İstanbul uluslararası çapta bir parapsikoloji konferansına ev
sahipliği yaptı. Batur
Fatih İlhan - İstanbul / 19.Mayıs.2005
NTV-MSNBC
14-15
Mayıs tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi
Sarayı’nda düzenlenen 1. Uluslararası Parapsikoloji
Konferansı’na yurtdışında parapsikoloji üzerine
evrensel geçerliliğe sahip bilimsel makaleleri olan
akademisyenler, üniversitelerin parapsikoloji bölüm
başkanları, araştırma laboratuvarı kurucusu ya da
görevlileri konuk oldu.
Kendisine duyular dışı
algılamalar olarak tanım bulan parapsikoloji
hakkındaki önyargıları kaldırıp, bir bilim dalı olarak
kabul görecek şekilde bilimsel platforma taşımak
amacını taşıyan organizasyonun ev sahipleri BİLYAY
Vakfı ve MTİA Derneği.
Paranormal
olayların bilimsel açıklaması nedir, tekrarlanabilirliği
nedir, sonuçlarından elde edilecek sentezler nedir
sorularına verilecek bilimsel cevapları gün ışığına
çıkartma hedefindeki konferans karşıtları dahil herkese
açıktı.
Organizasyona katılan isimler arasında Arizona
Üniversitesi’nden Prof. Gary E. Schwartz, Tasmanya
Üniversitesi’nden Dr. Jurgen Keil, Duke Üniversitesi’ne bağlı
Rhine Parapsikoloji Enstitüsü eski başkanı Dr. John Palmer ve
Rusya St. Petersburg Üniversitesi’nden Dr. Konstantin Korotkov
gibi kendi alanlarında büyük kabul gören önemli uzmanlar yer
aldı. Uluslararası Parapsikoloji Konferansı’da ele alınacak
konular ise; Duyular Dışı Algılamalar, Ölüm ve Ötesi
ve Enerji Çalışmaları.
Doğaüstü olaylara bilim
ışığında cevaplar arayacak organizasyonun ev sahibi
BİLYAY Vakfı’nın başkanı Tarık Arıkdal ve MTİA Derneği
başkanı Levent Kosova ile Türkiye’de ilk kez
düzenlenen konferans hakkında söyleştik.
|
|
Tarık
Arıkdal |
-Levent
Kosova |
|
|
- İstanbul’da uluslararası katılımlı bir
parapsikoloji konferansı düzenleme fikri nasıl ortaya
çıktı? Bu öneri kime ait?
Levent Kosova: Bu yaklaşık on senedir
üzerine düşünülen bir proje. Şu anda burada bulunan Bilyay
ekibine kısmet oldu yoksa temelleri biz atmış değiliz. Son
bir iki sene içinde daha çok şekillendi çünkü konuya ilgi
artmaya başladı. İlgi arttı ancak halkın sağlam bilgiye
ulaşması için gereken doneler yok elde. İnsanlar az kitap
okuyor, yazılı ve görsel basın da yeterli ve doğru bilgiyi
taşıyamıyor kamuya. Biz parapsikolojiyi Türkiye’de de
bilimsel bir platforma taşıma gereğini düşündük.
- Konferansa katılan konuşmacıları nasıl
belirlediniz peki?
Tarık Arıkdal: Bazı üniversitelerin
parapsikoloji bölüm başkanları, araştırma laboratuarı
kurucusu ya da görevlileri, parapsikoloji üzerine evrensel
geçerliliğe sahip bilimsel makaleleri olan kişileri
seçtik. Örneğin Rus doktor Konstantin Korotkov gibi icat
tasarlayan bir fizik profesörü gibi biri. Korotkov’un on
beşe yakın lisanslı cihazı var.
- Ne cihazı mesela?
Levent Kosova: Bir tanesini söyleyeyim: Aura
ölçüm cihazı. Tam on iki biyofizik icadının patent sahibi
bir bilimadamı kendisi.
