Metafizik / New Age

WWW.ASTROSET.COM

 

 EKİP RUHU

  Hepimizin bildiği gibi dünyanın en zor işlerinden biri, birkaç kişinin bir araya gelip bir işi yapabilmeleridir. Oysa spiritüel yasalara göre ilke olarak bir grup oluşturmak ve EKİP (Küme) ruhuyla organizasyonlardaki düzene benzer şekilde çalışmak, bireyselliğini o küme içinde, kümenin hedefi doğrultusunda eritebilmek, ben yerine biz diyebilmek, bir bütün içinde birlikte hareket etmek, yaratıcı bir enerjinin açığa çıkmasına neden olur.  Uyum içinde olan organizasyonları örnek almak çok zor olsa da birlikten kuvvet doğar atasözünü unutmamamız gerekir.

  Yepyeni bir yüzyıl ve yepyeni bir anlayış büyük bir hızla yayılıyor. Uluslararası düzeyde çalışan büyük şirketlerde Yeni Çağ (New Age) ruhuna uygun yapılanmalar artıyor. Karizmatik ve ben merkezci lider ve müdürler bu yeniliklerden kaçarcasına uzaklaşıyorlar yerlerini, sorumluluklarını diğer çalışanlarla paylaşan, onların da ait oldukları Bütün’e ait kararlarını dinleyen ve doğru olanlarını hemen uygulamaya koyan liderler alıyor.
 
Devamlı iş soran, hatalarınızı size sık sık hatırlatan, beceriksizliğinizi vurgulayan ve hep kendini ön plâna alan biriyle işbirliği yapmak çok zordur. Ama zaman zaman çoğumuz hiç fark etmeden birbirimize çok katı bir tutum içinde yaklaşır; sürekli eleştiren, anlayışsız ve çok bilmiş bir tavır içinde karşımızdakini bunaltabiliriz. Üstelik kendimizin son derece anlayışlı ve haklı olduğunu ısrarla savunabilir, karşı tarafı çok rahat suçlayabiliriz.

   Bir grupla çalışma yapacak kişiler, aradıkları nitelikte grup arkadaşı bulamadıklarını iddia ederler. Onlara göre birlikte çalıştıkları herkesin bir kusuru vardır. Ya yeteri kadar çalışmazlar, ya “işe ilgileri az”, ya “bilgileri eksik”, ya “işlerinin adamı değil” ya da güvenilmez”dirler. Bu tipler bütün hayatlarını “mükemmel insan”ı arayarak ve her şeyden şikâyet ederek yaşarlar. Oysa bütün samimiyetinizle belli bir hedefe kilitlenerek işini yapmak, kendinize ve başkalarına yardım etmek istiyorsanız, üstlendiğiniz işi merkeze koyar, sizinle birlikte o hedef için çalışmayı kabul eden herkesi “en iyi” kabul edersiniz. Yani mükemmellik sizin hedefe yakınlığınız ve uzaklığınıza bağlı olarak görecelidir.
 
Günümüzde mükemmel insan arayışının yerini mükemmel sistemler almaktadır. Kişilerle uğraşmak yerine merkez kabul edilebilecek bir sistemi çalışır kılmak ve onu sürekli geliştirme çabası içinde olmak, o grupta çalışan kişileri tek bir hedef etrafında toplar. Bir ekip oluşturulduğunda eğer bir lider yoksa o grubun ömrünün çok kısa olacağı sanılabilir. Oysa mutlaka birleştirici özelliklere sahip birinin çıkıp insanları bir araya getirmesinin zamanı çoktan geçmiş olabilir. Kendi ayaklarının üzerinde durabilen, sorumluluklarının bilincinde, öz güveni gelişmiş, kendine ve başkalarına saygılı bireylerden oluşan bir grup, bir küme bir lider sayesinde zar zor bir araya getirilen, hedefini ve merkezini tam saptayamamış bir grup ya da kümeden çok daha verimli olacaktır.
  Samimî bir kenetlenme ve ortak anlayış içinde sorumluluklarını üstlenip, kendilerine düşen vazifeyi en iyi şekliyle yerine getirmeye çalışan bireyler ve onlardan meydana gelen bir grupta, hiç kimsenin alt edemeyeceği bir güç alanı, bir enerji bütünlüğü ve birbirine sahip çıkma duygusu vardır. Âdeta
Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçin sloganının canlı uygulayıcılarıdırlar.  

