Tüm
spritüel uygulamalarda ve tüm enerji çalışmalarında olduğu
gibi psişik korunmayı öğrenmek için de düzenli ve
disiplinli bir çalışmayı belli bir süre yapmak gerekir.
Geçmişte pek çok topluluğun, ortamın
enerjilerini değiştirme ve ruhsal koruma sanatını bilen ve
uygulayan uzmanları vardı. Bunlar, şamanlar, şifacılar, büyücüler,
mistik rahipler ve rahibeler vs. idi. Günümüzde de herhangi
bir kişi bu “enerji çalışmasını” yapabilir. Enerji
çalışması yapmayı sağlayan teknikler özel yeteneğe ve
alete ihtiyaç duymaz. Yalnızca inanmayı ve düzenli olarak
uygulamayı gerektirir.
Psişik korunma teknikleri şu durumlar için
uygulanabilir.
* rahatsız edici ve gözümüzü
korkutucu durumlarda kendimizi koruma
* enerjileri ve tavırlarıyla bizi
etkileyen insanlara ve güçlü kişiliklere karşı kendimizi
koruma
* dışsal müdahalelere karşı enerji
alanımızı koruma
* evimizi ve iş yerimizi temizleme
* kavgadan veya konuklardan ya da hoş
olmayan bir durumdan sonra, ortamdaki tesirleri temizleme
* bir cismi veya ortamı sevgi dolu bir
titreşimle yükleme
* içsel hallerimizi dış tesirlerden
minimum düzeyde etkilenecek bir sakinliğe ulaştırma
Enerjinin Doğası
Canlı ve cansız olan her varlık yoğunlaşmış
bir enerjidir ve her varlığın fizik formu dışında
bulunan bir de enerji alanı vardır. Maddesel formu oluşturan
her atomun kendine özgü bir titreşimi bulunur.
Atomlar ve atom altı parçacıklar çevrelerine
yaydıkları enerjetik titreşimlere sahiptir. Bu titreşimler
bulundukları mekan içinde dağılır. Örneğin radyoaktif
elementlerden yayılan ve radyasyon denilen enerji türü çevrelerindeki
diğer atomlara da tesir eder. Sadece atomlara değil o
atomların oluşturduğu moleküllere, hücrelere, dokulara da
sinmiş olur.
Gerek maddenin gerekse insan bedeninden dışarı
taşan enerjetik salınımların varlığı 1950’li yıllardan
sonra geliştirilen bazı cihazlarla tespit edilebilmektedir.
Aura ve enerji alanı ile ilgili somut
araştırmaların en önemlilerinden birisi Kirlian Fotoğrafçılığı”dır.
Bu teknikte kullanılan aygıta, Rus mühendis Semyon Kirlian
ve eşi Valentina Kirlian tarafından geliştirildiği için
“Kirlian aygıtı” denmektedir. Bu teknik; yüksek voltajlı, yüksek
frekanslı elektriksel alan içerisine yerleştirilen bir
cismin yüzeyinden yayılan ışıklı korona deşarjının
fotoğraflanmasıdır. Bu tekniğin insan bedeninin enerji
alanının tespit edilmesinde çok önemli bir yeri vardır.
Kirlian aygıtıyla sürdürülen araştırmalara
göre sadece insanların değil, bitki ve hayvanların da bir
enerji alanı olduğu anlaşılır. Bu alanın sağlık ve
heyecan hallerine bağlı olarak ışıma ve renk değişiklikleri
gösterdiği saptanır.
Kirlian Fotoğrafçılığı yöntemi günümüzde
Rusya’da birçok hastanede hastalıkları teşhis etmek amacıyla
kullanılmaktadır. Ayrıca Batı ülkelerinde de bu konuda
hayli araştırmalar yapılmakta ve birçok alanda bu
teknikten yararlanılmaktadır.
