Dünya toplumlarının ruhsal özgürleşme, birlik ve beraberliklerini
yeniden yapılandırma süreçlerinde onlara öncülük eden; toplumların bu
dönemlerinde geçirecekleri çok çeşitli aşamalar için çalışmalar yapan
insanlar veya gruplar her zaman var oldu… Maddî ortam plâtformundaki
özgürleştirme ve birliğe ulaştırma faaliyetleri yoğun baskılar altında
da olsa hepimizin gözlediği şekilde devam ediyor. İçinde bulunduğumuz
süreç, tüm insanlığı dünya üzerinde barışa, birlik ve beraberliğe, iyi
niyetle dolu olmaya davet ediyor. Ama bir başka tarihî gerçek var ki o
da; insan düşüncelerindeki çeşitliliğe ve gelişmeye rağmen
hoşgörüsüzlük ve sevgisizliğin giderek artması. Bugün gereksinim
duyduğumuz en ivedi yapısal düzeltme, yaşam biçimlerinin sevgiyle
düzeltilme gerçeğidir.
İnsan yaşam biçimleriyle, gezegenin korunması için gerekenler
arasındaki uyum kurulmadığı sürece dünya üzerindeki yaşam kalitesinin
hızla düşeceği uyarısı hâlâ bir tehdit niteliği taşımaktadır.İletişim
çağında olduğumuz için küresel bir bilgi ağıyla hepimizin istediğimiz
bilgilerden yararlanma olanağı var… Umut verici insan gelişiminin hızla
yayılması için küresel bir eylemle sürekli barış, birlik ve beraberlik
çalışmaları yapabiliriz.Ö nümüzdeki bu biricik ve son fırsatı
sevgiyle, neşeyle, uyum ve yeni kurduğumuz birlikler ve gruplarla iyi
değerlendirebiliriz. Birlik, Beraberlik, Özgürlük ve
Barış dışarıda değil önce içeride aranmalıdır. Özgürlük ve Beraberlik
özlemimizin nedeni, bütün bu aradıklarımızın, iç varlığımızın
derinliklerinde olan
“gerçeğe”
ve
“ilkelere”
ait
bilgilere ve uygulamalara bir an önce ulaşabilme, kavuşabilme
arzusunda saklıdır.
İÇ ÖZGÜRLÜK
İç özgürlük, yaşamla barış, bütüne ait olduğunu hissetme ve beraberlik
duygusu, karşıtı bağımlılık olmayan ve hiçbir şeyle sınırlandırılmayan
yanımıza aittir. Hepimize sonsuza ait olduğumuzu, hiçbir şeye
gerektiğinden fazla bağlanmamamız gerektiğini, bizi evrenle, insanla,
yaşamla birleştirecek, bütünleştirecek olan tek şeyin Vazife,
Yardımlaşma ve Dayanışma olduğunu hatırlatan ruhsal yasalar daima
işlemektedir. Ruhsal yasalar bize bölünme ve ayrılıklardan kurtulmak,
birlik ve beraberliğe ulaşmak için vicdanî kanaat ve düşüncelerde
özgürlüğe muhtaç olduğumuzu hep hatırlatır ve bize âdeta şunları
fısıldar:
"Birey olarak, fert fert değişmek
zorundasınız. Hepinizin varlığının özünde; paylaşmayı, işbirliğini,
başkalarıyla birlikte iyi niyetle ve uyum içinde yaşamayı isteyen,
birlik ve beraberlik arzusu vardır. Hepinizin her şeyden sorumlu
olduğu bütünlük anlayışına olan ihtiyacınız her geçen gün artıyor.
Öyleyse birlik ve beraberlik için el ele vermekten niye korkuyor
ya da kaçınıyorsunuz? Sizi Bütünle uyum
içinde olmaktan alıkoyan ne olabilir ki? Nefsinizin zulmünden ne zaman
kurtulacaksınız?"
|