Spiritüalizm & Parapsikoloji

WWW.ASTROSET.COM

PARAPSİKOLOJİ BİR BİLİMDİR

  1930’ lu yılların başında A.B.D de Duke üniversitesinde J.B.Rhine ve eşi L.Rhine tarafından yürütülen çalışmalarda psişik çalışmaları belirtmek için almanca parapsychologie terimini kullanmışlardır.
 Alışılagelmişin dışı farklı psikoloji anlamına gelmektedir. Bu yılarda telepati, telekinezi ve duru görü çalışmalarının yoğun olduğu ve isimlendirmelerde özellikle duru görüdeki hadiselerin Extrasensory perception adlandırdıkları (duyu dışı algılamalar) görülmektedir. Duyu dışı algılamaları geçmişi, şimdiki zamanı ve geleceği algılama diye önce üçe ayırmışlardır.

  Duke üniversitesi laboratuarlarında zihnin madde üzerindeki fiziksel etkileri araştırıldığında bulunan sonuçlar zihinsel devinim anlamında yeni bir terimin kullanıldığını görmekteyiz. Psikokinesis kısaca PK yani zihnin maddeye hakimiyeti yine bu dönemlerde spirit çalışmalarda hassas deneklerin meydana getirdiği fenomenleri inceleyen bilim adamları medyom kelimesinin yerine PSİ yetenekleri adını vermişlerdir. Fransa’da 1900 yılların başında Alan Cardec in ve ABD de EDGAR CAYCE isimlerinin Trans altında çeşitli algı ve kehanetlerini işte bu PSİ yetenekleri ile izah etmeye çalışmışlardır. Parapsikoloji araştırmacıları bu isimlerin yanında yine aynı dönemlere rastlayan bir dönem Sovyetler birliği ve doğu bloğu araştırmacılarının ESP yerine psikotronik veya bio iletişim PSİ yerine bio enerji /bio plazma kelimelerini kullanmışlardır.

  Sovyet ideolojisi bu fenomenleri bio kimyasal hadiseler olarak ele almıştır. Psikotronik, Yunanca psişe ve elektron sözcüklerinden gelmektedir. İlk kez 1968’de Dr. Z. Reydak başkanlığında bir grup Çek bilim adamı tarafından Moskova Uluslararası Parapsikoloji konferansında parapsikoloji sözcüğü yerine kullanıldı. Bu bilim adamları parapsişik olaylarda sözü edilen enerjinin yapısını keşfetmek amacında olduklarını belirtmişlerdi.
  Psikotronik
enerji paranormal olayların temelini oluşturabilir. Bu enerji birimi ise psikotron olarak adlandırılmaktadır. Dr. Rejdak, psikotronik ile ilgili olarak özde insanla ilgili olan bir biyonik bilimdir. Biz, PSİ olayını öncelikle insanda ikincil olarak ta tek başına bir enerji şeklinde tanımlamaya çalışıyoruz. Amaç ya ara bağlantı olarak insanı yada insanı saf dışı bırakarak yapay bir sentezi kullanarak (elektromanyetik çekimsel yada diğerleri gibi bilinen enerji biçimlerinden hiçbirinin bu olguda geçerli olmadığı bir kez kanıtlandığında ,insanın telepatik nakil sırasında kullandığı enerjinin bir üretecini meydana getirmek yoluyla), bu konuyla ilgili sorunların uygulamalı sonuçlarını arayıp bulmaktır der.

  Psikotronik denemelerin bu gün hangi boyutta olduğu bir gizemdir. Amerika da Meşhur bir Philedelphia deneyinden söz edilir. Burada bir geminin su üzerinden demateryalize edilerek enlem ve boylamı önceden belirlenen başka bir alana nakil yaptırıldığı söylenir.
  Psikotronik enerji ile ilgili çalışmalar parapsikolojinin en dinamik alanlarından biridir. Eski dönem mısırda bu enerjilerin kullanıldığına dair savlar vardır. Yine tarih içinde parapsikoloji gezimizde 1939 yılında, Sovyet mühendis Semyon Davidoviç Kirlian’ın geliştirdiği yüksek frekans alanlı bir fotoğraf tekniğini görürüz. Bu yöntemle canlı ve cansız nesnelerin çekilen fotoğraflarında cisimlerin etrafında gözle görünmeyen renkli bir alanın varlığının ispatlandığını görüyoruz. Teşhis ve tedavide araç olarak kullanılan bu teknik günümüzde kullanılmaktadır.
  Sovyet bilim adamları enerji beden üzerindeki çalışmalarını ilk kez 1968 de Kazakistan devlet üniversitesince basılan Kirian etkisinin biyolojik etkinliği başlığını taşıyan ve ayrıntılı bir rapor halinde bilim dünyasına sunmuşlardır. Buna göre bu fotoğraflarda görülen bio-ışıldama organizmanın elektriksel bir hali olmayıp bio plazma tarafından oluşturulmaktadır.
    Bizim kendi kültürümüzde ölmekte olan bir kişiyi algılayan insanların onun ışığını göremiyorum. Feri sönmüş tabiri ve Hıristiyan kilisesinin ve hinduist Budist inanışlarında baş bölgelerine çizilen ışıkların bio plazma olduğunu 1968 yılında söyleyenlerden sonra 2000’lere girerken biz olabilir diyebilir miyiz?