Bu yöntemle tespit edilen enerji alanına
“korona” ismi verilir. Burada fotoğrafı çekilen şey,
yetenekli insanların algılayıp tarif ettikleri anlamda bir
“aura” değildir. İnsan Enerji Alanının fiziğe yakın
bir bölümünü temsil etmekle birlikte yine de kişinin
gerek fiziksel sağlığı gerekse psikolojik durumu hakkında
çok açık ve net bazı bilgiler sağlamaktadır.
İnsanın enerji alanıyla ilgili tanımlamalar
tarihin her dönemindeki kültürlerde vardır. Örneğin
Pisagor gibi antik yunan filozoflarının eserlerinde,
Amerikan yerlileri, gülhaç şövalyeleri, Tibet ve Hint öğretilerinde,
Hıristiyan- Yahudi ve islamın mistik veya ezoterik çalışma
yapan gruplarının yazılı ve sözlü geleneklerinde vs.
enerji alanı ile ilgili açıklamalar vardır.
Aura, psişik yeteneği olan insanlar,
durugörürler tarafından görülebilir. Bazı insanlar aura
görme yeteneğine doğuştan sahiptir. Bazı insanlar ise
spritüel nitelikli uygulamalar ile aura görme yeteneğine
sonradan ulaşabilir. Auraları görmesek bile her birimiz
onun varlığını duyularımız aracılığıyla zaten algılıyoruz.
Aura düzeyinde temel gerçeklik
enerjidir. Bu enerji örüntülerini yönlendiren ise ruh
halimiz veya şuur halimizdir. İçinde bulunduğumuz haller,
yaşadığımız olaylar, mutluluk veya mutsuzluklarımız, öfkemiz,
sinirliliğimiz vs. şuur hallerimizi yansıtır. Ve bu
hallere karşılık gelen enerjiler de çevremize yayılır.
Bu yansıtma enerji alanlarımız ile
rezonansa girebilen bireyler tarafından da algılanır. Onun
için çoğu kez bir insana neyin var diye sormadan da onun
mutlu mu, mutsuz mu, öfkeli mi, içe dönük mü olduğunu
anlarız. Çünkü her birimizin aurası birbiriyle girişim
yapmakta ve bizler bu aura girişimleri sayesinde de
birbirimizle ilişki kurmaktayız. Farkında olmasak da altıncı
bir duyuyu kullanıp çevremizdeki enerjetik titreşimleri de
algılamaktayız.
Örneğin bazı insanların yanında
kendimizi iyi hissederiz çünki onun enerji alanından gelen
titreşimler bizim enerji alanımızı yükseltmiştir. Bazı
insanların yanında ise bitkinlik duyarız. Çünkü o insan
farkında olmasa da bizim enerji alanımızdan bir miktar
enerji çekmiştir. Bu tip insanlara literatürde enerji
vampiri denir. İyi bir durugörür enerji vampirlerinin
enerjiyi nasıl ve hangi şakrasıyla soğurduğunu gayet açık
bir şekilde tanımlar.
Psişik korunmanın anlaşılabilmesi için
enerjinin doğasının anlaşılması bu nedenle önemlidir. Eğer
enerji alanımızı güçlendirip koruma altına alırsak hem
dışarıdan gelecek negatif titreşimlere karşı korunmuş
oluruz. Hem de yaydığımız pozitif titreşimlerle çevremizdeki
insanların ruh hallerinin pozitif kalmasına, bulunduğumuz
mekanların pozitif titreşimlerle beslenmesine katkıda
bulunabiliriz.
Her Ruh Hali Kendine Özgü bir Enerji
Yayar
Her birimiz gün içinde duygusal olarak
halden hale geçeriz. Hiçbirimizde duygu ve düşünce yayınlarını
kontrol altında tutabilme becerisi gelişmemiştir. Duygu ve
düşüncelerini çok özel insanlar, örneğin uzun yıllar
disipliner yoga eğitimi almış kişiler vs. kontrol altında
tutabilir. Böyle bir ruhsal eğitim almadıysak doğal olarak
algıladığımız her etkiye otomatik olarak tepki veririz.