  EKİBİN HEDEFE KİLİTLENMESİ
  Belli bir hedef çevresinde, o hedefin gerçekleşmesi için kilitlenmeyi bilen gruplarda “ekip ruhu çok canlıdır. Bu tip ortamlarda hiç kimse vazgeçilmez değildir. “Vazgeçilmezlik”  ve “mükemmeliyetçilik” kavramlarının yerini “doğallık”, “güvenilirlik”, “anlayış” ve herkesi olduğu gibi kabul etmek” kavramları almıştır. Herkesi ait olduğu bölümde, en iyi şekilde çalışır hâle getirmek, verimliliği artırmak, birbirine içtenlik ve samimiyetle yaklaşmak, tüm olası sorunların en iyi ilâcı olduğu gibi, New Age adı verilen Yeni Çağ hareketinin de en iyi uygulama örneklerinden birini oluşturur. Ekip ruhu, hedefe kilitlenerek elde edilir. Grup üyeleri kendilerini bir araya getiren merkezî nedeni ve hedefi ön plâna çıkartıp; egolarını, gereksiz şikâyet ve dedikodularını biraz geri çekebilseler ne üstünlük kavgaları kalır, ne de anlaşmazlığı yaratan bir neden bulabilirler.

  Kendilerini bir araya getiren işin önemini kavrayan gruplar, derin bir anlayış ve üstün bir görev anlayışı ile içlerinde büyük bir sükûnetle onları bir araya getirecek bir lidere dahi ihtiyaç duymadan uyum içinde çalışabilirler. Tabi ki bu uyum ütopik bir uyum değil, herkesin kendisine düşen görevi büyük küçük demeden, ast-üst gözetmeden hakkıyla yapmak gayreti içinde olduğu bir uyumdur.
  İşte böylesine samimî ve içten insanlardan oluşan bir grupta, grup (ekip) ruhu kolay oluşur ve büyük bir uyum içinde son derece başarılı çalışmalar yapılır. Grubu oluşturan her bir üyenin kendi enerjisini tek bir hedefe konsantre ederek birleştirmesi, son derece yüksek potansiyele sahip kinetik bir enerjinin harekete geçmesine, o hedef etrafında birleşilmesine neden olur. Ve böyle bir birlikten doğan kuvvet de bugün dünyada mucize olarak kabul ettiğimiz pek çok şeyin gerçekleşmesine neden olabilir.
  Önümüzde birçok kavşaklar ve buna bağlı olarak çok çeşitli yollar vardır. Yeni başlangıçlarda herkes sık sık yol ayrımı yaşar. Kavşaklar çok olduğu için bunlara ait işaret levhalarının olmamasından yakınırız. Ama bilmeliyiz ki asıl işaret levhaları kendi iç varlıklarımızda ve vicdan sesimizdedir. Ne yöne gideceğimize karar vermenin zamanı çoktan geldi de geçiyor. Hâlâ sadece kendi bireysel düşünceleriyle yapayalnız kalmayı çağın gereklerine ve icaplarına rağmen tercih eden nice insan vardır.
  Onlara umut aşılayarak yeni şeyler dinlemelerini sağlamak ve bilgi alma konusunda cesaret vermek ise hedefine kilitlenmeyi bilen, bireysellik kavgalarını, ben-sen iddialarını bırakmış; üstün tesirlere sessizce uyumlanabilen, isimsiz birer er olabilmeyi onur kabul eden ekiplerin, kümelerin işidir.

 
 

© Astroset 2004-2010