UFOlar ya da UFOlar’la gelenlerle karşılaşmalarda (yakın
karşılaşmalarda, özellikle de 2. ve 3. tür yakın
karşılaşmalarda) dünya insanının bundan nasıl etkilendiği
konusu bazı araştırmacıların dikkatlerini çekmiştir(1). Söz
konusu etkileniş, insanın psikolojisini de aşarak ruhsal
(psychic) yanına doğru uzanmıştır. Konuyla ilgili literatür,
bu durumla ilgili örneklerle doludur; bunlardan bazılarını
aşağıdaki derlememizde bulacaksınız.
Beşeri fizyolojinin ve psikolojinin, UFOlar ile yakın
karşılaşmalara olan en genel ve yaygın tepkilerini şöylece
sıralayabiliriz: Yaralanma, yanık, geçici felç, rahatlık ya da
bir rahatsızlıktan kurtuluş, göz kararması, nöbet(kriz),
zamanda kayış, hafıza kaybı / güçlenmesi, zekâ düzeyinde artma
/ azalma, psikoz. Bunlara ek olarak ve daha çok
gözlemci kişinin ruhsal yanıyla ilgili olmak üzere şu
tepkilere de rastlanmıştır: 1-Telepatik iletişim ve durugörü,
2-Önsezi ya da kehânet, 3-Materyalizasyon, de-materyalizasyon,
apor(2)
4-UFOlar’la gelenlerin (aniden) ortaya çıkmaları ve görünmez
hale gelmeleri, 5-Telekinezi (hareket eden eşyalar, nedeni
bilinmeyen sesler ve tıkırtılar, radyo,tv,tlf. ve öteki
elektrikli cihazların çalıçmalarının etkilenmesi, 6-UFOlar’ın
ruhsal / düşünce fotoğrafları, 7-UFOlar’la ilgili ses bantı
kayıtları, 8-Gözlemcilerin ya da eşyaların teleportasyonları
(3), 9-Levitasyon(4)
ve 10-Tekinsizlik ve poltergaist (/poltırgayst/ okunur)(5)
olayları. Görüldüğü gibi; dünya dışı canlılık ya da evrende
zeki hayat konusu ile parapsikoloji (hatta metapsişik)
arasında birçok bakımlardan bağlantı bulunmaktadır ve biz de
zaten böyle bir yaklaşım içinde sizlere aktarımlarda bulunmak
istiyoruz...
Söz konusu
bağlantılara rağmen, UFO olaylarının ya da UFOlar’la ilgili
deneyimleri bulunan insanların şimdiye kadar en az incelenmiş
yanı budur; yani işin (astronomik ve fiziksel yanına oranla)
psikolojik(6), parapsikolojik
hatta parapsişik / metapsişik yanı... Bununla birlikte, az da
olsa, şimdiye kadar yapılan araştırmaların bir ürünü,
UFOlar’la gelen zeki varlıklarla görüşenlerin ortak bir yanını
ortaya çıkarmıştır ki, o da; bu kimselerin ipnoza olan
yatkınlıklarıdır. Evet, bu insanlar, ruhsal uyarana son derece
duyarlı kimselerdir.
Dünya beşerinin UFO fenomenine olan söz konusu psiklojik ve
ruhsal tepkilerine bazı örnekleri bu yazımızda, bazılarını da
başka yazılarımızda vereceğiz. UFOlar’ın; insan, hayvan ve
çevre üzerinde yaptıkları geçici / kalıcı etkiler:
İkinci türden yakın karşılaşmaların bazılarında, olayı
gözlemleyen tanıkların bir kısmında; şok, buhran,
açıklanamayan korku ve huzursuzluk olmakta, bir kısmında ise
(özellikle 3.türden yakın karşılaşmalarda) rahat olması
gerektiği, korkmasının anlamsız olduğu gibi açıklanamayan
zihinsel telkinler hissetme durumu deneyimlenmiştir. Bu
sırada ortaya çıkan; şok, bilinç kaybı, ani sıcak basması
şeklindeki durumları radyasyon ya da elektromanyetik etkiyle,
alınan telkinleri içeren bir deneyim Brezilya’da cereyan etmiş
bir olayda yaşanmıştır(7).
