Metafizik / New Age

WWW.ASTROSET.COM

 

FARKINDALIK VE DOĞUM HARİTASI

  Hepimizin en büyük isteği  dengeli yaşamak, ruhsal ve fiziksel dünyamız arasında bir ahenk kurmaktır. Dünyasal olayların etkisi altında kalmayan, anını yaşayan, çalışkan, neşeli, gülmeyi bilen ama vicdan sesini de duyan; bu coşku ve sevinçle maddî dünyanın gereklerini de yerine getiren bir insan kendi içindeki ruhsallığı ya da Taoistlerin deyimiyle “Sessizliğin Sesini”  ve “Ruhsal Huzuru” bulmuş insandır. Bu dengeyi, bu gerçek iyiye yükselişi sağlayan tek unsur, varlığın bıkmadan usanmadan yaptığı içsel çalışmalardır.

  İnsan, özünde zaten var olan fazilet, erdem ve güzelliklere duyulan sevgiyi yaratıcı hâle getirmek istiyorsa farkındalığını artırmalıdır.

"Farkındalık; sürekli bir kozmik araştırma ve geliştirme içinde kendi varlığını tanıma ve uyandırma çabasıdır."

  Farkına varmayı alışkanlık hâline getirmek gerek. Astroloji ve horoskop adı verilen bireysel doğum haritaları bu farkındalığı arttırmak ve insanı sürekli uyanık tutmak konusunda en iyi yardımcılardan biridir. Olayların oradan buraya sürüklediği kuru bir yaprak değildir insan. O şuursal bütünlüğünü kurmak, şuur alanları arasındaki dengeyi iyi korumak ve ruhsal enerjinin bir uzantısı olarak aldığı  enformasyonları en saf şekliyle ait olduğu ruhsal plâna iletmek için buradadır. Bu, insanın kaba düzeyli enerjileri süptilleştirme, inceltme vazifesidir ve kozmik bir görevdir.

  Farkındalığın artışı kendini tanıma çalışmalarına bağlıdır
  Kendini tanımak ve hatırlamak isteyen insan bir olayla karşılaştığı zaman saliseler arasında gidip gelen bir süre içinde; nerede bulunduğunu, şu anda ne yapmakta olduğunu, neyle meşgul olduğunu fark edebilirse o olaya da hâkim olabilir. Yani gerekli anlarda kendimize soru sormayı alışkanlık hâline getirebilir, iç varlığımıza baktığımız aynayı temiz tutabiliriz.

  Ben şu anda ne düşünüyor, ne yapıyorum? Düşüncelerimle fiillerim arasında bir birlik var mı? Az önce neler söylüyordum, şimdi tam tersini uygulamaya nasıl koyabiliyorum? Vicdanım sustu mu? Kişisel menfaatlerim söz konusu olduğunda hep kaygan bir zemin üzerinde mi hareket edeceğim? Bana neye mal olursa olsun karşımdakinin iyiliği için doğruyu söylemekten neden bu kadar çekiniyorum?
  Şu andaki insanlara bakış açım, onlara ait sezgim, hislerim benim kendi orijinal duygularım mı? Yoksa değer yargılarım ait olduğum aileden, meslek grubundan, eski anılarımdan mı kaynaklanıyor?
  Ben özgün bir biçimde kendi kendime düşünebiliyor muyum yoksa düşüncelerim benim dışımdaki insanların yerli yersiz yargılarından anlayışsızlıklarından, sevgisizliklerinden mi oluşuyor?  

  Bu tip iç konuşmalar bir insanın kozmik bir araştırma içinde olduğunun bir göstergesidir. Kendini tanıma, anlama ve farkında olma çalışmalarına daha derin ve daha kapsamlı bir anlam kazandırmanın zamanı çoktan geldi de geçiyor. Eğer bu anlayışımızı geliştirebilirsek, gündelik hayatımızı yaşarken bile kozmik bir yapıya, anlayışa ve farkındalığa ulaşabiliriz.

 
 

© Astroset 2004-2010