Sanayici Jean
Meyer, 1919
yılında, Uluslar arası Metapsişik
Enstitüsü’nü (Institute
Metapsychique
International)
kurmuş, ilk Başkan, Dr. Charles
Richet olmuştu.
Daha sonraki yıllarda ise enstitü Başkanlığı’na
Dr.
Gustave Geley
(1856-1924) ve Dr. Eugene
Osty
getirildi.
Geley
ile Richet, her türlü sahtekarlık
ihtimalini ortadan kaldırarak ve yürüttükleri karmaşık
deneyleri başarıyla uygulayarak, Polonyalı ünlü fizik
süje
M.Franek
Kluski’yi (1874-1944)
incelediler. Richet bu
çalışmaların sonuçlarını
“Metapsişik Kitabı” (Traite
metapsychique)
adlı dev yapıtında açıkladı ve
materyalizasyon fenomenini bilimsel olarak kanıtlamış
olduğunu belirtti.
Gustave
Geley ve Araştırmaları Gustave
Geley, “Şuurdışından
Şuura” (De l’inconscient
au conscient,
Paris,1919), “Ektoplazma ve
Duru görü” (L’Ectoplasmie
et Clairvoyance)
adlı eserlerinde, psi
çalışmalarını ve görüşlerini ortaya koydu. Almanya’daki
araştırmalarda
Prof.
Zollner (1834-1882) ile Baron
Albert Von
Schrenck-Notzing
başta gelmekteydi. 1950’lerde ise
Dr.
Willy Garlof,
Avrupa’nın en son büyük materyalizasyon
süjesi olan
Danimarkalı
Einer Nielsen
ile araştırmalar yürüttü ve bunları
“Kopenhag’ın
Fantomları” (Die
Phantome Von
Kopenhagen) adlı eserinde
yayınladı.
İtalya’da
Palladino gibi olağanüstü
süjeler ortaya çıkmış ve
Prof.
Lombroso, Prof
Morselli ve
Prof.
Bozzano, psişik fenomenlerin ölüm
ötesi yaşamın mevcudiyetini belirleyen gerçekler olduklarını
beyan etmişlerdir. Sovyet’lerde ise en
önde gelen isim,
Alexander
Aksakof (1832-1903) olmuştur. Polonya’da ise, ünlü psikolog
Julian
Ochorowicz, önce
ipnotik olaylarla ilgilendi. 1882
yılında bu çalışmalarını bir araya getiren
“Zihinsel Telkin” (La Suggestion
Mentale) adlı
deneysel eserini yayınladı.
Roma ve Varşova’da
Eusapia
Palladino’nun çalışmalarına katıldı. Bu
sujenin meydana getirdiği uzaktan
eşya hareketlerini (telekinezi) açıklamak için
“Katı
Işınlar” hipotezini ortaya koydu ve bazı
aletlerle bu hipotezi gerçekleştirmeye çalıştı. “Katı Işınlar”
hipotezi gerçek bir gözlem
sonucunda ortaya çıktı. Bu psişik olayda,
süjenin ellerinden ince iplik gibi çıkan ve engel
karşısında
“Sapma”
gösteren süptil
ışınların fırladığı tespit edildi. Bu hipotez, telekinezi
olaylarının açıklanmasında, fiziksel yorumlama yönünden önemli
bir katkıda bulundu. Julian
Ochorowicz’in ve diğer bazı
yetenekli süjelerle birlikte
yaptıkları deneyler çok ünlüdür.
Ayrıca
Psi ile ilgili konuları ciddi bir
biçimde araştıran, inceleyen ve bu konuda pek çok eser veren
ünlü ruhsal araştırmacılar
Gabriele
Delanne ve
Leon Denis’i de unutmamak gerekir.
|