Ezoterizm ve Gizemcilik

WWW.ASTROSET.COM

MAYA TAKVİMİ ve YENİ ÇAĞ

  Dünyamız üzerindeki canlılar mukadder sona doğru, Zaman Enerjisi’nin istenen yoğunluğa ulaşmasına kadar, kendi güçleriyle ilerlemektedirler. Dünyamızın, bizlere uygun her türden ve düzeyden tekamül imkanlarına sahip karmaşık bir yapısı vardır. Tekamül hızları ve güçleri farklı farklı olduğu için zamanın gelişi belirsizdir. Her şeyde kıyam esastır. Etki mekanizmaları farklı olduğu için, içteki ve dıştaki kıyamlar birbirleriyle aynılık göstermezler. İnsanın bilgi, anlayış, şuurlanma süreci ile Dünya gezegeninin kirlenme, yozlaşma, doğal afetler nedeniyle meydana gelen karmaşa süreci aynı şey değildir. İnsanlığın kıyamı içsel bir hareket, dünyanın kıyamı ise dışsal bir harekettir. İnsanlık, içsel olanı dışsal olarak anlamaya çalışmanın sonucu olarak kendi uyanışının zorunluluğunu kavramadan, dünyanın kıyamının derdine düşecek kadar şaşkın durumdadır. Bizler, büyük randevuya ulaşmak için telaşlı, şaşkın, hırçın, umutsuz, kör, sağır ve dilsiz, kimsenin kimseyi anlamadığı, anlamak istemediği bir yolculuk içinde, içgüdüsel duygulu, kimliğini bilmeyen yolcular halinde, merkeze en yakın çembere doğru ıstırap içinde ilerliyoruz.

  Ben Kimim?
 
İnsanlık, gördüğü ile göremediği arasındaki köprüden geçemedikçe, geçiş yollarını aramadıkça, geçişini hızlandırmadıkça, büyük randevuya ulaşması gecikecek ve şoklar devresinin sınavları giderek zorlaşacaktır. Günlük ekmek kavgası her seviyede, yaşamın bedeli olarak değil de benliğin tatmini olarak sürüp gittiği sürece, “Ben kimim, neyim, nereden nereye gidiyorum, son amacım nedir, varlığım, özüm nasıldır? demeyip, büyük bir körlük ve kibir içinde kaldıkça, bela peşimizi bırakmaz. Çünkü belalar, doğruyu anlayıp doğruyu yapmak için düzenlenmiş ıstıraplardır. Zamanın gereği olarak şuurların aydınlanması, vicdan ve anlayışların her tür istek ve mücadele ile kendi yollarını kendilerinin bulmaları devri başlamıştır. Kıyam ya da kıyamet, şuursuzluğun, gaflet uykusunun, yanlış bilgi, inanç ve itikatların yok olup gitmek üzere yıkılmalarını ifade eder. Şuur düzeyi çocukluk devrini yaşayan insanlığa içsel kıyameti anlatabilmek için fizik kıyamet tasavvuru model olarak verilmiştir.

  Tüm yersel ve göksel bilgi kaynaklarının en önemli işlevleri insanlığı mekanik, duygusal ve entelektüel esaretten yavaş yavaş kurtararak insanın kendini, özünü tanımasına yardım etmek ve onu özgür hale getirmektir. Dünyanın her türlü cazibesinden kurtulmaya aday hale gelebilen insanlığın durumu kıyametin sebebini oluşturur. Tüm beşeri olaylar ayrı ayrı sebeplere sahipmiş gibi görünmelerine rağmen aslında hepsi aynı hedefe, aynı amaca yönelmiş durumdadırlar. Bütün insanlar ve doğa belli bir plan ve programın gerçekleşmesi için şaşılası bir düzen ve ahenk içinde eylemlerini sürdürmektedir. Bu plan ve program yücelerin, ruhsal idarecilerin kısacası Rabb’imizin, dünyanın sahibinin evrensel tekamülün bir tezahürü olan dünya tekamülünü hedefler.