Dışımızdan gelen çeşitli uyaranlara
karşı bir filtre sistemi yani korunma sistemi geliştirmediysek
otomatik tepkilerle yaşar gideriz. Kontrol bizde değildir. Dış
tesirlere göre halden hale savrulur, çoğu kez boşu boşuna
enerji harcayıp halsiz düşeriz. Enerji kaçakları sürekli
olmaya başlar ve yenilenemezse neler olabilir?
-Enerji alanında zayıflama, aurada yırtılma
-Halsizlik, yorgunluk, bitkin düşme ve
sık sık hastalanma
-Sinirlilik, çabuk parlama, öfke nöbetleri,
saldırgan eğilimler
-Memnuniyetsizlik, yaşam sevincinde
matlaşma, depresif belirtiler.
Tüm bunlar insanın gerek fizik gerekse
zihinsel ve psikolojik yönden yaşam kalitesini olumsuz
etkiler. Öfkeli ve saldırgan insanlardan ok gibi
fırlayan enerjiler etkilediği aura aracılığıyla diğer
insanın da öfkelenmesine veya saldırganlaşmasına neden
olur. Bu durum grup dinamiklerinde çok rahat gözlenir.
Gruptaki bir kişinin yaşadığı gerilim kısa süre sonra
grubun diğer üyelerinde de benzer ruh hallerini tetikler.
Tam tersine yapıcı, sevgi dolu birinin
varlığı veya konuşmaya başlaması, çok mutlu birinin gülümseyerek
ortalıkta dolaşması grubun haletini pozitif yönde etkiler.
Bu nedenle içinde bulunduğumuz hallere dikkat etmek hem
kendi sağlığımız, hem de çevremizdeki insanların sağlığı
için bir sorumluluktur.
Psişik Korunma İçin Öncül Hazırlık
Her tür enerji çalışması kişisel
bir hazırlık yapmayı, niyet etmeyi ve kendine zaman ayırmayı
gerektirir. ‘Ben her zaman çok yoğunum’ diyenlerin
burada öğreneceği birkaç uygulamayla çok fazla bir kazanç
beklememesi gerekir. Fiziksel olarak ne kadar güçlü ne
kadar sağlıklı isek psişik korunma uygulamalarından o
kadar etkili sonuç alınır. Sonuç almak için de belli
egzersizleri bir süre düzenli olarak uygulamak lazım.
Birtakım ağrıları, hastalıkları olan insanlar psişik
korunma yapamaz mı diye merak edilebilir. Elbette ki yapılır.
Üstelik bu tip insanların yaptığı enerji çalışmaları
iyileşmelerini de hızlandırabilir.
Gerek enerji çalışmaları gerekse
korunma için öncelikle yapmamız gerekenler şunlardır.
1. Dengeli ve düzenli beslenme
2. Düzenli uyku
3. Sık sık duş alma
4. Dedikodu yapmama, içsel konuşmaları,
zihinsel gevezelikleri mümkün olduğunca azaltma
5. Dinlenmeye zaman ayırma, yoğun iş
saatlerinde kısa kısa molalar verme
6. Bedensel ve zihinsel olarak gevşeme
7. Topraklanma
Bütün bunlar öncelikle enerji alanlarımızı
güçlendirir.
Enerji alanlarımızı nispeten güçlendirdikten
sonra psişik korunma yapmak, oluşturacağımız korunma imajını
enerji ile yükleyip şarj etmek kolaylaşır.
Bedensel ve Zihinsel Gevşeme
Bedensel ve zihinsel gevşemeyi öğrenmek
kendimize çok önemli bir yatırımdır. Zihni sakinleştirir.
Enerji alanını güçlendirir. Sağ beynin aktivitesini artırdığı
için olaylara daha yüksek bir farkındalıkla yaklaşmamızı
sağlar. İmgeleme yeteneğini harekete geçirir ve bütüncül
bir görüşle algılamaya neden olur. İçsel bilgeliğimizin
rehberliğini alabilecek hale getirerek huzur ve mutluluk
duygusunu güçlendirir.
