Altın
sembolü, güneş, aydınlanma, kendinden aydınlık veren,
kutsallık niteliği, bozulmayan ahlak, bilgelik, asillik,
onur, üstünlük, mükemmellik ve güç sembolüdür. Kadim
insanlar altını herşeydeki dengenin sembolü olarak kullanırlardı.
Altın ilahi prensiplerle ilişkilendirilir ve büyük değer’in
simgesidir. Sezgi kanalı açılmış olanlarda auranın altın
gibi parladığı bilgisi vardır. Altın genelde ateş ve güneşle
ilişkilendirilir.
Altın arınmışlığın, aydınlanmanın ve dayanıklılığın
sembolü olarak görülür. Tradisyonlardaki altın post, altın
elma, altın çağ, altın anahtar vs sembollerinde de
metalden oluştuğu kabul edilen sembollerin anlamına mükemmellik,
arınmışlık ya da saflık, dayanıklılık, önemlilik, değerlilik,
yükseklik, ulvilik, ölümsüzlük, parlaklık, ışıklılık,
olumluluk ve zorlukla erişebilir olma anlamlarını katmaktadır.
Tradisyonlarda
Altın Sembolü
Budizmde ışığın, aydınlanmanın sembolüdür. Çinde,
uyumun, güneşin, gümüşle ve ayla ilişkili yin’le ele
alındığında eril olanın sembolüdür. Çin simyasında
altın zincifredir, göklerin ruhudur. Hıristiyanlıkta İsa’nın
verdiği ruhsal hazinedir, şanssızlıkta zafer kazanmanın
temsilidir. Mısırda altın tanrıların etidir. Hinduizmde
ışık, ölümsüzlük, tanrıların formu, yaşam vericidir.
Hindu öğretilerinde altın mineral ışık’tır.
Altın, güneş ışığının; dolayısıyla ilahi zekanın
imajıdır. Eğer kalp insandaki güneşin sembolüyse
topraktaki karşılığı altındır. Sonuç olarak, altın yüksek
olan, yüceltilen ilk üç aşama olan siyah (günah ve tövbe),
beyaz (bağışlanma ve masumiyet) ve kırmızıdan(süblimleşme
ve ıstırap çekme) sonra
gelen ve “dördüncü halde olan”ın sembolüdür. Altın
olan veya altından yapılan herşey bu yüksek niteliğini
yararlı bir fonksiyona dönüştürmeye meyillidir. Altından
bir sihirli kılıç olan Chrysaor, yüksek ruhsal niyeti
sembolize eder. Altın aynı zamanda, ruhun meyvelerinin bir
illüstrasyonu olan saklı ya da gizli hazine sembolizminde de
temel unsurdur.
Simyada altın, sülfür ve civa arasındaki, aynı
zamanda eril ve dişil prensipler arasındaki etkileşimin bir
ürünüdür. İç simyadaki metalin altına dönüşmesinin
bir anlamı da auranın arınması, altın parlaklığı gösterecek
bir saflığa ulaşmasıdır. O,
merkeze, güneşe, kalbe, mükemmelliğe, bütünselliğe
erişen Büyük Çalışma’dır.
Tüm metal özelliklerinin dengelenmesidir. Filozofun
altını rengi olmayan ham altına benzer. Simyadaki kurşundan
altına dönüşüm, insan aşamasından insanüstü aşamaya
geçmeyi, dolayısıyla aydınlanmayı simgeler. Simyada altın
kırmızı çiçekle temsil edilir. Bir simya özdeyişinde
şöyle denir, “Bizim altınımız nesnel bir altın
değildir”; burada şu anlatılmak isteniyor, altın metal
anlamında kullanılmıyor,
ezoterik bilgi, ruhsal gelişimin en yüksek hali altın
olarak sembolize ediliyor.
Ortodoks Hıristiyanlığında bile altın mükemmelliği
ve gökyüzünün ışığını sembolize ediyor. Klasik antik
çağda değerli tıbbi bitkiler altın aletlerle topraktan çıkarılıyordu
böylece güçleri azalmamış oluyordu. Altın genel olarak dünyanın
güçlerini cisimleştirmeye yaradığı kabul ediliyordu ve
her zaman yüksek güçlerle ve tanrılarla ilişkilendiriliyordu.
Kadim Çinde güneş metali olarak kabul edilir, yin’in düalistik
tamamlayıcısı olan yang prensibini temsil eder.
Altın Çağ
Altınçağ,
daha büyük bir bilgelik ve tanrıya yakın oluş döneminin
ismidir. İnsanlık tarihinde her çağda ölümlüler Tanrıdan
biraz daha ayrılmışlar ve her devrenin sonunda da bir tufan
meydana gelmiştir.
Neo Spiritüalizmin kurucularından üstat Ergün Arıkdal’a
göre altın çağ; İlahi İrade Yasalarının ve İlahi
Disiplinler’in enkarne varlıklar tarafından en doğal biçimde,
kimsenin kimseye yol göstermesine gerek kalmadan kullanıldığı
çağdır. Altın çağ dünya cennetinin varoluşudur. Tam
bir “kendini bilme” devridir. Kendini bilmek sembol
dilinde kendi içindeki Tanrısallığı tanımak, kozmik
enerjileri doğru yönlendirmek, yaşamı huzurlu, mutlu,
keyifli ve umutlu yaşamaktır…Üstatların deyimiyle, ata
et, aslana ot vermemek; herşeyin püf noktasını hissedip,
narin adımlarla kendi iyiliği için olana koşmaktır…
Altın Çağın
insanı zarif, sevecen, neşeli, güçlü, akıllı ve
kontrollü. Dayanıklılık ve kişisel enerjiyi arttırmak için
kendine uygun yeni çağ uygulamaları bulmayı ve hiç zaman
kaybetmeden yaşama aktarmayı biliyor… Dengeli ve sağlıklı
beslenme, içilen su miktarını arttırma, canlı ve yeşil
besinler alma, toksin detoksları yapma, yürüyüş, nefes
egzersizleri ve gevşeme grup çalışmalarıyla bilincini yüksek
tutarak, gezegen enerjilerinin yükselmesini sağlıyor.
Altın Çağ insanları için meditasyon birinci
derecede önemli, sorunları hakkında derin derin düşünmeyi
ciddiye alıyor ve tepe şakrasındaki kişisel lotusunu açmayı
biliyor, kendini sürekli kozmik enerjilere açık tutuyor.
Umutsuzluk, karamsarlık, çilecilik, kurban rolü ve kendine
acıma onun yaşam biçimini asla oluşturmuyor… Kozmik
enerjileri kullanmanın sade-doğal uygulamalarını hergün
sevinçle yaşama aktarıyor…
Altın Çiçek
Işığın,
taonun, ışığın kristalleşmesinin ve ışık deneyiminin
sembolüdür. Aşkın gücün, ruhsal tekrardoğuşun
temsilidir. Çiçeğin açılması insandaki ruhsal
potansiyelin gelişimidir. Aynı zamanda, Taoist simyada o altının
üretimi, zincifre, ölümsüzlük içkisi, yang sülfürünün
ve yin gümüşünün asli veya cennetsel haldeki birliğidir.
|