Olayın kahramanı Antonio Bogado La Rubia, görevine servisle
gitmek üzere, sabaha karşı 02:15’te evinden çıkmıştı. Servis
aracının durağına giden yol ıssız bir yöreden geçiyordu.
Çünkü, Antonio’nun evi zaten şehir dışında nispeten ıssız bir
bölgedeydi ve evinin yakın çevresinde birkaç küçük kulübeden
başka mesken de yoktu. Servis aracını kaçırmamak için hızlı
adımlarla durağa doğru ilerlemeye çalışırken, az ileride
(kendi ifadesiyle) “şapkaya
benzer bir şey”i
aniden gördüğü zaman doğal olarak irkilmiş ve olduğu yerde
sanki donakalmıştı. Durur durmaz da, iki yanında (yine onun
ifadesiyle) “iki
adam”
tarafından yakalanıvermişti.
Antonio çok geçmeden kendisini,
“o şey...”
olarak adlandırdığı bir mekânda buldu. Orada sanki boşlukta
duruyor gibiydi. Burada, her iki yanında boyları hemen hemen
kendisininki kadar yaklaşık 10-12 “adam”
vardı. Antonio bu “adamlar”ın
soluk alıp verişleri dışında hiç bir ses duymuyordu. Bir ara
paniğe kapılan Antonio bağırmak istedi ama sesinin çıkmadığını
hayretle fark etti. Bu ilk mekandan sonra, Antonio; mavi ve
beyaz ışıkların egemen olduğu yan mekana alındı. Burada sağ
elinin orta parmağından kan örneği alındı. Bu sırada ekrandan
kendi görüntüsünü (ama yakın geleceği de içeren görüntülerini)
izlemekteydi.
Bir ara tüm gücünü toplayarak birden bire şiddetle
haykırabildi: “Siz
kimsiniz, benden ne istiyorsunuz?”
Yanında bulunan “adamlar”
Antonio’dan herhalde böyle bir tepki beklemiyorlardı ki, hepsi
birden, telaşla bir iki adım geri sıçradı. Ama hemen hemen
aynı anda Antonio’nun üzerine yöneltilen bir ışık hüzmesiyle
kahramanımızın sesi kesilivermişti. Sesini çıkarmak bir yana,
elini-kolunu bile kıpırdatamıyordu. İçinde bulunduğu bu hali
Antonio sonradan şöyle betimlemeye çalışmıştır: “Bir
an, adamların beni canlı canlı kızartmak niyetinde olduklarını
sanmıştım. Sanki, alev alev yanıyordum. O ışığın altında nar
gibi kızarmıştım. Işığı üzerimden çektikleri zaman, bir parça
rahatladım..”
O acayip yerde ne kadar kaldı, bilmiyor; nasıl olduğunu
anlayamadan, kendisini ilk götürüldüğü / alındığı yerin
yakınında terk edilmiş bir kulübenin içinde buluverdi. Kendine
geldiği zaman, saatine baktı, 03:55’i gösteriyordu. Demek ki,
“o şey”in
içinde 40 dk.geçmişti.
Güçlükle işyerine geldiğinde, hâla ateş gibi hissediyordu
kendisini. O kadar ki, arkadaşlarından, üzerine hortumla su
sıkmalarını istedi. Ama fayda vermedi ve onu, işyerinin sağlık
merkezine götürdüler: Vücut ısısı 42 dereceyi gösteriyordu.
Sağlık merkezinde Antonio doktorlar tarafından, yarı çıplak
durumda muayeneden geçirilirken, “o
şey”in
içinde bulunduğu sırada ekrandaki kendi görüntüsünü anımsadı.
Evet, bu an kendisine “o
şey”in
içinde izlettirilmişti, hem de saatlerce önce... Bu tıbbi
muayeneden sonraki saatlerde kahramanımızın duygusal
belirtileri / tepkileri aynen bir çocuğunki gibiydi; hatta,
bebek gibi ağladığı zamanlar oluyordu. Ateşi zaman zaman
inişler-çıkışlar gösterdi. Vücudunun bazı yerlerindeki hafif
şişliklerin yanı sıra, kusma ve ishal durumları sürüyordu.