Her uygulamada olduğu gibi bunun için
de düzenli ve belli bir süre çalışmak, zaman ayırmak
gerekir. Meditasyon yapmak, Her gün 10 dakika bile olsa
sessiz bir odaya çekilip gözleri kapatmak, derin derin soluk
alıp vermek hem bedeni hem de zihni sakinleştirir.
Topraklanma Nedir?
Yetişkin bireylerin de kök şakraları
aracılığıyla, dünya enerjileriyle olan bağlantılarının
güçlü olması hem fizik hem de enerji alanının sağlığı
için gereklidir. Özellikle enerji çalışması yapacak olan
bireylerin topraklanma dediğimiz egzersizle bu bağlantıyı
güçlendirmeleri ve kendilerini dünya enerjilerine çapalamaları
işlerini çok kolaylaştırır. Çapalanan beden, toprağın
derinliklerine kök salmış sağlıklı bir ağaç gibi
dimdik ayakta olduğunu hisseder. Yerküre enerjileriyle
beslenir ve güçlenir. Aurasının titreşimleri de artar.
Topraklanma egzersizi her yerde işyerinde,
uçakta hatta otobüste bile rahatlıkla yapılabilir. En
fazla birkaç dakika hatta saniyeler içinde yapmak mümkündür.
Böylece beden enerjisi dünyanın enerjisine güçlü ve
derin bir şekilde tekrar bağlanıp çapalanır.
Topraklanma egzersizi de imajinasyon çalışmasıyla
yapılır. İmajinasyon bir düşünceyi bir hayali zihinde
canlandırmaktır. Olmasını istediğimiz şeyi tutkulu bir
istekle, sanki gerçekten de o şey oluyormuş gibi hissederek
hayal etmektir. Bütün enerjiler düşünceyi izler. Farkındalıkla
imajine ettiğimiz her düşünce ve imajinasyon da enerjiyi yönlendirir.
Doğrudan toprakla temas etmek, toprakla uğraşmak da
topraklanmayı sağlar.
Topraklanma için yalınayak toprakta yürümek,
toprakla uğraşmak, elleri toprağa dokundurmak, kırsal
alanlarda veya parklarda oturmak vs. iyi bir yoldur. Toprakla
uğraşan çiftçiler, köylüler vs. gayet iyi topraklanmış
durumdadır.
Topraklanma için İmgeleme
A. Omurganız dik, ayak tabanlarınız
yere basacak şekilde oturup gözlerinizi kapatın. Her iki
elinizi iç içe koyun ve başparmaklarınızı birbirine değdirin.
Burnunuzdan derin bir nefes alırken,
yerküre enerjilerinin ayak tabanlarınızdan içeri girdiğini
ve göbek çukurunuza kadar yükseldiğini düşünün. Bu
nefesi verirken göbeğinizdeki enerjinin yukarı doğru yükseldiğini
ve tepe şakranızdan çıktığını hayal edin. (3 kere)
Şimdi dikkatinizi gökyüzüne çevirin.
Başınızın üstünde beyaz bir ışık imgeleyin. Nefes alırken,
bu ışığın tepe şakranızdan içeri girdiğini ve göbek
çukurunuza kadar indiğini düşünün. Nefes verirken, bu
ışığın bacaklarınızdan indiğini ve ayak tabanlarınızdan
yerküreye doğru aktığını düşünün.
B. Bacaklarınızı hafifçe açıp
ayakta durun veya oturun ve gözlerinizi kapatın.
Beyaz bir ışık huzmesinin, başınızın
üstündeki tepe şakrasından girdiğini, gövdenizden geçip
iki bacak arasından ve ayak tabanlarından yerkürenin
derinliklerine aktığını düşünün. Beyaz ışık yerküreyi
delip çıksın ve yükselip tepe şakranızdan tekrar girsin.
