimize ait birimin işlerini yerine
getirmekteyiz. Yani hangi şuur seviyesinde bulunursak bulunalım tek bir
enerjiye aitiz. İşte böyle bir yansımanın sonucu olan bizler dünya
yaşantımız esnasında olaylar aracılığıyla denenmekte,
realitemizi-anlayışımızı yükseltmekte, enerji alanımızı
yoğunlaştırmaktayız.
ENERJİ ALANLARIMIZ
Ruh özündeki bilgiyi fizik
ortamlarda, maddenin derinliklerine kadar taşımak ve özündeki bilgiyi
dışlaştırarak maddenin enerji düzeyini arttırmak üzere yine maddeyi araç
olarak kullanır. Her olay ruhun etkisini, yani enerji alanının gücünü
arttırmak içindir.
Öyleyse tüm ıstıraplı olaylar ve yaşam sınavlarıyla enerji-bilgi
seviyemizi yükseltmek için karşılaşırız. Çünkü görünenin ardındaki
görünmeyende bizler gökkuşağı gibi çeşitli renklerde titreşen enerji
bütünleriyiz. Gören gözler bu enerjileri
dengeleyerek ve kontrol ederek bizimle bağlantı kurarlar.
|