  Dar Kapıdan Geçmek
  Şu anda egemen olan şey dikey değil yatay tekamüldür yani beşeriyet genel görünüm olarak ruhsal alemden gelen tesirler yerine, dünyevi tesirlerle meşguldür. İnsan yarı ilahi kimliğini kaybetmiş, tamamen beşerleşmiş, tam bir dünya malı, maddesi haline gelmiştir. İsa peygamber, dünyadan kurtulma yolunun dar
kapıdan geçmek gibi olduğunu ifade etmiştir. Bu yol şimdi tahta çatlağı haline gelmiştir. Yani geçiş hemen hemen imkansızlaşmıştır.

  Sanki görünmeyen bir el olaylara kendi bildiğince yön vermekte, değişim trafiğini sanki kasıtlı olarak karıştırmakta, insanların büyük bir kısmı da bu kargaşadan yine kendi bildiğince uzaklaşmak amacıyla kasıtlı olarak uykuya yatmaktadırlar. Yani bir yandan çok çeşitli ihtiyaçlara, dolayısıyla hizmet ve vazifelere yardım amacıyla yeni sınanma ve olanak alanları oluşturulmakta, öte yandan da beşeri varlıklar bu sınanma ve imkan alanlarından hızla uzaklaşarak şuursal bir uykuya geçme gayreti içinde bulunmaktadırlar. İnsanlar, zaman ve mekan değişiminin meydana getirmekte olduğu sarsıntıyı en aza indirmek amacıyla uyumaktadırlar. Bu durumda, gerçek hizmet ve vazife erbapları yollarına tek başına devam ediyor ve yükün tüm ağırlığı realiteler arasında köprü yapan bu varlıkların sırtında birikiyor.

  Her şey büyük sıçrayışın son hazırlıklarının bir yansımasından ibarettir. Siklusun sonuna en yakın konumda bulunurken beşeriyet çok yönlü baskılar altında tutularak hızla uygulanması gereken eprövlerin ateşi altındadır. Bütün beşeriyet, yüzüne tutulacak olan hakikat aynasına, bilginin ışığına doğrudan doğruya bakabilecek kudrete ulaştırılma hazırlığını bitirmek üzeredir. Ancak bu vasıtasız bilgiyi elde ettikten sonra dünyada kurulacak olan yeni düzeni yaşamaya hak kazanacaktır. Bilginin ışığı tüm insanlığı, ona doğrudan bakabilenler için, beşer üstü bir realiteye götürücü bir kudrete sahiptir.

  Dünyamızın gösterdiği genel manzara, onun kendi tekamülü yönünde mümkün olan hızla hareket ettiğidir. Dünya, bütün katmanları ve ortak alanlarıyla, beşeriyetin oluşturduğu negatif birikimlerin ağırlığından doğan ataleti ortadan kaldırmak için olanca çabasını harcarken, hem maddenin hem de ruhun enkarnasyon yeri olarak, kendisini çok daha başka bir tekamül düzeyine çıkartmanın mücadelesini vermektedir.

  Yeni Çağ Bilgileri
  Değişimin sancılı ve sarsıntılı hareketini gerçekten yaşamadan önce, insanlığı bu noktaya kadar getiren bütün kabuk realiteler vazifelerini tam anlamıyla yerine getirerek, bayrak teslimi için tempoyu arttırmışlardır. Ezoterik bilgilere göre, Yüksek İdareci Planlar kendi aralarında yarattıkları büyük ortak alanlar yani ara planlar, işlevlerini çok yoğun ve hızlı bir tempoyla gerçekleştirmeye, ilk başlangıçta belirlenmiş olan büyük sonun, sondaki amacın bütün ihtişamı ile ortaya çıkışını sağlamaya çalışmaktadırlar. Devre sonunda, bedenli ya da bedensiz tüm vazifeliler bilerek ya da bilmeyerek, bu evrensel değişimin hazırlığıyla ilgili işlerini sona erdirmenin telaşı içinde, insanlığın en hayırlı yolda ilerlemesini sağlamak için bütün güçlerini ortaya koymaktadırlar.