Bu imgelemeyi, inanarak 4 veya 5 kez tekrarlayın.
Dinlendirici bir uykudan sonra topraklandığımızda,
psişik korunma için gerekli olan diğer imgelemeleri yapmak,
o imgeleri enerji ile şarj edip güçlendirmek kolaylaşır.
Yaptığımız çalışmadan verim alma şansımız çok
artar.
Koruma Baloncuğu Oluşturma
Özellikle büyük kentlerde oturanlar,
her gün kalabalıklara karışanlar pek çok farklı enerji
frekanslarıyla kirlenir. Atmosferimiz, ekolojik çevremiz;
sadece katı, sıvı ve gaz niteliğindeki zararlılarla
kirlenmez. Kirliliğin diğer boyutu enerjetik seviyededir.
Her tür negatif duygu ve düşüncenin enerjisi ortalıkta
dolaşıp duran psişik kirleticilerdir. Psişik kirliliğe
karşı koruma baloncuğu oluşturup kendi alanımıza sahip
çıkabiliriz. Koruma baloncuğunu evden çıkmadan önce ve gün
içinde aklımıza geldikçe yapmak çok etkili bir korunma sağlar.
Bu uygulamayı yapmakla kaybedeceğimiz hiçbir şey olmadığına
göre denemeye değer.
Sakin ve gevşemiş bir şekilde oturun
veya ayakta durun. Gözlerinizi kapatın. 4 veya 5 kez yavaş
yavaş nefes alıp, yavaş yavaş nefesinizi verin. Topraklandığınızı
hissedin. Bedeninizin tümünü çevreleyen bir balon
imgeleyin. Veya kendinizi kocaman şeffaf bir balonun içinde
düşünün. Balonun rengini en çok sevdiğiniz renkte düşünebilirsiniz.
Beyaz, pembe, mavi gibi hoş tonlarda olabilir. Balonunuz
fizik bedeninizden bir metre kadar dışarıda olabilir.
Balonun dışarıdan gelen düşük titreşimli enerjileri geçirmediğini,
pozitif enerjilerin ve sizden yayılan enerjilerin geçişine
izin verdiğini düşün. Balonun içini nefesinizle doldurun.
Kendinizi mutlu, huzurlu ve koruma altında olarak düşünün.
Bu egzersizi ne kadar sık tekrarlarsak,
ne kadar iyi odaklanabilirsek balonumuzun enerjisi o ölçüde
güçlü olur. Belli bir süre düzenli egzersiz yapıp bir süre
sonra imgelemeyi bırakırsak balonun enerjisi ve koruyuculuğu
giderek azalır.
Balonun üstüne çeşitli semboller,
sloganlar yerleştirilebilir. Örneğin başın üstünde,
ayakaltında, sağ ve sol tarafta “bana uygun olmayan
enerjiler giremez”, “kötü titreşimlere kapalıdır”
gibi yazılar imgelenebilir.
Bu tip koruma balonlarına çeşitli
semboller de yerleştirilebilir. Semboller dinsel inançlara,
kültürel değerlere göre değişir. Örneğin batılılar;
Haç, daire içindeki eşit kollu haç, beş köşeli yıldız,
Davut’un yıldızı gibi sembolleri kullanır. Doğulular
Hintlilerin kutsal ses kabul ettikleri om sesini ve kendi kültürlerindeki
çeşitli sembolleri kullanır. Bizim kültürümüzde nazar
boncuğu, at nalı kullanılabilir. İsa, buda gibi dini şahsiyetlerin
imajları da kullanılabilir.
Bir molada, teneffüste, çay veya kahve
arası verdiğiniz zamanlarda niyet edip korunma balonunuzu düşünün.
Gökyüzünden gelen enerjiyle yüklendiğini hayal edin.
