1847 yılının soğuk bir aralık sabahı, New
York yakınlarındaki Hydesville
kasabasında küçük ahşap bir eve taşınan
Fox ailesi kısa bir zamanda kendilerini çevrelerine
sevdirdiler. Hydesville
kasabasında hemen herkes bu mutlu, neşeli ve birbirine bağlı
aileyi tanıyor ve seviyordu.
Olaylar, eve taşınır taşınmaz
başladı. Üç ay boyunca sürekli garip gürültülere tanık
oldular. Gürültüler periyodik bir şekilde evin her yanından
geliyordu. Duvarlardan, giriş kapısından, mobilyaların
içinden… Sesler, ilkin akşam üzerleri duyuluyordu. Her
seferinde ailenin dört ferdi de kulak kesiliyor ve çoğu zaman
da gecelerini uykusuz geçiriyorlardı. Aile bütün bunların
anlamını bir türlü çözemiyordu.
Hatta bazen nedeni asla anlaşılmayan eşya hareketleri ve yer
değişmeleri de oluyordu. Önceleri bütün bu gürültülerin bazı
sahtekarlar tarafından yapıldığını sanan aile, bu olayı
çözmeye çalıştı ama tüm araştırmaları boşuna oldu. Tedbirler
bir işe yaramadı, bu tip olaylara hiç inanmayan komşuları bile
olayların gerçekliğini kabul etmek zorunda kaldılar.
Gürültülerin oluşmasında insan gücünü ve anlayışını bazı
nedenler söz konusuydu.
İlk şaşkınlık devresi geçtikten
sonra Fox ailesi, bu olaylara
alıştı ve incelemeye koyuldu. Bazı belirtiler bir maksadı
işaret ediyordu. Darbelerin sayısında düzenli bir hal
vardı.!... Soruların yanıtı, 31 Mart 1848 günü çözüldü. Rastlantı sonucu
çok şaşırdıkları bir keşifte bulundular. Bayan
Fox, o Cuma akşamını şöyle
anlatır: “Yataklarımıza girdiğimizde vakit henüz erkendi. Ortalık doğru
dürüst kararmamıştı bile. Biraz rahatsız olduğum için kendimi
çok halsiz hissediyordu. Bu sırada bazı gürültüler duyarak,
dikkat kesildim. Sanki odada bulunan ve görülmeyen biri,
belirli aralıklarla eşyalara vurarak işaret veriyordu.
Çocuklar da sesleri duymuşlardı. Bu garip sesleri, bir süre
dinledikten sonra, kızlardan biri, parmağıyla masayı tıklattı.
Ve odanın köşelerinden gelen bir vuruş, bunu bir yankı gibi
yanıtladı! Az sonra, öbür kız da denedi aynı şeyi… Onun
vuruşlarına da aynı şekilde yanıt verildi. Küçük kızım
Kate: ‘Bay
çatal tırnak, ben ne yaparsam sen de onu yap’ dedi. Ve
ellerini birkaç kez çırptı. Ses hemen yanıt verdi: Kızım
ellerini kaç kere çırptıysa, ses de o kadar tıkırdadı. Bu sefer
öbür kızım Margaretta atıldı:
‘Şimdi de ben ne yaparsam sen de onu yap’ dedi. Ve ellerini
birkaç kez çırptı. Sesler, az önceki gibi, bunu da aynen
yanıtladı! O anda,
aklıma, bir yoklama yapmak düşüncesi geldi: ‘Gürültü
yapan’dan kızlarımın yaşları
kadar vuruş yapmasını istedim. Gerçekten, kızlarımın yaşları
kadar darbe sesi duyduk. Önce bir on vuruş oldu, kısa bir ara
verildi, arkasından yedi vuruş oldu. Sonra, uzunca bir süre
sessizlik oldu. Ve birden, üç darbe sesi daha duyduk! Bu da
bir süre önce ölmüş olan küçük kızımın yaş sayısıydı. Ve
sordum: ‘Sorularıma böyle doğru yanıt veren, bir insan mı?’
Hiç ses gelmedi. Bu sefer: ‘Psişik bir varlık mı? Eğer öyleyse
iki defa vursun!’ sözümü daha yeni bitirmiştim ki, iki darbe
sesi duydum!”
Böylece
‘Gürültü Yapanla’ Bayan Fox arasında olan ve daha
sonra Tiptoloji adını alacak olan bu doğaüstü
vuruşlarla bir çeşit alfabetik anlaşma sonucu, Bayan
Fox onun kimliğiyle ilgili bazı
bilgiler öğrenmeyi başarmıştı. Adının Charles
Rhine olduğunu hayattayken
ticaretle uğraştığını aynı evde yaşadığını ve otuz
yaşlarındayken bir cinayete kurban gittiğini cesedinin evin
bahçesine gömülü olduğunu söylemişti.
|