  Dünya beşeriyeti şu ana kadar kendi ayakları üzerinde durarak, kendi iradesini kullanarak, bütün sınav, öğreti ve uygulama yollarından geçerek eşi, benzeri olmayan bu devre içine gelmiştir. Bu devredeki zaman ve yaşam şartlarının meydana getirdiği benzersiz oluşumların en büyük hedefi, büyük değişime gidecek olan yolların birleştirilmesi, bilginin ortaya çıkması için gerekli iç ve dış koşulları ve olanakları hazırlamaktır.

  “Yeni Çağ bilgileri ”, dünya üzerinde şimdiye kadar görülmemiş olan en büyük ortak alanı meydana getirdikten sonra tekliğin, tekleşmenin sağladığı çekim gücü ile büyük değişim düzlemine adeta emercesine çekerek, en yüce tekamül sıçrayışına sebep olacaktır. Her birimiz kendimizdeki mevcut kapasiteye göre bu değişimden nasibimizi almak için görevlerimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Madde dünyasında olumsuzmuş gibi görünen olayların hepsi aslında olumlu bir amaca hizmet etmektedir. Bilgi,insanlığın kendi cehit ve isteğiyle meydana getirdiği yükseklik kazanmak iradesinin bir sonucu olarak, her şeyi ve her varlığı şemsiyesi altında tutan Semavi Yönetim’in insanlığa yapmış olduğu en büyük akış, en yüce yardımdır. Bilgi ile tüm insanlık, sırf bu büyük değişim için kurulmuş olan dünya okulundan terfi ederek hakiki bir ruhsal gelişimin zeminine sıçrayacaktır. Bu sıçrama varlıksal bir sıçramadır.

  Uyanış
  Beşeriyet olarak gerçek bir spiritüel yaşama doğru gidiyoruz.  Yani, maddenin süptilleşmesine uygun olarak Ahiret Bilimi (Ekskatoloji)’nin bizlere sağladığı derinlemesine bilgi dönemine giriyoruz.  Şimdi iki aradayız, Araf hayatı yaşıyoruz. Bazen burada, bazen bir üst realitedeyiz, işte bu teşevvüştür yani diğer adıyla şaşkınlıktır. Şu ara başına gelenlerden ya da duyduklarından ötürü şaşkın olmayan insan gördünüz mü? İki ayrı platform arasında bazen kendimizi yukarıdakinde, bazen de aşağıdakinde görüyoruz. Bu farkında olmadan oluyor. Tüm dünya şimdi Araf Hayatı yaşıyor, Yüce bilgi ışığına atlamak üzereyiz. Çünkü, doğrudan doğruya fizik plandan  oraya atlayamayız onun için, Arafta atlamanın denemelerini yapıyoruz. Bu geldiğimiz yerin aşağısı kaba fizik, yukarısı ince fizik dünyalardır.

  Başta da demiştik ki, Maya Takvimine göre, Her yılın kozmik bir değeri, güneş sisteminde dengesel bir karşıtı vardır. Bu karşıt dengelenme %100’e ulaşıncaya kadar beşeri tekamülün dalgalanmaları, iniş çıkışları sürüp gidebilir. Sonuç, Dünya Okulu’nun öğretim devresinin sona ermesidir. Bu, yokoluş demek değildir. Yeni bir devrenin, yeni bir dönemin başlayacağının yani uyanışın müjdesidir. Bütün yaşam uyanmak, aydınlanmak, evreni, doğayı, kendimizi tanımak, şuurun en derin ve en yüksek yerindeki özü bulabilmek için vardır.

<< Önceki Bölüm

KAYNAKLAR:

Devre Sonu – Ergün ARIKDAL- Ruh ve Madde Yayınları
Ergün Arıkdal Salı-Perşembe söyleşileri

Yayın Tarihi: 21.10.2010

 

© Astroset 2004-2010