  PSİŞİK DENEYİMLER
“Psişik varlığımızın en azından bir parçasının, uzay ve zamanın rölativitesi tarafından tanımlandığına kaniiyimdir. Bu rölativite, öyle görünüyor ki, şuura olan mesafeyle orantılı olarak, bir mutlak zamansızlık ve uzaysızlık durumuna kadar artmaktadır.” (C.G.JUNG)

“Şimdiki zaman ve geçmiş zaman
Belki birliktedir gelecek zamanda
Ve gelecek zamanı kapsar geçmiş yaşam”
                                      (T.S.ELIOT)

Zamanın an olduğunu söyler taoizm algılayabildiğimiz, sınırlarımızın içinde olan rölatif bir değişkendir.

“Parlak isminde bir bayan vardı
Sürati ışıktan çok daha fazlaydı
Bir gün yola koyuldu Rölatif bir şekilde
Önceki geceye dönmek üzere”


Rölativite: Göreli hareket ,uzay ve zaman teorisi üç yüz senelik mutlak zaman fikrini yıkmış, klasik newton fiziğinin bütün temellerini alt üst etmiştir. Kuantum fizikçilerinin çalışmaları zaman sorununun paranormal olaylardaki bilinmezliğini keşfedecektir.

  Günümüzde dünyanın en etkin parapsikoloji laboratuarı A.B.D North Carolina, Durham’dakiFoundation For Research on the Nature Of Man”  İnsan Doğasını Araştırma Vakfı’na bağlı olarak çalışan parapsikoloji laboratuarıdır. Bu laboratuarın kuruluşuyla ilgili ilk hareket 1927 yılında Harvard Üniversitesi’nden Prof. William Mc Dougall’ın bu amaçla Duke Üniversitesi’ne gelmesiyle başlar.

1935 yılında merkezin adı resmi olarak ‘Parapsikoloji Laboratuarı’ ilan edilir. Ve ilk direktörlüğünü ünlü parapsikolog J.B.Rhine yapar. Bu laboratuarın ilk yayın organı, Extra Sensory Perception". 1927 ile 1934 yılları arasında yapılan tüm çalışmalar özetle bu dergide yayınlandı. 1937 yılında ise Mcdougal’ın editörlüğünde, Journal of Parapsychlogy adlı dergi yayın hayatına başladı. Laboratuar faaliyetlerini 28 yıl boyunca Duke Üniversitesi nin bir birimi olarak sürdürdü. Bu faaliyet 1965 yılındaysa parapsikolojinin kurucusu olarak kabul edilen ünlü parapsikolog J.B.Rhine’ın üniversiteden emekli oluşuyla FRNM organizasyonuna dönüştü.

  J.B.Rhine deneysel parapsikoloji ağırlıklı çalışma ve araştırmalarını bu laboratuarda sürdürdü. Kuruluşundan bu güne kadar, günümüzde şarlatanlık olarak kabul edilen, bir yandan da gerçekten şarlatanların eline düşmüş olan, beş duyunun dışına taşan yetenekler ve bu yeteneklerle doğmuş olan insanlar, en ciddi bilimsel araştırmalarda ele alındı ve sonuçlar raporlarla tespit edildi. Psi yeteneğinin farklı tiplerinin ölçümüyle ilgili tüm yöntemler bu laboratuarda geliştirildi ve dünyaya yayıldı. Günümüzde de üniversitelerde ders olarak okutulmakta, mezunlar vermekte ve kürsüleri kurularak; bu konuya gereken önem verilmektedir.

  Araştırmadan her duyduğumuz tek yanlı habere inanmak, bakış açımızı daraltabilir… Dünyada neler oluyor neler ! Parapsikoloji bir bilimdir ve üniversitelerde ders olarak okutulmaktadır.

Konuyla daha yakından ilgilenenler için: www.bilyay.org.tr;     www.parapsikoloji.org

 

© Astroset 2004-2010