- Teması nasıl sağladınız bu bilim insanları ile,
parapsikoloji konferansı düzenleneceği haberini alınca
onlar mı sizi buldu?
Tarık Arıkdal: Bizim zaten yılda dört kez
basılan ‘Spirit and Matter’ adlı İngilizce bir bültenimiz
var. Bu bülten yıllarca yurtdışına gönderildi. Konu ile
ilgilenen araştırmacılarla akademik düzeyde ilişkiler
kurulması ise eskilere dayanmakta. Metapsişik Tetkikler ve
İlmi Araştırmalar Derneği Başkanı Üstat Bedri Ruhselman ve
BİLYAY Vakfı’nın kurucusu Üstat Ergün Arıkdal da zaten
dünya çapında bir organizasyonla bu konunun artık halka
indirgenmesi, akademik çevrelerin böyle bir araştırma dalı
olduğundan haberdar edilmesi yolu ile bilginin insanlara
aktarılması esas temel teşkil etmekte.
Levent Kosova: Bu organizasyonu düzenlemek
bu güne kısmet oldu. Kamuoyunda, televizyonda görüyoruz
hepimiz birtakım paranormal olaylar incelenmeye,
anlatılmaya çalışılıyor. Bu daha ilerlemeden, daha fazla
şekillenmeden bunun artık ne olduğunu nasıl olduğunu biz
anlatalım istedik. Yıllardır ‘Ruh ve Madde Yayınları’
okuyucusu bu konuya emek vermiş. Okumuş, anlatmış ve
anlamaya çalışmış. Bu bir sorumluk! Kişilerin yayıncı
mantığı ile bile olsa işim sorumluluğunu taşıması lazım.
Bizim kurumumuz da herhangi bir kar kaygısı duymadan bu
konuyu sivil toplum dinamiklerine anlatmaya çalışan bir
kurum.
Tarık Arıkdal: Buraya katılan insanların
araştırmaları ve deneysel çalışmaları olmasına dikkat
ettik. Parapsikoloji bilimine direkt deneylerinden yola
çıkarak katkı sağlayan önemli akademisyenler bunlar. Hem
konuyu halka akademisyen ağzı ile anlatırken hem de
Türkiye’deki diğer psikiyatri ve psikoloji branşında
çalışmaları olan akademisyenler beraber olma fırsatı
bulacaklar ve hiç olmazsa neler yapıldığı nasıl yapıldığı
hakkında serbestçe bilgilenme şansı elde edecekler.
-
Yalnızca İstanbul’a özgü bir parapsikoloji
konferansları zinciri mi olacak?
Tarık Arıkdal: İstanbul’un merkez
seçilmesinin amacı, Türkiye’nin dünyaya açılma hareketinde
kilometre taşlarından biri olmak isteyişimiz. Türkiye’de
bu konuda da araştırmalar yapıldığı, insan ve potansiyel
bulunduğu bilgisini yaymak amaçlanıyor. Gelecek
konuşmacılar için cazip bir şehir İstanbul. Ayrıca
İstanbul başlı başına kendisi bir cazibe merkezi.
Levent Kosova: Örneğin Batı hep fiziksel
gelişmenin odağı olagelmiş. Materyalizmi Batı beslemiş.
Oysaki ruhsallık hep Doğu çıkışlıdır. Semavi dinler, Hint
felsefesi, Çin felsefesi Doğu’dan çıkmış ve yayılmıştır
dünyaya. İstanbul da tam ortasında bir köprüdür ruhsallık
ve fizikselliğin. Bu ikiyi bir etmek önemlidir.
-Dünya parapsikoloji camiasında Türkiye’nin yeri
nedir?
Tarık Arıkdal:
Şu anda akademilerde geçmişte
yapılmış bir kaç çalışmanın dışında pek kayda değer bir
çalışma yok. Çalışmalar genellikle vakıf - dernek
bünyesinde sürdürülmüş. Umuyoruz ki bu konferanstan sonra
daha geniş çapta, daha olgun bir vaziyette yurdumuza
yayılır.
