Evrende her şey iç içe alanlardan oluşur. Bu alanlar sürekli olarak
birbirlerini etkilerler ve iletişim hâlindedirler. Fizikte de bu alan
etkileşimleri çeşitli teoriler ve formüllerle açıklanır. Örneğin suya taş attığınız zaman bu
taşın yarattığı etki, kendi gücü kadar
halkalanmalar yaratır. Yani suyun bir noktasına yapılan etki
her tarafına aynen iletilir. Küçük bir etkiyle birkaç halka meydana
gelir. Çok daha güçlü bir etkiyle meydana gelen dalgalanmaların
yayılım gücüyse çok farklıdır.
Tıpkı örnekteki gibi her insanın da
kendine has alanının bir etki gücü vardır. Hepimiz çeşitli bilgi
alışverişleriyle ait olduğumuz grubu,alanı etkileriz ve bir yanıt
alır,uygulamaya devam ederiz. Bütünsel anlamda evrenin her noktası
birbirinden haberli alanlardan oluşmuştur. Son zamanlarda fizik
biliminde yapılan son araştırmalarda da aynı bütüncül sonuçlara doğru
gidilmeye başlanmıştır.
Maddenin
en son yapısıyla ilgili temel araştırmalar derinleştikçe daha da temel
parçacıkların olduğu ortaya çıkmaktadır. İlk başlarda ayrı farz edilen
parçacıkların birbirleriyle bağlantılı olduğuna dair hipotezler ortaya
atılmaktadır. Canlı sistemlerde kendi kendine organize
olan bir gücün var olduğuna dair güçlü kanıtlar belirmektedir. Hastalanan canlı organizmaların kendi
kendilerini onarma özellikleri, döllenmiş tek yumurtadan canlı bir
organizmaya geçiş gibi çeşitli örnekler vermek mümkün.
Bu alan girişimlerini en kaba seviyeden
en süptil (ince) seviyeye kadar
yükseltebiliriz. Ve alan içinde kendi gücümüz oranında
eylem hâlindeyiz ve onu sürekli geliştiririz.
İNSANLIK
OLARAK ÇEŞİTLİ ALANLAR HALİNDEYİZ
Birbiriyle iç içe geçmiş alanlar hâlinde
olduğumuzu fark etmenin “ Birleşik İnsanlık
Ailesini” ni
oluşturmak bakımından çok yararı vardır. Günümüzde, tek bir ortak alan olduğumuzu
fark ettirmeye yarayacak pek çok toplumsal olay ve doğal afetle
karşılaşan gezegenimiz bize uzaklıkların pek de önemi kalmadığını
onlar diye bizden çok yabancı gruplar, ülkeler değil; aynı gezegenin
yolcuları olduğumuzu ve birimiz hepimiz için sloganının günümüze çok
yakışacağını çeşitli olayların diliyle anlatıyor. Biz süre sonra da bu
kulaklarımızın dibinde bağırmaya başlarsa hiç şaşırmayalım…
Amaç şoklarla da olsa bizi
bir araya getirmek. Hiç olmazsa,
“ Bugün onaysa yarın da
bana.”
Demek için bütün olup bitenler…
Dünyamız yeni bir döneme giriyor!Bu dönemde yeni bir manyetik alan
oluşturmasından, kutuplarında, eğiminde, ekseninde yeni düzenlemeler
olmasından daha doğal ne olabilir!
Bu tip ortak alanlar süreci oluşturan unsurlardır. Ama sürecin
kendisi Birliğe gidiş olarak her türlü olayı yönlendirir.
Ortak Alanlar insanlığın bir amaç için birleşmesini, sevgi ve iyilik
dolu bir sabahın doğmasını temin etmek bakımından çok önemlidir…
|