1850’li yıllarda
kurumlaşmaya ve bir ekol olarak ortaya çıkmaya başlayan
Psi araştırmaları ilk temellerini
tamamen bilimsel metotlarla
yapılan araştırmalara ve araştırıcılara borçludur. Bu
araştırmalar günümüzde hemen hemen
dünyanın her ülkesinde üniversitelerde,
Psi laboratuarlarında,
çeşitli kurum ve kuruluşlarda araştırılmaya devam ediliyor. Psi
araştırmalarının ikinci büyük dönüm noktası ise Kuzey
Carolina’daki Duke
Üniversitesinde
“Parapsikoloji”
laboratuarının kurulması ile başlamıştır.
Bilim ve Parapsikoloji
Bilim
Parapsikoloji adı altında, psişik
ya da
paranormal oluşumlara
getirilecek açıklamaları en
azından 1800’lerden beri araştırmaktadır. Bilim adamları için
sorun, psişik yeteneğin doğasıyla kontrollü koşullarda
ölçülmesinin zor oluşudur. Bir duyguyu veya rüyayı, bir örnek
olarak nasıl sayabilirsiniz? Gelecekte olacak bir olayı bilme
yeteneği nasıl açıklanabilir? Bu önceden biliş neden veya
nereden yayılmaktadır? Bu durum, enerjinin doğası hakkında
veya bizim dünyada var oluşumuz hakkında ne söylemektedir? Bilim için özellikle ilginç alan, neden
Psi’yi, (bilimsel deneylerde bazen bilinmeyen bir ölçümü
tanımlamak için sembol
olarak kullanılan Yunan alfabesinin 23.harfi) insanların
bazılarının
deneyimledikleri ve bazılarının
deneyimleyemedik- leridir. Bir dizi deney,
insanların Psi
’ye yaklaşımlarının önemli bir faktör olduğunu
önermektedir. New York’taki Şehir Kolejinden
Getrude
R. Schnmeidler,
Psi
’ye inanan
süjelerin
Psi testlerinde iyi sonuç
alırken şüpheci eğilimlilerin
şans seviyesinin altına düştüklerini bulmuştur.
Parapsikoloji psişik yeteneği şöyle tanımlamaktadır
Duyular
Dışı Algılama (DDA): DDA, parapsikolojinin babası Profesör
J.B. Rhine
tarafından, duyusal fonksiyonlar gibi görünen
Psi
’nin herhangi bir
tezahürünü göstermek için tanıtılan genel bir terimdir. Diğer
tanımlar ise şunları içerir; kahinlik, kehanet, cam küre
okuma, tele veya para-gnosis,
ikinci görüş, paranormal biliş,
paranormal bilgi aktarımı.
DDA türleri -
Bunlar
aşağıdaki türden fenomenleri kapsamaktadırlar; Telepati
(uzaktan hissediş/algılama):
Geçerli
duyu kanalları kullanılır durumda değilken bir kişi tarafından
fark edilen bilginin başka bir kişi tarafından alınması Duru görü
(açık görüş):
Geçerli
duyu kanalları kullanılır durumda değilken kişinin çevre
hakkında bilgi alır gibi görüntüler görmesi Prekognisyon
(önceden biliş):
Gelecekte
olacak bir olay hakkında sonuç çıkarılamayacak bir bilgiyi
herhangi bir şekilde almak Psikokinezi
(PK):
Psikokinezi
veya zihin hareketi, Profesör
Rhine tarafından bir
kişinin sadece isteyerek çevresini etkileyebildiği
Psi
fenomenini açıklamak üzere ortaya atılmış bir terimdir. DDA
duyusal fonksiyonlar olarak kabul edilirken, PK motor
fonksiyonların Psi
karşılığıdır. PK genel olarak iki kategoriye ayrılmıştır:
Mikro
PK:
Ortada bir olayın olduğunu belirlemek için araçlara veya
istatistik analizlere gerek duyulan olaylardır (mikro
elektronik aygıtlar üzerindeki etki gibi) Makro PK:
Basit,
çıplak gözle gözlemin ortada fiziksel bir etki olduğunu
önerdiği olaylar
Ülkemizdeki durum Ünlü
Fox ailesi ile başlayan
Psi fenomenler dizisi çok kısa bir
zaman aralığı içinde Üniversite kürsülerine kadar uzandı ve
dünyanın pek çok ülkesinde kurulan Parapsikoloji
Üniversiteleri tarafından tamamen bilimsel
metotlarla araştırılmaya,
denenmeye, incelenmeye başlandı. Ülkemizde ise maalesef insanın beş duyusunun dışına taşan
Psi yetenekleri ile ilgili
hiçbir
resmi kurum ve kuruluş olmadığından, özel üniversitelerimiz
dahi bünyelerinde bir Psi
enstitüsü ya
da laboratuarı açmayı önemli bulmadıklarından,
Psi yeteneği doğuştan var olan
binlerce beklide milyonlarca insan ya
şarlatanların eline düşmekte ya da
kulaktan dolma bilgilerle bu yetenekleri ile baş etmeyi
öğrenmektedirler. Bilimin ışığına kavuşmamış her konu gibi bu hassas ve insanı
çok yakından ilgilendiren konuda zaman
zaman psi yetenekleri
yüzünden bazı insanlara hasta muamelesi yapılmasına neden
olmakta ve onlar için psikolojik hasarlar oluşturmaktadır.
Oysa ki, güneşin doğması, yağmurun yağması, bitkinin çiçek
açması, ağacın meyve vermesi kadar doğal olan bu yönümüzün
bize günlük yaşamda pek çok getirisi de vardır. Tabii ki doğru
değerlendirirlerse…
Bilim adamlarımızın ve Üniversitelerimizin en kısa zamanda bu
ciddi ve acil durum için önlem alacakları varsayımıyla
psi yeteneklerinin de hak ettiği
alanlarda incelenmesini, araştırılmasını, geliştirilmesini
diliyoruz. Şarlatanlığın en sağlam karşıtı bilimdir. Bilimin
bazen soğuk gibi gelen rüzgarları önce insanı
üşütse de sonra varlığına bir
keskinlik ve esenlik kazandırır. |