Vücudunun bazı kısımlarını kaşımaktan yer yer kızartmıştı. Ne
kendisine dokunulmasını, ne de üzerine bir şey giymek
istiyordu. Hemen hemen sürekli olarak kuruluk hissettiği ağzı
sanki alev alev yanıyordu.
Antonio’ya psikolojik testler de uygulandı ama
hepsinden normal çıktı. Öte yandan, konuyla ve Antonio ile
elbette ki, UFO araştrmacıları da ilgilendi. Bunlardan birisi
olan yerel araştırmacı Irene Granchi 1968 yılında Mendoza
Peccinetti, Villegas’ta Antonio’nun başından geçen olaya
benzer bir üçüncü türden yakın karşılaşma olayını ilgililere
anımsattı: O olayda da, orta parmaktan kan örneği alma ve TV
izletme durumları vardı...(8)
Değerli okuyucularımız, dünya insanının UFOlar ile
karşılaşmasının etkileri elbette ki, böyle birkaç örnekle
sınırlı değil. Öteki örnekleri daha sonraki yazılarımıza
bırakarak, bu yazımızı burada noktalıyoruz. Evrende yalnız
değiliz, bizden başkaları da var… |
(1) UFO GÖZLEMLERİ sınıflaması ünlü UFOlog ve astrofizikçi
Prof.Dr.Allen Hynek tarafından yapılmıştır. UFO GÖZLEMLERİ
SINIFLAMASI:
1-
Gece / gündüz uzaktan gözlenen UFO, 2- Radar ve gözle izlenen UFO, 3- Yakın karşılaşmalar (kendi içinde ayrıca 3 türe
ayrılır).
(2)
MATERYALİZASYON: Maddeleşmek, görünür hale (beş duyu ile
algılanabilir hale) gelmek, dört ve daha yukarı boyutlardan
gelen varlıkların 3.boyutta tezahür etmesi. Uzaylılar bunu,
titreşimlerini düşürerek yaptıklarını (yani, görünür hale
geldiklerini) söylemektedir.
(3)
TELEPORTASYON : İnsan bedeni de dahil, canlı / cansız her
şeyin (anında) bir yerden bir yere nakli, aktarımı. Bilim
kurgu romanlarındaki ‘ışınlama’ya benzer bir olay ki
literatürde görgü tanıklı ve kanıtlanmış birçok teleportasyon
(eski Türkçe ifadesiyle ‘tay-ı mekan’) örnekleri / vak’aları
bulunmaktadır. Teleportasyonun parapsikolojideki karşılığı
‘telekinezi’dir ki, bu da; zihin ya da düşünce gücüyle
eşyaların etkilenmesi (hareket etirilmesi ya da şekillerinin
değiştirilmesi...) anlamına gelen bir sözcüktür.
(4) LEVİTASYON: İnsanların ya da eşyaların, yerçekimine rağmen,
havada asılı gibi kalması yada hareket etmesi / uçması.
İncil’de ve deneysel ruhçulukla ilgili birçok kaynakta pekçok
(doğruluğu kanıtlanmış) levitasyon örneği yeralmıştır.
(5) POLTERGEIST: ‘Hayalet’ olarak bilinen (genellikle gürültücü) bedensiz ya
da materyalize varlıkların nedenolduğu tekinsizlik vak’aları:
Nereden geldiği ve nedeni açıklanamayan gürültüler, eşyaların
yer değiştirmesi, taş / kömür parçalarının fırlatılması, insan
seslerinin taklidi, ıslık sesleri ve fısıtılar yaygın
tekinsizlik vak’alarındandır. Başta İngiltere olmak üzere,
dünyanın birçok yerinde poltergeist / tekinsizlik vak’alarına
tanık olunmuştur.
(6) Konunun psikolojik / psikiyatrik yanıyla ilgilenen
araştırmacılardan biri (Mayo Klinik’ten) Prof.Dr. Adelaide
M.Johnson’dur.
(7) Pacienca kasabası, Brezilya (Rio de Janeiro yakınları)
(8) Kaynaklar:
International UFO Reporter, Encyclopedia of Extraterrestrial
Encounters, Ronald D.Story, Metapsişik Terimler Sözlüğü, Ergün
ARIKDAL
|