-
Parapsikoloji yurtdışında üniversitelerde
kürsülerde temsil ediliyor. Oysa Türkiye’de yaygın olarak
fal - büyü ekseninde. Çoğunluğun ilgi odağı iken ciddi
platformlarda geçerliliği yok. Bu ilgi varken durumu
güvenilir kılmak mümkün mü?
Levent Kosova: Bu konferansın hedeflerinden
biri de bu. Önyargıları kaldırıp, parapsikolojiyi bir
bilim dalı olarak kabul görecek şekilde bilimsel platforma
taşımak istiyoruz. Paranormal olayların bilimsel
açıklaması nedir, tekrarlanabilirliği nedir, sonuçlarından
elde edilecek sentezleri nedir sorularının cevaplarını gün
ışığına çıkartmaya çalışacağız.
- Sizin tanımınızla parapsikoloji nedir?
Levent Kosova: Bu fenomene genel anlamı ile
duyular dışı algılamalar diyoruz. Burada kast edilen bir
kimsenin beş duyusunu kullanmadan kendi çevresindeki
nesnelere karşı duyarlılık göstermesidir. Bunu içine de
durugörü (bir eşya ya da olayın duyular dışı algılama
kanalıyla algılanması) veya telepati (başka bir kimsenin
zihinsel durumunun ya da düşüncesinin algılanması) ya da
prekognisyon (bir olayın vuku bulmadan önce bilgisinin
alınması) konuları girmektedir.
-
Peki bu kadar soyut bir zeminde varlık gösteren
parapsikolojinin gerçekliği nasıl ispat ediliyor?
Tarık Arıkdal: Bunların hepsi laboratuar
çalışmalarıyla hem fenomeni yaşayan insanların bedensel
durumunun kontrolü hem de fenomenin gerçeklerinin
kontrolünün yapıldığı sistemlerle yapılıyor. Ayrıca
kontrollü deneyler vasıtası ile de duyular dışı algılama
hadisesinin varlığı tespit edilip kayıt altına
geçirilebiliyor. Zaten buradaki problem bu fenomenleri
mevcut olup olmadığı değil. Problem bu fenomenlerin
nedeninin, işleyiş mekanizmasının yani açıklamasının ne
olduğu! Bu anlamda baktığımız zaman dünyada da henüz
konunun emekleme devresinde olduğu görülüyor. İnsanı
tanıyınca, insanın ruhsal ve fiziksel yönlerini tanıyınca
herhalde daha kapsamlı ve daha doğru bir gelişim
gösterecektir sanıyorum.
-
Türk Üniversiteleri’nin uluslararası
çapta bir parapsikoloji konferansı düzenleneceğinden
haberi var mı?
Levent Kosova: Üniversitelerle temasımız
var. En azından kendilerine organizasyona davetimiz
olacak. Tabi katılımları için onların konuya bakışlarına
bir etki etme şansımız yok. Ama bizim temel amacımız ve
görevimiz üniversite çevrelerine bu olayı tanıtmak ve her
türlü yardıma hazır olduğumuzu ifade etmek. Bunun ötesi
karşıdan atılacak adımlarla belirlenir.
- Karşıt yaklaşımlar bekliyor musunuz konferansa,
sizi protesto edenler de olabilir mi?
Tarık Arıkdal: İki ucu olmayan sopa olmaz.
Burada önemli olan iki ucun birbirini tanıması ve orta
yolu bilmesi. Orta yola geldiğimiz zaman zaten sopanın
bütünlüğü hakkında bir fikir oluşacaktır. Her zaman karşıt
fikirler ortadaki fenomenin daha iyi anlaşılmasını sağlar.
Bu nedenle konferans herkesin katılımına açık bir
organizasyon olacak. |