Kalbinizden yayılan beyaz veya gül pembesi bir ışığın
balonunuzun içini doldurduğunu ve balonunuzdan taşarak çevrenize
sevgi titreşimleri yaydığını imgeleyin. Bu sevgi titreşimlerinin
çevrenizdeki insanlara da bulaştığını ve huzur içinde
çalıştığınızı düşünün.
Kalkanlar
Kalkanlar daha çok bizi zorlayan insanlarla görüşme
yapacaksak veya böyle bir insanla bir süre birlikte olmak
zorundaysak tercih edilir. Örneğin duygusal iniş ve çıkışları
çok sert olan bir yakınınızla ilgilenmek zorundaysanız
solak pleksus şakrası üzerine koruyucu kalkan olarak yukarıda
saydığımız sembollerden birini yerleştirebilirsiniz.
Kendinizin yarattığı bir kalkanı mesela bir ayna sembolünü
yerleştirebilirsiniz. Kalkanlarınızın size doğru gelen
enerjiyi geri yansıttığını imgeleyebilirsiniz.
Yüz ifadesinden kötü kötü düşündüğünü
zannettiğiniz biri ile aynı mekânda çalışıyorsanız,
enerjisinden pek hoşlanmadığınız insanlarla bir aradaysanız
alın şakrası ve gözlerinizin önüne kalkan yerleştirebilirsiniz.
Veya tüm şakralarınızın üstüne kalkan koyabilirsiniz.
Hangi korumayı yaparsanız yapın daima
kendinizin ve tüm insanların hayrına olacak şekilde niyet
edin. Size gelmemesini istediğiniz enerjilerin başka
insanlara gitmesini kesinlikle dilemeyin. Gökyüzünde eriyip
gittiğini düşünün. Koruma balonunuzun veya kalkanlarınızın
Tanrının sevgisiyle dolduğunu düşünün. Her kime inanıyorsanız
onun yüce enerjisinin sizinle birlikte olduğunu, sizi koruduğunu
hissedin. Sevgi enerjisini düşünün. Sevgi ile yapılan her
eylem aktif eylemdir. Yaptığınız çalışmaya güç katar.
Evinizi Koruma
Koruma baloncuğu ev için de uygulanabilir. Evinizi
koruyucu bir sevgi çemberi içinde de düşünebilirsiniz.
Ara sıra evin bütün bölümlerini dolaşıp gökyüzünden
gelen koruyucu bir ışık ile dolduklarını da düşünebilirsiniz.
Kapı ve pencere önlerine çeşitli düşünce
formları yerleştirebilirsiniz. Mesela eli sopalı bir zebani
imgesi, bir polis veya bekçi imgesi oluşturabilirsiniz.
Evinizin etrafında yırtıcı köpekbalıklarıyla çevrili
bir nehir düşünebilirsiniz. Kapıya at nalı, koruyuculuğuna
inandığınız çeşitli maskeler asabilirsiniz.
Oluşturduğunuz imge her ne ise onları
her gün enerji ile şarj edin. Enerji ile şarj ettikçe
onların enerjisini giderek güçlendirirsiniz. O formların
enerjisi de çevrelerine yayın yapar. Hırsızların enerji
alanları tehlike sinyallerini alma konusunda çok duyarlıdır.
Her an tetikte iş yaptıkları için bu duyarlılıkları
gelişir.
Evde kavga gürültü olmuşsa
pencereleri karşılıklı açın ve havalandırın. Ada çayı
veya kokusunu sevdiğiniz bir tütsüyü yakıp öncelikle
kavga edilen odada bir süre tutun. Sonra evin diğer bölümlerini
de tütsüleyin. Duman da psişik temizlik için çok iyi bir
araçtır. Evi temizlemek için mum da yakabilirsiniz. Sevdiğiniz
bir müziği beş dakika kadar yüksek bir sesle de çalabilirsiniz.
Bir toplantıdan çıktığınızda veya
işten eve geldiğinizde kendinizi gergin veya başkalarının
maddesinin size sinmiş olduğunu hissediyorsanız, bütün
yapmanız gereken şey, eve gelir gelmez üstünüzden çıkardığınız
giysileri olabildiğince hızlı bir şekilde silkelemek ve
sarsmaktır. Giysileri yıkamak da temizlik için iyi bir
yoldur. Yıkamak veya sarsmak o giysilerin atomik yapısına
tesir etmiş olan enerjileri onlardan uzaklaştırır. Böylece
dışarıdan gelen psişik kirlilik de evinize nüfuz etmemiş
olur.
Evdeki eşyalara sinmiş olan tesirler; eşyaların
silkelenmesi ile, yıkanması ile giderilebilir. Duvarlar boya
veya badana yapmakla temizlenir. Özellikle yabancıları ağırladığınız
bölüme bir çanak içinde deniz tuzu veya çeşitli
kristaller koyabilirsiniz. Tuz her tür negatif enerjiyi içine
alır. Bu tuzu ara sıra lavaboya döküp yenilemek,
kristalleri de ara sıra tuzlu suda bekleterek temizlemek
gerekir.
Bazı mekânlarda veya evlerde hissettiğimizi
sandığımız enerji kendi yaydığımız titreşimler de
olabilir. Bu nedenle makul ve septik olmakta fayda var. Örneğin
ev işlerini istemeye istemeye yapıyorsanız, evdeki
sorumluluklarınızı yüksünüyorsanız, zihinsel olarak
veya karşılıklı olarak birileriyle sürekli kavga
ediyorsanız bu duyguların enerjileri de eve tesir eder.
Biriken bu enerjiler size geri yansıyacağı
için sizdeki negatifliği sürekli besler duruma gelir. Bu
nedenle kendinizi gözleyin. Ne haldesiniz? Bu güne kadar
evde kavga oldu mu? Bunları tespit edin ve önce yerleşik
enerjileri temizleyin. Sonra kendinize içsel disiplin
uygulamaya gayret edin. Ev işlerinizi neşe ve sevgi içinde
yapın.
Birisinin size negatif bir duygu gönderdiğini
hissediyorsanız veya kavga ettiğiniz, hiç hoşlanmadığınızı
birisi varsa ona nefret, öfke gibi negatif duyguları
yollamayın. Tam tersine sevgi enerjisi gönderin. Bu
kesinlikle ikiyüzlülük değil tam tersine sizi bağışlamanın
engin iç görüsüne götüren bir basamak olabilir.
Psikolojik yönden kendinize zarar vermenizi önleyen aktif
bir eylemdir. Üstelik çevrenin psişik yönden kirlenmesine
katkıda bulunmadığınızı için dünyaya yaptığınız
pozitif bir katkıdır.
Başka Birisini Koruma
İnsan doğal olarak sevdiklerini her
zaman korumak ister. Psişik koruma uygulamaları sevdiğimiz
kişiler için de yapılır. Ancak her şeyden önce o kişi
hakkında endişelenmek, başına bir şey gelirse diye
korkmak, aşırı korumacı olmak, o kişiyi korumak değildir.
Bu tür düşünceleriniz de atmosferde yayılacağı için o
kişi için iyi sonuçlar doğurmaz. Topraklanmış ve sakin
bir şekilde korumak istediğiniz bireyi düşünün. Ona
sevgi çemberi oluşturun. Allaha emanet ol, koruyucu melekler
seni korusun gibi dualar edin. Ona sevgi gönderin. En iyisi
sevdiklerinize de psişik korunma tekniklerini öğretin.
Onların da sorumluluk almasını sağlayın.
Korunmada Farklı Bir Yaklaşım
Korunma ihtiyacı korkudan doğar. Korku
duygusunun da kendine özgü bir titreşimi vardır. Bir şeyden
korkuyorsak korkunun enerjisini çevremize yayarız. Çevreye
yayılan bu enerji de kendisiyle aynı frekanstaki enerjilerle
rezonansa girerse güçlenerek bize geri döner. Bu döngü,
giderek bizi daha çok korkmaya ve önlem almaya yönlendirir.
Bu nedenle her şeyden önce var olan korkularımızı tespit
edip, bu korkuların sebeplerini bulup, psişemizi
rahatlatmak, özgürleştirmek gerekir. Korkacak bir şey
yoksa korunma ihtiyacı da yoktur. Kendimizi ne kadar güçlü
ve güvende hissediyorsak o kadar güven içinde olduğumuzu
hissederiz.
Güven Egzersizi
Şimdi gözlerinizi kapatın. Sevdiğiniz
ve yanında kendinizi güvende hissettiğiniz, size güven
duygusu veren, 4 kişiyi veya 4 canlıyı düşünün. Seçtiğiniz
kişiler şu an hayatta olan kişiler olabileceği gibi bazıları
yaşamakta olan bazıları da ölmüş akrabalarınız örneğin
dedeniz olabilir. Bu dört kişiden biri ruhsal rehberiniz
olabilir.
Size güven duygusu veren bir ağaç bir
hayvan da olabilir. Bazı kişiler kartal, aslan veya jaguar
gibi bir hayvanın enerjisini kendini güvende hissetmek için
kullanabilir.
Seçtiğiniz bu dört unsurdan birini önünüze,
diğerini arkanıza, bir diğerini sağınıza, diğerini de
solunuza yerleştirin. Siz merkezde durun ve çevrenizdeki o dört
unsurun enerjilerinin bir çember gibi sizi çevrelediğini düşünün.
Onlardan yayılan enerjinin çevrenizdeki çemberi doldurduğunu
imgeleyin. Bu çemberin her zaman ve mekânda sizinle birlikte
olacağını hissedin.
Sonuç
Yüce iyiliğin gücü ile işbirliği
halinde olmayı deneyin. O güçle işbirliği yapmak için
harekete geçin. Pasifizmi terk edin. Dışarıdan bir şey
beklemeyin. Ne yaparsak kendimiz yapacağız. O nedenle önce
kendinizi yenilemeniz güncellemeniz lazım. Güncellemek için
neler yapılabilir?
Kendinizi gözleyerek, hoşlanmadığınız,
değiştirmek istediğiniz özelliklerinizi tespit edin. Sonra
zararlı olan alışkanlıklarınızı, inançlarınızı terk
etmek için sabırlı ve şuurlu bir çaba sarf edin. Yeni ve
faydalı bilgiler edinip bunların pratikte uygulamalarını
yapın. Sabırlı olun. Kendinize süre verin. Hemen her şeyin
tam da sizin istediğiniz gibi olmasını beklemeyin. Ne
yaparsanız yapın sevgiyle ve beklentisiz bir ruh hali içinde
yapıp sürece güvenin. Tanrıya güvenin. Dua edin. Her şeyin
en hayırlısını dileyin. Kendinize değişim için fırsat
verin ve yeni bir kimlik kazanın. Bu kimlik sizin ruhsal
kimliğiniz, koruyucu kimliğiniz olsun.
Kendinizle kavga ederken veya birisiyle
kavga ederken kendinizi yakaladığınızda kendinize kızmayın.
Yanınızda birileri varsa oradan çıkıp sakin bir yere
oturun. Topraklanıp derin derin nefes alıp verin ve
tepenizdeki beyaz ışığa yoğunlaşın. Onun ilahi sevginin
titreşimi olduğunu imgeleyip bedeninize yayıldığını düşünün.
Bedeninizdeki bütün organların ve bütün hücrelerin sevgi
enerjisi ile dolduğunu ve çok mutlu olduklarını düşünün.
Fiziksel olarak gülümseyin, gülümseyin. Bir süre bu
durumda kalın. Zihinsel ve bedensel olarak gevşek, güvenli
ve güçlü olmak için bildiklerinizi uygulamaya gayret edin.
|